The past is the past tradutor Turco
3,140 parallel translation
Hard to believe It's gonna take us up there past the clouds to where the Book of Omens says the third stone is.
Bunun bizi uçurup Kehanetler Kitabı'nın bulutların ardındaki gösterdiği yere götüreceğine inanmak çok zor.
The future is where good things happen, and the past is filled with shame and sadness and failure.
Gelecek iyi şeylerin olduğu yer, ve geçmiş utanç, mutsuzluk ve başarısızlıkla dolu bir yer.
That's what got him in trouble with his colleagues in the past.
Geçmişte iş arkadaşlarıyla başına dert almasının nedeni de buydu.
The past is unimportant.
Geçmişin bir önemi yok.
A few hours ago is not the past.
Birkaç saat öncesi geçmiş sayılmaz.
I'm interested in the way we tell stories about our lives, about the fact that the truth about the past is often ephemeral and difficult to pin down, and many of our stories, when we don't take proper time
Ben hayat hikâyelerimizi anlatış tarzlarımızla ilgileniyorum. Aslında geçmiş hakkındaki gerçek genelde kısa ömürlü olur ve saptanması zordur.
The key is in the past, I'm sure of it.
Eminim ki anahtar geçmişte saklı.
This is way past the time for termination.
Kürtaj süresini çoktan geçtik.
The past is a difficult thing to outrun.
Geçmişten kaçmak zor iştir.
Your classroom... is on the left just past the eighth column.
Sınıfın sekinci sütunu geçer geçmez... sol tarafta.
- Well, for starters... the only real memories I have of my own life are from the past six months, which is complicated, and it's inconvenient.
Başlangıç olarak... Sadece bundan altı ay öncesine kadarki hatıralarım bana ait. Onlar da karışık ve rahatsız edici.
Found his username, hacked the website, found when else this username logged in then I reverse-tracked the IP address back to the original user, Kevin who is apparently been using the same wireless router for the past two months.
Girdiği siteyi buldum, kullanıcı adını öğrenip siteye giriş yaptım. Kullanıcı adının ip adresini geriye doğru takip ettim ve Kevin'in son iki aydır aynı kablosuz modemi kullandığını anladım.
Accepting change is as important as defending the past.
Bence değişimi kabullenmek geçmişi savunmak kadar önemli.
He may have taken care of us in the past but now he is our enemy, enemy of justice.
Geçmişte bize çok emeği geçmiş olabilir ama şimdi bizlerin, adaletin bir düşmanı.
I know not too many people have counted on me in the past to do anything right but I'm turning over a new leaf, starting tonight.
Biliyorum geçmişte bana iş için çok fazla insan güvenmedi ama bu gece yeniden başlıyorum, yeni bir sayfa açıyorum.
The past days I've seen how concerned mom is about Aunt Inger.
Annemin Inger hala hakkında ne kadar endişelendiğini gördüm.
This is the first time I've met someone who knows something about my past.
İlk defa geçmişim hakkında bir şeyler bilen biriyle karşılaşıyorum.
Well, the past is why we're here.
- Geçmişin, işte bu yüzden buradayız. - Hayır!
If Brooks is setting fire to the past, there's a good chance that's where he wants to end it.
Eğer Brooks geçmişi yakıp kül etmek istiyorsa orası buna son vermek için güzel bir şans olmalı.
My name is Allegra, and my partner Gio and I have spent the past two and a half months up here working on a range of space observation studies.
Adım Allegra ben ve meslektaşım Gio yaklaşık iki buçuk aydır burada bir dizi uzay gözlem çalışmaları yapıyoruz.
Never go past the point where the clock is comfortable.
Saatin rahat durduğu noktayı sakın geçme.
The past is not much of a model.
- Geçmişi örnek alamayız.
And you feel that would defeat the purpose if the goal is to leave your past behind you.
Eğer amaç geçmişini geride bırakmaksa bunun o amacın tersine işleyeceğini düşünüyorsun.
The past is gone.
Geçmiş geçmişte kaldı.
A man who would so wed himself to the past, is either ready for the grave himself, or looking for a way to escape the pain of the present.
Kendisini bu kadar geçmişe adayan bir adam ya kendini mezara sokmaya hazırdır ya da günümüzdeki acısından kaçmak için bir yol arıyordur.
Is because you're still motivated by the past.
Çünkü geçmişle yaşıyorsun.
Past is the past.
