Tape parade tradutor Turco
51 parallel translation
He even has confidence, I think, that to keep my job I'd ask the mayor of San Francisco to give a ticker-tape parade for his chicken fat king.
İşimi kaybetmemek için, San Fransisco valisinden o tavukçu kral adına geçit resmi düzenlemesini isteyebileceğimi bilecek kadar güvenir bana.
No ticker-tape parade in New York?
New York'ta kahramana hoşgeldin töreni yapılmayacak mı?
Your ticker tape parade.
Konfetili geçit töreni.
A ticker-tape parade, a key to the city, sex with my baby
Bir geçit töreni şehrin anahtarı, sevgilimle seks.
Just one guy in a ticker tape parade : "How'd you do, hey!"
Geçit töreninde sadece bir kişi : "Nasıl kazandınız, hey?"
It was like a ticker-tape parade!
Bayram yeri gibiydi!
How would you like a ticker tape parade down Sri Lanka Boulevard?
Sri Lanka Boulevard'ını nasıl seversin?
Is this my fucking ticker-tape parade?
Benim lanet geçit törenim bu mu?
I don't know if it'll be a ticker-tape parade, but it'll be interesting.
Törenlerle mi karşılarlar bilmiyorum ama ilginç olacağı kesin.
A phony ticker-tape parade will help you avoid littering laws.
Reklam geçidi yasalarla uğraşmanızı engelleyecek.
Ticker-tape parade.
Etrafı süslerler.
When the replacement players for the Sentinels left the stadium there was no ticker-tape parade no endorsement deals for sneakers or soda pop or breakfast cereal just a locker to be cleaned out and a ride home to catch.
Washington Sentinels'ın yedekleri stadyumu terk ettiklerinde onlar için tören yapılmadı. Ayakkabı, gazoz ya da mısır gevreği reklamları için anlaşma da yapılmadı. Sadece dolaplarını boşalttılar ve evlerine döndüler.
I mean, where's my Purple Heart, my ticker-tape parade?
Şeref madalyam nerede? Havaya fırlatılan kağıt şeritler?
I won't get that ticker tape parade, and,
O kalın şeritli töreni kaçıracağım ve
There, there's a ticker-tape parade down Market Street.
Market caddesin bir geçit töreni olacak.
Yeah. If we were wearing badges, you'd be throwing us a ticker tape parade.
Rozetimiz olsa, şenlik düzenlenirdi.
- Yeah, to the ticker-tape parade.
- Evet, şeref turu atıyor.
( Man ) And We'll Be Back With A Ticker Tape Parade... In Honor Of Victoria Beckham.
Victoria Beckham şerefine verilen kraliyet karşılama töreni az sonra.
So cancel the ticker-tape parade.
Sadede gelelim.
If we killed bin Laden on 9 / 12, or if Iraqi Shiites greeted us with a ticker-tape parade, we would never have to think about things like, "Who are these people?"
Eylül'de Bin Ladin'i öldürsek, veya Irak bizi şenlikle karşılasaydı, "Din, öldürmeyi mi telkin ediyor?" Gibi şeyleri asla düşünmezdik.
There have to be consequences for that. When the guy getting run over is Roy Wilkinson, then the consequences ought to be a ticker-tape parade.
Adam, Roy Wilkinson'u ezip geçtiğinde de olay konfetilerin havada uçuştuğu bir törenle sonuçlandı.
Okay, you know what... i understand If you don't want to join the knee-Jerk ticker-Tape parade,
Tamam eğer bu gösteriye katılmak istemiyorsan anlarım.
Look, I appreciate a ticker tape parade just like the next guy, but, come on, I got a great team.
Bakın, bir kutlama etkinliği gerçekten hoşuma giderdi ama yapmayın. Harika bir takımım var.
Yay, applause, applause, ticker tape parade.
Alkış, alkış, alkış. Harika olmuş çünkü.
I got a whole ticker-tape parade ready.
Sana renkli bir geçit töreni yaşatayım.
It's like they're planning a ticker-tape parade.
Sanki konfeti atılan bir geçit filan planlıyorlar.
They throw a boner tape parade every time she walks down the street.
O her caddeden aşağı yürüdüğünde kalkmış şey töreni düzenliyorlar.
What were you hoping for, a ticker tape parade and a photo op?
Ne bekliyordunuz? Renkli geçit töreni filan mı?
It's nothing but a bit of confetti in my ticker-tape parade, and I want the full fucking parade.
Benim için düzenlenecek geçit törenindeki süsleme olur bunlar ancak.
My ticker-tape parade, Ivana.
Büyük bir tören istiyorum.
Dom Perignon's on ice and Bloomberg's closing Broadway for the ticker-tape parade.
Buzlu Dom Perignon ve Bloomberg Broadway'i konfeti yürüyüşü için kapatıyor.
They're gonna hold a ticker-tape parade for you in the Jewish part of town.
Şehrin Yahudi kesimi konfeti patlatıp geçit töreni yapar artık.
You could get a ticker-tape parade down Hemlock Avenue!
Sırf bunlar sayesinde Hemlock Bulvarı'nda adına tören bile düzenleyebilirler!
- No, I just heard they were gonna throw you, like, a ticker tape parade.
Seni konfetiler eşliğinde karşılayacaklarını duydum.
I don't want a ticker-tape parade or anything like that, but did you not just hear what I said?
Senden konfetiler atmanı beklemiyorum ama söylediğimi duymadın mı?
Baseball's greatest manager, Connie Mack, was given a massive ticker tape parade on Broadway,
Beysbolun en büyük menajeri Connie Mack, Broadway'de devasa bir konfeti yağmuruna tutuldu.
And now the nation finally celebrates with a ticker tape parade in New York City.
Şimdi ise halk New York City'de konfetiler eşliğinde kutlama yapıyor.
I hate to rain on your ticker-tape parade, but selling medical textbooks isn't exactly a get-rich-quick scheme.
Konfeti yağmuruna çomak sokmaktan nefret ediyorum ama tıbbî kitaplar satmak öyle bir anda zengin etmez.
And I'm just a bum watching you in a ticker-tape parade.
Ben ise seni geçit töreninde seni izleyen bir serseriyim.
We few, we unhappy few, have gathered here to wank out numbers until the implosion group gets its ticker-tape parade.
Diğerleri olarak, mutsuz diğerleri olarak İçten Patlama kurdelesini kesene kadar oturup zaman geçirmek için burada bulunuyoruz.
I don't want a ticker tape parade.
Konfeti yağmuru istemiyorum ben.
And then, Castle goes away, Reyes gets her ticker-tape parade... everyone wins.
Ve sonra Castle kaçar Reyes'te bir kayıt töreni olur herkes kazanır.
A ticker-tape parade, perhaps?
Konfeti serperler miydi?
So, did you escape from the ticker tape parade upstairs?
Yukarıdaki konfeti yağmurundan mı kaçtın?
Whoo! It's like a ticker tape parade of awesome!
Muhteşemlikten yapılma bir konfeti yağmuru gibi!
Yeah, if you're making a mix tape For the boring parade.
Evet, sıkıntıdan çatlatmak için bir karışık kaset hazırlıyorsan.
Why aren't you buying ticker tape for the parade?
Niye şenlik havasında değilsin?
Did anyone tape the parade?
Biri şükran günü geçit törenini çekti mi?
The tape's at the parade.
Kaset geçitte.