That's enough of that tradutor Turco
1,722 parallel translation
Bryan, I said that's enough! Get out of here!
Bryan, bu kadar yeter dedim.
That's enough of that.
Bu kadarı yeter.
I can't think of one reason big enough for him to lie that's small enough not to matter.
Yalan söylemesini gerektirecek kadar önemli bir neden aklıma gelmiyor.
That's about enough of this.
- bu kadar yeter.
Maybe not enough to put one of Ben Wells'kids in Attica for the rest of his days, but you think for one second that your life's gonna be the same?
Belki Ben Wells'in çocuklarından birine, hayatının kalan kısmını Attica hapishanesinde geçirtecek kadar olmasa da, hayatının eskisi gibi olabileceğini bir saniye bile düşünebilir misin?
I just want to say that I've heard of those surveys about children who don't learn enough... but my mom and dad know a lot because they're teachers and they say - it's completely exaggerated.
Sadece şunu söylemek istiyorum yeteri kadar öğrenemeyen çocuklar üzerinde araştırmalar yapıldığını duydum fakat annem ve babam birçok şey biliyorlar, çünkü onlar öğretmen ve bunun abartıldığını söylediler.
We can argue nature versus nurture all day, but it's a scientific fact that black men can't get enough of white women.
Doğa mı yoksa yetiştirme mi diye bütün gün tartışabiliriz ama bu bir bilimsel gerçek ki bu siyah aygırlar, beyaz kadınlara doyamıyor.
Well, Earth is a planet that's just far enough from the sun and has just enough of that atmosphere of a certain composition that more heat stays here than radiates out to space.
Pekala, Dünya Güneş'ten yeterince uzak uzaya yansıtılandan çok daha fazla ısının burada kaldığı. ve mevcut düzen içerisinde yeterli atmosfere sahip olabilen bir gezegen.
That's been enough to melt 20 percent of the sea ice in the Arctic.
Bu da Arktik Buz Denizinin % 20'sinin erimesine yeter.
No, he's just a little concerned that with my husband out of town I might not be getting enough, so he invited me to the bathroom for a couple minutes.
Hayır, sadece benim için endişelenmiş, kocam şehir dışındayken yerini doldurabileceğini düşünmüş, bu yüzden birkaç dakikalığına beni tuvalete davet etti.
That's it, I have enough of this.
Pekala, bu kadar yeter.
That's enough of that!
Yeter artık!
It's strong enough to smoke. And that's for those white suburban kids who are scared of needles.
İğne kullanmaktan korkan beyaz banliyö gençleri için.
You plead not guilty, he knows the prosecutor's gonna drag him into the middle of that case, which is good enough to get you whacked.
Sen suçlu olmadığını savunuyorsun, fakat o, savcının kendisini suçlu çıkaracağını biliyor bu seni de suçlu yapar.
We drive up saturday, check-in at the camp ground... and Trucker said that if we fold the seat down, there's enough room for all the three of us to sleep.
Salı günü yola çıkıyoruz. Kamp alanına kaydımızı yaptırıyoruz. Trucker koltukları indirince üçümüzün de arabada yatabileceğini söyledi.
And the aim with type design always is to make it individual enough so that it's interesting, but of course ninety-five percent of any alphabet has to look like the other alphabet otherwise you wouldn't be able to read it.
Ve harf tasarımının hedefi her zaman yazıyı yeterince bireysel kılmak, böylece onu ilgi çekici hâle getirmektir ; ama tabii ki her alfabenin % 95'i diğer alfabelere benzemek zorunda, yoksa yazıyı okuyamazdınız.
My contact is in here and enough for about a week of your time and that's Royal.
Benimle buradan irtibat kurabilirsin ve bir haftanı ayırsan yeterli gelir ve bu da Royal.
It was this mixture that he made out of industriaI-strength cleaners'cause he couldn't find one that was strong enough.
Güçlü endüstriyel temizleyicilerden oluşan karışımdı çünkü yeterince iyi temizleyenini bulamamıştı.
You scared the fuck out of them right enough, but that's not the point.
Onların ödünü yeterince patlattın ama mesele bu değil.
Well, that's just too kind of you. Is this enough of a tip?
Bu bahşiş için yeterli mi?
