The next thing you know tradutor Turco
663 parallel translation
Then the next thing you know, they're hangin'one another just for fun... till it gets to the place a man can't pass a tree... or look at a rope... without feelin'uneasy.
Daha sonra da biri diğerini sırf eğlence için asacak. Artık kimse bir ağaca ya da ipe, rahatsızlık duymadan bakamaz duruma gelecek.
The next thing you know, they'll be picking you up.
Sıradaki şeyi biliyorsun, seni alacaklar.
Man : Places, please. Then, somehow, the next thing you know, the play is almost over.
Sonra, bir şekilde, piyesin neredeyse bittiğini fark edersiniz.
The next thing you know, they're claiming it from Mexico.
Sonra bir anda bölgeyi Meksika'nın elinden alıvermişler.
Yeah, you get that dame to drink beer with you, and the next thing you know, she'll wanna go fishing and after that, there's no telling what she'll do.
Evet, o bayanın seninle bira içmesini sağla. Ardından bir de bakmışsın, balığa çıkmak istiyor. Daha sonrasında ise, Allah bilir, ne yapar.
The next thing you know, they're borrowing money from you, spending it on other dames and betting on horses.
Sonra senden ödünç para alıp başka kadınlarla ve atlı bahiste harcarlar.
- Well, the next thing you know...
- bir sonraki şey, bilirsiniz...
Their feet gets itching, and the next thing you know, they're packed and gone, waving at the rest of us from them ocean liners.
Yerlerinde duramıyorlar, bir de bakmışsın toplanıp hepimize el sallayarak transatlantiklere binip gidiyorlar.
The next thing you know, we'll be having a shootout at sundown or something.
Bu gidişle gün batımında düello falan yapacağız.
The next thing you know, he goes to Vietnam.
Bir sonraki yapacağı şey de Vietnam'a gitmek.
The next thing you know you're sneaking out the back of a bar.
Hatırladığın ikinci şey, bir barın arka kapısından kaçtığın.
The next thing you know you're in front of a Senate committee naming names.
Sen bu gidişle Senato Komisyonu'nun karşına çıkıp isimler itiraf edebilirsin.
The next thing you know they'll be dictating policy.
Bugün tasarıyı yazan yarın politikaya karışır.
The next thing you know, they're gonna be trying to get Topaz out of the old man's computer.
Neler olacağını biliyorsun, yaşlı adamın bilgisayarından Topaz'ı çözmeye çalışacaklar.
And the next thing you know, you got to fuck eight or nine times.
Bir de bakmışsınız, sekiz-dokuz defa sevişmişsiniz.
I mean, the next thing you know, you'll be wearing a bra on your head.
Bir dahaki sefere kafana sütyen giyersin!
And the next thing you know... you're pinned to a sophomore named Chip.
Ve Chip adında bir öğrenci tarafından iğnelenebilirsiniz.
You're going to cry some more, and I'll comfort you some more, and the next thing you know, uh, your pantyhose will be hanging from the lamp.
Sen biraz daha ağlayacaksın, ben seni biraz daha teselli edeceğim. Ve daha ne olduğunu anlayamadan çorabın bir lambaya asılı olacak.
And the next thing you know, I'm feeling my way to the toilet.
Sonra tuvalete koştum.
Volume gets turned way up and the next thing you know these girls are gonna get shot!
Durum gittikçe zorlaşıyor ve ne olacak biliyorsun, kızlar vurulacak.
You send away for one Archie comic the next thing you know, they put you on a list...
Bir Archie çizgi romanı için sipariş veriyorsun sonra bir bakıyorsun seni listeye eklemişler.
The next thing you know, they'll be making me a general.
Bir de bakmışsın, beni general yapmışlar.
The next thing you know, you're taking CAT scans and it spreads to the lung and the liver. I'm sorry.
Ve sonra tomografilere girdi, hastalık akciğer ve karaciğerine yayıldı.
One day, they're babies... the next thing you know, they're off on their own.
Bir gün, bebekler... sonrasını biliyorsun, kendilerini kaybederler.
Next thing you know. he'll be denying... he's Ernest Worthing in the first place.
Sırada, kendisinin Ernest Worthing olduğunu inkar etmesi var.
Next thing you know, they'll be televising the whole thing.
Bir bakmışsın, televizyonda yayınlıyorlar.
Next thing you know, the members will be talking to each other!
