That's why i need you tradutor Turco
311 parallel translation
How could you do this to me? And why should you go now that it's all over, and I need you? - Why?
Rhett, bunu bana nasıl yaparsın neden herşey bittikten ve sana bu kadar ihtiyacım varken gidiyorsun?
Naturally, I want to verify it, and that's why I need you.
Tabii ki doğruluğundan emin olmak istiyorum. Bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I say, do you need money?
O yüzden soruyorum, paraya ihtiyacınız mı var?
- Yes, but I do. That's why you need me.
İşte bu yüzden bana ihtiyacın var.
That's why I need you.
Ben, böyle bir yerde doğdum ve tekrar geri dönmek istemiyorum.
I need you, that's why I've come to you. - I don't understand.
Buraya gelme sebebim, sana ihtiyacımın olması.
That's why I need you to teach me!
Bunu öğrenmek için sana ihtiyacım yok!
That's why I need you.
Bu itibarla sen bana lazımsın.
You need a lot of help, and that's why I'm here.
Yardıma ihtiyacın olduğu için buradayım.
That's why I need you to sign a release, so that I can perform exploratory surgery on him.
Bu nedenle de araştırma tedavisi için izin belgelerini imzalaman gerekiyor.
That's why I need the counsel of an acute man such as you, Brother William.
Bu yüzden sizin gibi zeki birinin fikrine ihtiyacım var Rahip William.
Anyway, I thought you might need a lift, and that's why I came out here today.
Her neyse, arabaya ihtiyacınız vardır, diye düşündüm. Bu yüzden geldim.
That's why I need you to go along personally to make absolutely certain nothing goes wrong.
Bu yüzden hiçbir şeyin ters gitmemesi için şahsen ilgilenmeni istiyorum.
That's why you need me. I know banks.
Bu yüzden sana lazımım. Bankaları bilirim.
That's why I need you to cover for me.
Bu yüzden yardımını istiyorum.
You need someone's help, but I don't know why that someone should be me.
Birinin yardımına ihtiyacın var, ama neden bu kişi ben olmalıyım.
That's why I need you there tonight.
O yüzden bu gece, seni de orada görmek istiyorum.
That's why I need to see you now.
Biliyorum, onun için şimdi geldim ya.
That's why I need you to find out.
- Senden bunu öğrenmeni istiyorum.
That's why I need you to keep my engine tuned.
O yüzden motorumun bakımını yaptırabilmek için sana ihtiyacım var.
That's why I need you... to protect me.
Bu yüzden beni korumalısınız.
I mean, that's why I need you to help get him out.
Bu sebepten dolayı sizden onun terapisini sonlandırmanızı istiyorum.
That's why I need you to do this for me.
Bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I need you.
Onun için sana ihtiyacım var ya.
That's why I need to contact the Devil, and you can do it.
O yüzden Şeytan'la bağlantıya geçmem lazım, ve bunu sen yapabilirsin.
That's why I'm gonna give you all the time you need. All the time in the world.
O yüzden sana ihtiyacın olan tüm zamanı vereceğim.
THAT'S WHY IT'S GREAT THAT WE'RE TOGETHER, BECAUSE I THINK WE NEED PEOPLE LIKE YOU TO KEEP PEOPLE LIKE ME IN CHECK,
İşte bu yüzden birlikte olmamız çok güzel benim gibi insanları kontrol altında tutmak için sizin gibi insanlara ihtiyacımız var sizin gibi her şeyi aşırı düşünen insanlarında bizim gibi insanlara ihtiyacı var.
And that's why I have this need, you know, to crave his respect... and seek his approval.
Ve bu yüzden saygısını ve onayını kazanma ihtiyacı duyuyorum.
That's why I need you. Backup.
İşte burada sen bana yardımcı olacaksın.
- Hey, man, you need to shave your balls? - What? Why would I do that?
Hey, adamım, etek tıraşı yapmıycakmısın?
And that's why you and I need to do somethin'.
Evet. Bu daneden bişeye ihtiyacımız olduğunu açıklıyor.
I know. That's why I need you.
İşte bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I need you.
İşte seni bu yüzden seviyorum.
That's why I need you, Lenonn.
Bu yüzden sana ihtiyacımız var, Lenonn.
That's why I need you.
Bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I need you.
İşte bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I need you boys to go for me.
O yüzden benim yerime sizler istemelisiniz. Merak etme, Bay Hankey.
And that's why I need you.
Belirsiz bir avukat. Bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I need you.
O yüzden bana lazımsın.
I do. That's why I need you.
Bu yüzden size ihtiyacım var.
Since you have such a great sense of what I need, uh ooh, here's - here's 60 bucks, why don't you take Phoebe down to that Colonial flea market of yours and get me some stuff.
Madem bu konuda bu kadar iyisin, Al, burada 60 dolar var, neden Phoebe'yle şu bit pazarına gidip kendinize ve bana bir şeyler almıyorsunuz?
I mean, I know it's important and it's got something to do with making the peace, but, you know, Zan was gonna go and represent our family and....that's why we need you.
Ama önemli olduğuna eminim. ve barış yapmakla bir alakası var. Fakat, anlarsın, bizi Zan temsil edecekti.
Yes, it's dangerous work. And that's why I need you to be at your best.
Tehlikeli bir iş, o yüzden elinizden geleni yapmalısınız.
That's why I need you to stay here.
Benim, burada kalman için o sana neden ihtiyaç duyuyor.
That's not why I need you.
Sana ihtiyacım olmasının sebebi bu değil ki.
- Well, you're being stupi d again Ricky, that's why. - I just don't know how to express myself sometime when I need to be properly different.
Düzgünce farklı olmaya ihtiyacım olduğunda... sadece kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum.
That's why I need to talk to you.
İşte bu yüzden sizinle konuşmam gerekiyor.
Anything you need, let me know. That's why I'm here, B.
Bir şeye ihtiyacın olursa ben buradayım.
That's why I need you to find her.
İşte bu yüzden, kızı bulmanı istiyorum.
- But that's why I need you.
- Bu yüzden sana ihtiyacım var.
That's why I need you to do it.
Bu yüzden senin atman gerekiyor.