Taco tradutor Turco
1,602 parallel translation
I'm Taco.
Ben Taco'yum.
- Taco!
- Taco!
Uh, just he fondled me.
Taco okşuyor beni.
Oh, yeah, baby. Come to Taco.
Taco'ya gel bakalım.
Otherwise, why would we have stopped at Del Taco?
Yoksa neden Del Taco'da durmuş olalım?
That's the Del Taco.
Del Taco'dan dolayıdır.
But I hit Popeyes, Del Taco... Fourteen thousand calories later. I found myself down at Subway.
Ama sonra Popeyes, Del Taco derken ondörtbin kalori aldıktan sonra kendimi metroda buldum.
Now he owns like a million Taco Bells.
Şimdi bir sürü Taco Bell restoranı var.
That Taco Bell. KFC catty-corner.
Bu Taco Bell, KFC karşıda.
Hey, does Michael get the family discount at Taco Bell?
Michael da Taco Bell'de aile indiriminden faydalanacak mı?
You know what I'm saying? I like my taco shells baked.
Ama ben fırında takoyu seviyorum.
I think it's time for a Wee Man's Chronic Taco replay.
Sanırım Wee Man's Chronic Taco'yu yeniden oynatmanın zamanı geldi.
Yep, gonna have a little pigeon taco tonight.
Evet, bu akşam menüde ekmek arası kanat var.
Wednesday night is taco night at Rikers Island!
Rikers Adası'nda çarşamba geceleri, tako geceleridir!
- I got you a taco.
- Sana taco aldım.
Any other day I might have gone to the chicken shack, the taco haven.
Daha sonraki bir gün yine tavuk yemek için Taco Haven'e gittim.
Or we could just go out for tacos a lot more.
Ya da daha çok taco * yiyebiliriz.
I haven't taken anyone to tacos in a long...
Uzun bir süredir kimseyle taco almamıştım.
Don't start with me Castle, or I will kick you square in the taco.
Şimdi başlama Castle, yoksa kasıklarına patlatırım.
Tell Dewey he owes me a plate of tacos!
Dewey'e bana taco borcu olduğunu söyle!
Not unusual for someone who's a couple of tacos short of a combo plate.
Tabağın dışında bir kaç taco olan birine göre pek de sıra dışı değil.
These Thai taco poppers aren't sitting very well.
Bu Tayland börekleri yerinde durmuyor.
- You're just doing your job, right?
- Evet. - İzin ver sana taco ısmarlayayım.
Look, you taco eating mother fuckers
Buranın takosu güzelmiş...
Well, I guess we all gonna be some chicken taco eating'mother fuckers.
Sanırım hepimiz biraz tako yesek iyi olacak...
I just want to know one thing - - who the hell orders ceviche off a taco truck?
Birşey soracağım kim gider Taco minibüsünden balık salatası ister?
Talked through my taco.
Tacom ile birlikte yürüdüm.
Snitterman is the one Who cancelled taco night in the commissary.
Yemekhanedeki dürüm gecelerini iptal eden kişi Snitterman'dı.
Okay? It's a view of a taco bell, but still, it's a view.
Manzarası da Taco Bell, ama yine de manzara işte.
And then my last job was at a Taco Bell Express, but then it became a full Taco Bell and, I don't know, I couldn't keep up.
Son işim de bir Taco Bell express dükkânındaydı. Ama sonra, normal bir Taco Bell oldu ben de ne bileyim, devam edemedim
And then my last job was at a taco bell express.
Son işim de bir Taco Bell express dükkânındaydı.
But then it became a full taco bell, and I don't know, I couldn't keep up.
Ama sonra, normal bir Taco Bell oldu ben de ne bileyim, devam edemedim
Well did I happen to mention my place has a view of a Taco Bell?
Benim evimden Taco Bell'in görülebildiğini söylemiş miydim?
I think you're still ticked off About the time you and me blew up the taco truck!
Bence ikimiz tako kamyonetini havaya uçurduktan sonra biletimi kesmişsin!
Don't you ever bring up that taco truck again!
Tako kamyoneti olayını tekrar açma!
Stop talking and go make me some tacos!
Kes konuşmayı ve git taco yap bana.
We ate'em for 89 days straight once, for breakfast, lunch and dinner.
Bir sefer 89 gün aralıksız taco yedik. Sabah, öğlen ve akşam.
I was having a manic episode, and I made my kid eat tacos for 89 days straight.
Psikolojim iyi değildi ve ben çocuğumun 89 gün aralıksız, Taco yemesine izin verdim.
And I'm sitting there with the Wilsons in their fancy home with their home-cooked food, and I just didn't want them to hear about 89 days of tacos.
Ve oturmuş Wilson'ların şık evinde ev yemeği yiyorken, Onların 89 günlük, Taco olayını bilmesini istemedim.
Ooh, little taco.
Küçük tako.
That the best you can come up with?
Taco Dan's miydi? Bunu mu buldunuz?
Not a trip to your favorite taco stand.
En sevdiğin dürümcüye gitmek yerine, uyu.
And it's a taco truck.
Ayrıca orası bir dürüm minibüsü.
I'm in the mood for tacos.
Taco * havamdayım.
- Then why don't you run out and grab us some tacos and bring'em back?
- O zaman neden sen gidip Taco'ları alıp, buraya getirmiyorsun?
You'd wrap yourselves in the oilcloth and get under the table and say you were a taco.
Kendinizi muşambaya sarar, masanın altına girerdiniz. Taco olduk biz derdiniz.
Well, let me buy you a taco.
- Tabii.
Like, when I eat tacos,
Bazen bir şeyler pat diye aklıma geliyor, Mesela taco yerken.
I remember that we had tacos a lot.
Çok taco yediğimizi hatırlıyorum.
Taco Dan's. What can I get you?
Taco Dan's.
Taco Dan's?
Tabii.