Bir dahaki sefere de üyeler birbiri hakkında dedikodu yapmaya başlar!
Next thing you know, folks start drinking, playing cards, fighting. Cow hooting all over the doggone place.
Sonra insanlar kağıt oynamaya çılgınca içki içip, kavga etmeye başladılar.
The thing that swells in your head until you lose your mind is you know absolutely for sure what's coming next.
"Sıradakinin ne olduğunu bilmek, aklını yitirene dek..." "... kafanın içinde büyüyüp durur. "
You know, the next thing we do, now that you are black, as white people, we want to kinda get to know you better,'cause you know all white people want to get to know black people.
Biliyorsunuz, bir beyaz olarak siyahsınız şimdi bir şekilde sizi daha iyi tanımak istiyoruz, çünkü bilirsiniz bütün beyazlar siyahları tanımak ister.
You know what, he'll be whacking us next thing, and "Hey Jude" at the same time.
Bir sonrakinde karşımızda kabaracak ve o sırada "Hey Jude" çalıyor olacak.
The next thing I know, I wake up in that hospital bed with you sitting there, thinking up questions!
Sonra hatırladığım tek şey, hastane yatağında yatarken sizin bana bu soruları soruşunuz!
The next thing you don't know, is how to smuggling medicines.
Bir dahaki sefere daha çok ilaç kaçırmaya başlayacağım!
Next thing you know, they're off buzzing the turkeys in the pickup.
Daha sonra biliyorsun ki, kamyonete atlayıp etraftaki hayvanları korkutuyorlar
You let him look at you, and the next thing you know...
Sana bakmasına izin verirsin, ve sonra bir de bakarsın ki...
Next thing I know, you'll be swinging from the bell rope.
Korkarım şimdi de çan halatıyla sallanacaksın.
The next thing I know, this mysterious man, the one you look so much like, Garthe, he wouldn't leave me alone.
Sonrasında bildiğim tek şey, şu gizemli adam oldu. Hani şu sana benzettiğim kişi vardı ya, Garthe. Bir an olsun peşimi bırakmıyordu.
And the next thing I know... you decide about me not having socks on... the day before, and you throw a fit.
Sonrasında tek hatırladığım şey bir gün önce giydiğim çoraplarımı giymeme izin vermediğin ve bunun yüzünden küplere bindiğin.
Next thing you know, you're showering with the fellas.
Burada erkeklerle duş alıyorsunuz.
Next thing you know, the dogs are humping me.
Sonra bir bakmışım, köpekler benim üstümde.
Next thing you know, she'll be doing the backstroke on your water bed.
Ve Rebecca'yı senin su yatağında Sırt üstü yüzerken bulacaksın.
The next thing I know, you're polishing my shoes with Dom Pérignon.
Ve sonra, ayakkabılarımı Dom Perignon'la cilalayacaksın.
Next thing, you know, Cady has the gun.
Sonra bir anda silahı Cady alacak.
Next thing you know, you look in the mirror, you see a basset hound.
Sonra bir de bakmışsın basset köpeğine dönmüşsün.
The only thing I do know, Geordi,..... is that it's very possible that you will be next.
Bildiğim tek şey, Geordi,... sıradakinin büyük ihtimalle sen olduğu.
If you don't do that, the word gonna get around Kauai so fast. Next thing you know, ain't nobody gonna help you, brother.
Bunu yapmazsan, haber Kawai'de çok hızlı yayılır ve sana yardım edecek tek kişi bile bulamazsın, anladın mı?
- Next thing you know, I'm in the jungle.
- Sonraki bildiğin şey, cangıldayım.
I jumped in the street to avoid gettin'hit... by a rack of summer casuals, and then next thing you know- - boom- -
Elbise standına çarpmamak için caddeye fırladım.
You know, I was watching Entertainment Tonight and suddenly, you know, I got dizzy and the next thing I know, I hit my head on the coffee table.
Entertainment Tonight'ı izliyordum ve birden, başım dönmeye başladı ve sonra hatırladığım tek şey, kafamı kahve sehpasına çarptığımdı.
The next thing I know you're pointing a.357 at me... and there's two guys dead on the ground.
Bundan sonra gördüğüm bana doğrulttuğun.357... ve yerde yatan iki ölü adam.
You lighten up, next thing you know... all the rules are out the window.
Sen serbest bırakırsın, sonra bilirsin işte,..... hiçbir kural uygulanmaz olur.