Bad enough Evie's got to run to take care of that potato-head son of hers during the lunch rush, but now we got you perfecting the art of being late.
Evie'nin o patates kafalı oğullarından biriyle ilgilenmek için tam da öğle yemeği vaktinde gitmesi yeterince kötü olmamış gibi, şimdi de senin geç kalma sanatındaki yeteneğine tanık olmamız gerekiyor.
And once we deactivate the time dilation field, we have.86 seconds, before the blast hits us and that just isn't enough time, to take the ship out of phase.
Ve zaman genişleme alanını kapattığımızda ışın bizi vurmadan önce 0.86 saniyemiz var ve bu, gemiyi faz dışına çıkarmak için yeterli bir zaman değil.
Maddy needs to see that even though his daddy's gone... he still has one parent strong enough to take care of him.
Maddy'nin, babası ölse bile onunla ilgilenebilecek yeterince güçlü bir annesinin olduğunu bilmesi gerekiyor.
That's what I'm afraid of, not being enough.
İşte bundan korkuyorum.
That's enough of that.
Bu kadar yeter.
The SGC has encountered attacks of this kind on their own stargate, and sadly, we've discovered that if you pump enough energy into it, a stargate can remain active indefinitely.
YGK daha önce böyle bir yıldız geçidi saldırısıyla karşı karşıya geldi ve bunu üzüntülü bir şekilde keşfettik eğer ona yeteri kadar enerji pompalarsan,... Yıldız geçidi sonsuza kadar aktif kalabilir.
Gentlemen. Every team's close enough in points so that the winner of the final event Will also win the games.
Beyler, bütün takımların puanları birbirine oldukça yakın yani final müsabakasını kazanan takım aynı zamanda oyunun galibi de olacak.
And there's been enough of that through our lives.
Ve yalanlar hayatımızda fazlasıyla vardı.
Look, the city realizes that, for whatever reason, power's not making it to the outer piers. So instead of repairing the leaks, which it can't do, it increases the ZPM's output so that even though the pipes are leaky and we lose power, enough energy makes it to the end of the line.
Şehir bir neden ötürü şunu fark etmiş güç dıştaki rıhtımlara ulaşamıyor, bu yüzden sızıntıyı onarmak yerine zaten onaramaz, SNM'nin güç çıkışını arttıyor borular sızıntı yapıyor olsa ve güç kaybetsek bile... hattın sonuna yeterince enerji gidiyor.
When that day comes, if you're not good enough, if all you can tell him is to keep your head down and don't cause any trouble, then there's no hope for any of us, is there?
O gün geldiğinde, yeterince iyi olmazsan, eğer ona söyleyebileceğin şeyler "kafanı kuma göm ve belaya bulaşma" olursa bizim için hiç umut kalır mı?
It's enough that one of your cars is involved in the case.
Araçlarından birinin bu işe bulaşmış olması yeterli.
This along with the information about his vehicle lead us to believe that he's a traveling salesman of some sort, who works for a company big enough not to notice that he's a sociopath.
Bu bilgiye kullandığı aracı da eklersek, gezici bir satış elemanı olduğunu ve sosyopat olduğunu anlamayacak büyüklükte bir şirkette çalıştığını söyleyebiliriz.
Now, enough of that
Bugünlük bu kadar. Yarınki sınava iyi çalışın.
A blow to the back of the head that was certainly enough to kill a woman of her age.
Başının arkasından darbe almış. Onun yaşındaki bir kadını öldürmeye yeter.
But the only difference between the two of us is I was smart enough to know that it's never too late to come back from.
Ama ikimizin arasındaki tek fark, ben zararın neresinden dönülse kâr olacağını bilecek kadar akıllıydım.
[Daniel] The great return of Alexis Mead is a story that's been played-out enough in the media, so I won't go into all the details here.
Alexis Meade'in görkemli dönüşü medyada yeterince işlenen bir hikâye o yüzden ayrıntıya girmeyeceğim.
You drink enough of it, that's what you're going to get, man boobs.
İçmeye devam edersen yakında memeli bir erkek olacaksın.
I'd say that's enough of that.
Bu kadar yeter.
And they also know that it's not going to be enough to feed everyone, and so, some of them, they're thinking, what can we do about that right now?
Ve biliyorlar ki bu, herkesi beslemeye yetmeyecek. Ve bazıları bu konuda ne yapabileceklerini düşünmeye başladılar şu anda.
