Tampons tradutor Turco
408 parallel translation
By the time they take the mortgage payments out of my paycheck, there's not enough left to buy you a fuckin'box of tampons!
Kredi taksidini maaşımdan kestikleri anda sana ped alacak para bulamayacağız.
Oh, could you pick me up some panty hose? Nude toes, sheer to the tummy, and, uh, some tampons?
Fakat bence VHS videomuzun nimetlerini komşularımız ve iyi dostlarımız
Did you see where the tampons went?
Tamponların nerde olduğunu biliyor musun?
You could buy some tampons to plug her mouth and ass.
Onun azına ve kıçına tıpa taksan iyi olacak.
Get me some tampons too.
Bir de tampon al bana.
Oh, Bud, Mommy's out of tampons.
Bu arada Bud, annenin tamponu bitmiş.
So many tampons!
Ne kadar çok tampon var!
If you pass by a drugstore, get me some valium, tampons and vitamin C.
Bir eczanenin önünden geçersen bana sakinleştirici, tampon ve C vitamini al.
Did you say tampons?
Tampon mu dedin?
Of course, we agreed early on not to include personal stuff like my tampons and feminine hygiene spray and his shaving lotion and foot powder.
Benim tamponum, kadınlara özgü hijyen spreyim, onun traş losyonu, ayak pudrası gibi kişisel eşyaları ortak harcamalara dahil etmemek konusunda önceden anlaşmıştık tabi ki.
Tampons?
Tampon da ister misin?
Oh, and Bud, I need a jumbo box of tampons.
Ve Bud, benim de büyük boy tampona ihtiyacım var.
I've gone to the super tampons lately myself.
Son zamanlarda süper tampon koymak zorunda kalırdım.
Even if it's just for tampons.
Tamponlar için olsa bile.
- What about the tampons?
- Ya tamponlar olacak?
- Hey, hey, hey. - Don't you care about tampons?
- Tamponlar sizin umurunuzda değil mi?
Pour liquor on it, open the tampons and pull out the tube.
Üstüne alkol dök. Tamponları aç, tüpü çıkar.
The tampons here are only a penny.
Burda tamponla sadece bir penny.
Use tampons?
Tampon kullanır mısınız?
One of the nation's best-selling tampons.
Ülkenin en çok satan tamponlarını yapan.
We aren't supposed to fart, douche... use tampons or have hair in places we shouldn't.
Biz osurmayız, tampon kullanmayız ya da vücudumuzun hiçbir yerinde kıl yoktur.
What about tampons?
- Tamponlar nasıl?
Don't forget to buy tampons at the market.
Alışveriş yaparken tampon almayı unutma.
- Tampons.
- Tampona.
I only have tampons.
Bende sadece tampon var.
No, but I did leave a hair brush, a hair dryer, razors tampons and eye-makeup remover.
Hayır ama saç fırçamı, kurutma makinemi, jiletlerimi, tamponlarımı ve makyaj temizleyicimi bıraktım.
Perhaps the children are all shoving tampons up their ass because they've seen the Backstreet Boys doing it on TV or something!
.. belki de çocuklar bunu televizyonda Backstreet Boys'dan gördüler ve kıçlarına tampon takıyorlar.
Let's go see what kind of tampons they have here in Las Vegas!
Hadi Kyle, gidip Las Vegas'da ne çeşit tamponlar varmış bakalım.
Richard... 100 aspirin, 100 paracetamol, six packs of tampons.
Richard... 100 aspirin, 100 parasetamol,
Four boxes of tampons. Assorted sizes.
4 kutu tampon, büyük boy.
What'd you... Did you talk tampons, huh?
Tamponlardan bahsettiniz mi?
They're, like, tampons made with all-Natural hair from the cherokee people.
Yani Cherokee halkının saçından yapılan tamamen doğal bir tampon.
But what does that have to do with me? Because now there's new, all-Natural cherokee hair tampons.
- Çünkü artık tamamen doğal Cherokee saçından tamponlar var.
A cotton tampon can only hold so much liquid, Other tampons also come up short. But cherokee hair
Pamuktan yapılan tamponlar sadece bu kadar sıvıyı emerken, diğer tamponlar daha az sıvıyı hapseder.
Go, get it boy!
Yakala oğlum. Cherokee Hair Tampons
Let the wonders and the mysteries of our people, Like, change the way you think about tampons.
- Halkımızın gizemli dünyası tamponlar hakkında fikirlerinizi değiştirecek.
And what about the time that Uncle Leo... sent me to the store for a carton of marlboros... and I come back with a- - with a carton of tampons?
Ve Leo beni bir karton Malboro almaya gönderdiğinde bir karton tamponla geri dönmüştüm.
Let's just begin with tampons.
Tamponlarla başlayalım.
They cornered her and yelled obscenities at her... and then they filled her locker with tampons... and wrote "Plug it up" on the door.
Onu köşeye sıkıştırıp, müstehcen sözler söyleyerek bağırdılar... ve dolabını tamponla doldurdular... ve dolabın kapısına "Bunu tak" yazdılar.
The tampons, you dork!
Tampon demek, seni aptal!
Tampons...
Tampon...
Tampons?
Tampon mu?
Tampons.
Tampon.
I'll just take these tampons.
Sadece bu tamponları alıyorum.
I stand in the lunch lines for them. I buy tampons at the store for them.
Yemek sırasında onlar için bekliyorum, onlar için marketlerden tampon alıyorum,
Alright, I just started my period and I need tampons.
Onda "Mission Impossible ev Hırsızlığına giriş seti" olduğu için ihtiyacınız olduğunu söylemiştin.
If we're out buying tampons, we'll miss the trailer anyway!
Öp onu, hadi öp onu. Hızlıca yap ve gidelim.
I got the tampons!
Bilmiyorum. Buldum!
Yeah, these here are cherokee-Hair tampons.
- Ve bu da Cherokee saçından bir tampon.
All-Natural cherokee hair tampons really did the trick.
Tamamen doğal Cherokee saçından tampon işe yaradı.
Four dozen cherokee hair tampons, please.
- Dört düzine Cherokee saçından tampon istiyorum.