Thanks for letting me know tradutor Turco
110 parallel translation
Thanks for letting me know... how you think about me.
Hakkımda ki gerçek düşüncelerini söylediğin için sağol.
Thanks for letting me know.
Haber verdiğin için sağol.
Thanks for letting me know.
Haber verdiğin için teşekkürler.
Thanks for letting me know.
Bana haber verdiğin için teşekkürler.
And thanks for letting me know.
Haber verdigin için sag ol.
Thanks for letting me know.
Düşündüğün için sağol.
No. Thanks for letting me know.
Yo, söylediğin için sağol.
Thanks for letting me know.
Söylediğin için sağ ol.
Thanks for letting me know.
Bilgilendirdiğin için teşekkürler.
Thanks for letting me know.
Bildirdiğiniz için teşekkür ederim.
- Thanks for letting me know.
- Haberdar ettiğin için sağol.
Thanks for letting me know that she's here, but we need to go.
Burada olduğunu haber verdiğin için sağ ol, ama artık gitmeliyiz.
Okay, then. Thanks for letting me know.
Haber verdiğiniz için teşekkürler.
Okay, thanks for letting me know.
Haber verdiğin için teşekkür ederim.
Thanks for letting me know.
Haber verdiğin için sağ ol.
Thanks for letting me know.
Haber verdiğiniz için teşekkür ederim.
- Thanks for letting me know.
- Haber verdiğin için sağ ol.
No, dude, thanks for letting me know.
- Yok dostum, haber verdiğin için sağ ol.
Yes, well, thanks for letting me know.
Anlıyorum, beni haberdar ettiğiniz için teşekkür ederim.
- Thanks for letting me know.
- Haber verdiğin için teşekkürler.
Well, thanks for letting me know.
Bilgilendirdiğin için teşekkürler.
All right, thanks for letting me know.
Üzgünüm. - Tamam. Haber verdiğin için teşekkürler.
So thanks, Amy, thanks for letting me know.
Haber verdiğin için sağol.
Okay, thanks for letting me know.
Tamam, haber verdiğin için teşekkürler.
Okay, well, thanks for letting me know.
Peki, haber verdiğiniz için sağolun..
Well, thanks for letting me know.
Haber verdiğin için teşekkürler.
- Thanks for letting me know.
- Söylediğin iyi oldu.
Well, thanks for letting me know, Phil.
Pekala İlettiğin için teşekkürler, Phil.
Thanks for letting me know.
Haber verdiğiniz için teşekkürler.
Thanks for letting me know.
Bilgilendirdiğin için sağ ol.
Thanks for letting me know. All right.
Haber verdiğiniz için teşekkürler.
But thanks for letting me know I'd suck at it.
Ama teşekkür ederim, beceremeyeceğimi bildirdiğin için.
And, Bails... Thanks for letting me know about this.
Haber verdiğin için teşekkürler.
Thanks for letting me know, chum. "
Söylediğin için teşekkürler, dostum. "
Got to go. Thanks for letting me know.
Haber verdiğin için sağol.
Thanks for letting me know.
- Haber verdiğiniz için sağolun.
Thanks for letting me know.
Aradığınız için teşekkür ederim.
Uh, thanks for letting me know.
Bana haber verdiğin için sağ ol.
Thanks for letting me know.
Bana haber verdiğin için sağ ol.
Thanks for letting me know!
Bilgilendirdiğin için teşekkürler!
And, uh, thanks for letting me know about Spike.
Ve, Spike ile ilgili hatırlatmandan ötürü sağ ol.
Thanks... For letting me know.
Haber verdiğin için teşekkür ederim.
Thanks, you know for letting me do the procedure and backing me up when things got crazy today.
Teşekkür ederim işlemi yapmama izin verdiğin için ve durum kontrolden çıkınca yardım ettiğin için.
I know I'd like that. Thanks for letting me share my thoughts..
Düşüncelerimi paylaşmama izin verdiğiniz için Teşekkürler.
Uh, listen, I know he was supposed to go to your thing tonight, so thanks for letting me have him.
Bu gece senin partine gitmesi gerektiğini biliyorum. İzin verdiğin için teşekkür ederim.
Thanks for finally letting me know.
Haber verdiğin için sağol.
Val, thanks for though letting me come after I, you know, fenged up your appartment.
Val... Dairene "feng" muamelesi yaptıktan sonra yine de gelmeme izin verdiğin için teşekkür ederim.
In fact, thanks, Sandy, for letting me know how she feels.
Aslında teşekkür ederim Sandy. Onun düşüncelerinden beni haberdar ettin.
Thanks for letting me, you know, crash here for a while.
Kısa bir süre burada kalmama izin verdiğin için teşekkürler.
Well, thanks for letting me stay, I don't know how I'm going to repay you.
Kalmama izin verdiğiniz için sağ olun. Karşılığını nasıl öderim, bilmem.
Thanks for letting me be a part of this. You know, it's important work that I think you guys are doing. It's...
Bunun bir parçası olmamı sağladığın için teşekkürler.