You dirty bastard! That's enough! Keep out of this!
Pislik herif! Noolduğunu bilmiyorsun!
It is not enough that you commit vile incest on your sister the Queen, her tongue in your mouth, your tongue in hers, against the commands of God Almighty... But you must plot regicide against the King, so that Anne could marry one of her lover's and rule as regent for her bastard child.
Kızkardeşiniz Kraliçe ile iğrenç bir ensest ilişkiye girmeniz yetmiyor dilleriniz birbirinizin ağzında, yiyişmeniz yetmiyor ulu Tanrı'nın emirlerine karşı gelmeniz yetmiyor bir de Kral'a komplo kurup, onu öldürmeye arkasından da Anne'i âşıklarından biri ile evlendirip, piç çocuğuna Kral naipliği yaptırmaya kalkıyorsunuz.
That's It I Have Enough Of Your Little Comment
Yeter! Bu kadar yorum yeterli.
Because you weren't brave enough to put yourself out there or sure enough of god's love to realize that you deserve to be loved, too, for who you are.
Benliğini dışa vuramayacak kadar cesaretsizdin... ya da Tanrı'yı seven herkesin, kendilerinin de sevilmeyi hak ettiği... konusunda tam emin olamadın.
I may live on 4.6 acres of property but there is no way that it's big enough for me and...
4.6 dönüm arazide yaşıyor olabilirim. Ama kesinlikle bana ve ona yetecek kadar büyük değil.
- That's enough to go to press. - It's your flip of the coin.
Bu devam etmemiz için yeterli.
Those golden pups led by Shasta pulling the sled, that's enough to warm the heart of this stone-cold enforcer.
O altın renkli yavrular, Shasta'nın liderlik ettiği kızağı çekiyor. Taş kalpli kanun adamının yüreğini ısıttı bu olay.
Four, when opening a door exit to evacuate an aircraft rotate the handle in the direction of the arrow and open the door forcefully enough that it locks against the side of the fuselage.
Dört, uçağı tahliye etmek için çıkış kapısını açarken, kolu ok yönünde çevirin ve kapı uçak gövdesine bağlı olduğu için yeterince güç kullanarak açın.
We are getting 5 million dollars for that, how much will be 10 % of 5 million dollars, it's quite enough, exactly, besides what she has to do, only have to come along with us at office,
biz 5 yüz dolarlık bir iş planlıyoruz Ne kadar 5yüz doların % 10'u nekadar? bu inanılmaz
Because ofthe extreme cold, they formed much more slowly... and it's difficult to believe... that their icy accretion mixture contained enough mass... to snare a passing piece of the solar system.
Çünkü inanılmaz derecede soğuk olduğu için çok daha yavaş oluştular ve buzlu malzeme karışımının, güneş sisteminin bir parçasını yakalamak için yeterince kütleye sahip olduğuna inanmak oldukça güçtür.
The outer parts of the galaxy were rotating fast enough... that there must be a lot more mass.
Galaksinin dış bölümleri öyle hızlı dönüyordu ki... orada çok daha fazla kütle olmalıydı.
All the stuff that you can construct... from ordinary atoms, protons, and neutrons and electrons... cannot possibly be enough... to account for the total amount of matter... that you see in galaxies and clusters.
Sıradan atomlardan, protonlardan, nötron ve elektronlardan... üretebileceğiniz tüm maddelerin... yeterli olması mümkün değil. Galaksi ve kümelerdeki gördüğünüz tüm maddeler dahi... yerini doldurmakta yetersiz kalmaktadır.
that's enough 4716
that's enough for today 71
that's enough for now 47
that's enough out of you 29
that's enough now 98
that's enough for me 56
enough of that 96
of that i have no doubt 18
of that 53
that's nice 2129
that's enough for today 71
that's enough for now 47
that's enough out of you 29
that's enough now 98
that's enough for me 56
enough of that 96
of that i have no doubt 18
of that 53
that's nice 2129
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that's my baby 48
that's good to hear 161
that's cool 1334
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that's my line 54
that'll be me 20
that's true 2989
that's what i meant 145
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88
that's my man 51
that's my line 54
that'll be me 20
that's true 2989
that's what i meant 145
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88