The last time i saw him tradutor Turco
323 parallel translation
The last time I saw him was at a tennis party at the McFarrens'.
Onu en son McFarrens'in tenis partisinde gördüm.
That was the last time I saw him until he came back, two days ago.
Onu son görüşümdü. İki gün önce geri dönene kadar.
The last time I saw him, he was with you.
Son gördüğümde sizinle birlikteydi.
The last time I saw him, I did some sketches.
Onu son gördüğümde bazı eskizler çizmiştim.
The last time I saw him, he was on his way to your headquarters.
Onu en son gördüğümde karargaha gidiyordu.
The last time I saw him, he was in a helicopter.
Onu son gördüğümde bir helikopterdeydi.
That's the last time I saw him.
- Bu, onu son görüşümdü.
It was the last time. The last time I saw him alive.
Onu son kez canlı gördüm.
Well, I'd say he looks healthier than the last time I saw him, Junior.
Onu son kez gördüğümden daha sağlıklı göründüğünü söyleyebilirim, Junior.
It was the last time I saw him as the Kassim I've known all my life.
Bu onu bildiğimiz Kasım olarak son görüşüm oldu.
The last time I saw him was at his wedding.
Onu son gördüğümde düğünü vardı.
Not the last time I saw him.
Son gördüğümde değildi.
That's the way he looked the last time I saw him in New York City.
New York'ta onu gördüm.
The last time I saw him, I yelled at him.
Onu son gördüğümde, ona bağırmıştım.
The last time I saw him was several years ago, before I was married, at a party.
Onu en son birkaç sene önce gördüm. Evlenmeden önce, bir partide.
The last time I saw him, he went out for some fresh air.
Onu son gördüğümde hava almaya dışarı çıkıyordu.
That was the last time I saw him alive.
Onu en son o zaman canlı olarak gördüm.
This is from the last time I saw him.
Onunla en son görüştüğümüzde bunu yaptı.
I, the last time I saw him... was six months ago.
Ben onu son kez 6 ay önce gördüm.
He told me so the last time I saw him alive. I was 7.
Onu sağ olarak son görüşümde öyle demişti.Yedi yaşındaydım.
There I am, the last time I saw him.
İşte buradayım, onu son gördüğüm zaman.
The last time I saw him, he was puffing and panting.
Onu son gördüğümde, oflayıp pufluyordu.
The last time I saw him, he was fine.
Onu son gördüğümde, iyiydi.
But that was the last time I saw him alive.
Ama bu onu son canlı görüşüm oldu.
This was the last time I saw him.
Bu onu son görüşüm oldu.
I remembered the last time I saw him,
Son gördüğümde katilin peşinden koştuğunu hatırladım.
- I can't even remember the last time I saw him in a picture.
- Onu en son ne zaman bir filmde gördüğümü bile hatırlayamıyorum.
The last time I saw him, he was shooting poison in his veins.
Onu son gördüğümde, damarlarına zehir boşaltıyordu.
"That was the last time I saw him."
"Bu, onu son görüşümdü."
Do you know what he told me here the last time I saw him?
Onu son gördüğümde bana ne dediğini biliyor musun?
The last time I saw him he was six years old.
Onu son gördüğümde altı yaşındaydı.
If my husband saw you kissing me... like he kissed me the first time we met, I'm sure that would make him jealous.
Eğer kocam beni, kendisiyle ilk karşılaştığımızda öpüştüğümüz gibi öptüğünüzü görürse, adım gibi eminim, çok kıskanacaktır.
Last time I saw him, he shouldn't have been driving his cab. He was oiled to the gills.
Son gördüğümde araba kullanamayacak durumda sarhoştu.
Last time I saw him, he was in the East Walker River.
Onu son gördüğümde East Walker Nehrindeydi.
The next thing I know, he goes out the door, and that's the last time I ever saw him.
Bildiğim bir sonraki şey, kapıdan çıkıp gitmesi, ve bu onu son görüşüm oldu.
The last time I saw him was on the eve of his permanent move to Paris.
- Kayınpederimi iyi tanır mıydınız? - Evet.
last time i saw him, he was hightailing it out the window.
- Onu en son gördüğümde pencereden dışarı fırlıyordu.
the last time i saw lucky, you were teaching him to tell time.
- Alf... en son Lucky'i gördüğümde, ona... -... saati okumayı öğretiyordun.
he was pretty mad at me last time I saw him we haven't talked since hello hello who is this phone calls in the middle of the night plane tickets showing up, what's going on?
Bir daha asla bir erkekle yakınlaşamayacağım. Evet, ne demek istediğini anlıyorum. Ne zaman numarayı çevirsem telefonun kapandığını duyuyorum.
When was the last time you saw him? When I changed his diaper.
Bezle beraber onu da götürmüş olman mümkün mü?
I think he was trying to sell the Petersons last time I saw him.
- Onu son gördüğümde birilerine hisse satıyordu.
Last time I saw him, he threw up scrambled eggs out of his nose on the way to the library.
Onu en son gördüğümde, kütüphaneye giderken burnundan yağda yumurta kusuyordu.
Last time I saw him was 15 years ago, right after the Polo Club fire. - The one that killed Simonson's father?
Bir zamanlar biyomühendislikteki gelecek vaat eden kariyerim bitti.
But I've told him I had both the gloves when the concert began, and that was the last time I saw them.
Ama onları daha konser başlarken gördüğümü, ve bunun onları son görüşüm olduğunu ona anlattım.
Last time I saw him, only the mind was left.
Son görüşmemizde ise, Sadece aklı yerindeydi.
And that was the last time I ever saw him.
Bu onu en son görüşümdü.
But then, the first time I saw him and our eyes met, I knew.
Fakat sonra, onu ilk gördüğümde ve gözlerimiz ilk karşılaştığında, anladım.
That's the last time I ever saw him.
Bu onu son görüşümdü.
Last time I saw him, he was in the Central Core.
En son onu gördüğümde merkezdeydi. - Merkezde mi?
The last time I saw Pete Raymond... I told I'd be interested in watching him cover his own retirement. That's funny.
Pete Raymond'ı son gördüğümde onun yaptığı ve izleyeceğim tek haberin, kendi emekliliği olduğunu söyledim.
Last time I saw him He's being sucked ass first into the outer darkness
- Onu en son gördüğümde, kıçından uzayın karanlığına doğru emiliyordu.