Thanks for coming to get me tradutor Turco
34 parallel translation
Thanks for coming to get me.
Gelip aldığın için teşekkürler.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğiniz için teşekkürler.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için sağol.
- Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için teşekkürler.
Thanks for coming to get me, Bones.
Beni almaya geldiğin için sağol, Bones.
Thanks for coming to get me. - Yeah.
- Beni aldığın için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Gelip beni aldığınız için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me, daddy.
Gelip beni aldığın için teşekkür ederim baba.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için sağ ol.
Oh. Thanks for coming to get me.
Beni kurtarmaya geldiğin için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me, Runks. Of course.
- Beni kurtarmaya geldiğin için sağ ol Runks.
Thanks for coming to get me, you guys.
- Beni almaya geldiğiniz için sağ olun.
And thanks for coming to get me.
Beni kurtarmaya geldiğin için de teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğiniz için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Beni kurtardığın için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Gelip beni aldığın için teşekkürler.
Thanks for coming to get me.
Beni kurtarmaya geldiğin için teşekkür ederim.
Thanks for coming to get me.
Haber vermeye geldiğin için sağol.
Thanks for coming to get me, but I gotta go.
Beni almaya geldiğin için teşekkürler ama gitmeliyim.
Thanks for coming back to get me, guys.
Benim için geri döndünüz, sağolun beyler.
Thanks for coming. You're the first person to get back to me.
Bana yanıt veren ilk sizsiniz.
Thanks for coming so far to get me.
Beni almaya bu kadar uzağa geldiğin için teşekkür ederim.
Thanks for coming with me to get my stuff.
Benimle eşyalarımı toplamaya geldiğin için sağol.
Right, well - thanks for coming round to let me know, but, erm, I've got a fair bit to get on with.
Peki, gelip bana bildirdiğin için teşekkürler ama, ee,
Gee, thanks, Mitch, for dropping your son off early, coming all the way down here to meet me, get me in.
Sağolasın Mitch, oğlunu bu kadar erken bıraktın, .. buralara kadar zahmet ettin, beni içeri aldırdın.
Thanks for coming to get me.
- Beni almaya geldiğin için teşekkür ederim.
Thanks for... coming to get me.
Beni kurtardığın için teşekkür ederim.
I'm fine. Thanks for coming to get me.
Beni almaya geldiğin için sağ ol.