Geçmiş geçmişte kalmıştır.
For the past year, I have shown the glee club mercy, and this school has enjoyed an unprecedented era of peace, but if floaty the Gravy Clown is allowed to take over Glee Club, my détente with the art in this school
Geçen sene Glee kulübüne merhamet ettim ve bu okulda daha önce hiç görülmemiş bir barış dönemi yaşandı. Ama abullabut palyaçonun Glee kulübünü devralmasına izin verirseniz, bu okuldaki yumuşaklık dönemi biter.
May I just say again, sir, what you've been able to accomplish in the past week is truly astounding.
Bir kez daha söylemek gerekirse efendim şu son bir haftada başardıklarınız gerçekten takdire değer.
Well, my first thought is this assassin... from the past- - he stumbles through a tear in the space-time continuum...
İlk tahminime göre bu kurşun uzay zaman süremi içerisinde gözyaşları eşliğinde hata yapan birine ait...
In the past, The Paradise has been all about you. Now it is about us.
Önceden The Paradise sadece senindi, artık bizim.
Pulled a few strings, told the powers that be that David Rosen is a brilliant A.U.S.A., my best A.U.S.A., and that I need him, and that he's ready to come off of suspension and make a new start, that he's done obsessing about the past or Olivia Pope.
Biraz nüfuzumu kullandım yukarıdakilere David Rosen'ın çok zeki bir savcı yardımcısı ve elimdekilerin en iyisi olduğunu, ona ihtiyacım olduğunu ceza olayını geride bırakıp sıfırdan başlamaya hazır olduğunu geçmişi ve Olivia Pope'u artık saplantı yapmadığını söyledim.
The past is past for Amanda Clarke?
Amanda Clarke için geçmiş geçmişte mi kaldı?
I don't know what it is, but it's from beyond, and it has the ability to open this door between past and present and life and death.
Ne olduğunu bilmiyorum ama dünyanın ötesinde bir şey. Bugünle geçmiş arasındaki ve ölümle yaşam arasındaki kapıyı açabilme yeteneğine sahip.
If you'd like to know a little bit more about how the past is revealed, you can order a free booklet called How Do They Know That?
Geçmiş hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız Bunu Nasıl Biliyorlar? isimli kitapçığı sipariş edebilirsiniz.
If you'd like to know a little bit more about how the past is revealed, you can order a free booklet called How Do They Know That?
Eğer geçmişin nasıl açığa çıktığına dair daha fazla bilgi almak isterseniz "How Do They Know That?" adlı kitapçığı bedavaya sipariş edebilirsiniz.
You've sworn that our friendship is beyond repair in the past, but we've always gotten through it.
Önceden arkadaşlığımızın telafi etmenin ötesinde olduğuna yemin etmiştin ama biz her zaman bir yolunu bulduk.
All I've been trying to do for the past two years is just... build something that I can be proud of.
Şu son iki yılda yapmaya çalıştığım tek şey sadece... Gurur duyabileceğim bir şeyler inşa etmekti.
And now, even the past that I wanted to keep hidden is about to get revealed.
Ve artık, saklı tutmak istediğim geçmiş de ortaya çıkmak üzere.
Don't you know the # 1 thing you shouldn't ask a woman about is her past?
Bir kadına sormaman gereken tek şeyin geçmişi olduğunu bilmiyor musun?
What I have written in the past is finished and done with.
Geçmişte yazılan şey benim için bitmiştir.
The point is, everybody gets hurt, but you got to get past it.
Konu şu ki, herkes incinir, akat sen bunu atlatacaksın.
If you'd like to know a little bit more about how the past is revealed, you can order a free booklet called How Do They Know That?
Eğer geçmişimizin nasıl ortaya çıktığına dair biraz daha öğrenmek isterseniz, How Do They Know That? ( Bunu nasıl bilmişler?
You've spent the past 72 hours insisting Crewes is innocent.
Son 72 saatini Crewes'in masum olduğunu iddia ederek geçirdin.
Okay, look, truth is, the past year I was bounty hunting for the militia.
Tamam, bak. İşin doğrusu geçen yıl milisler için ödül avcılığı yaptım.
This is the best bacon I've ever had.
Yediğim en güzel pastırma bu.
You know, one of the many things that I've learned this past year is to be a very good listener.
Geçen yıllarda öğrendiğim onlarca şeyden birisi de iyi bir dinleyici olmak.
You know, one of the many things I've learned over the past year since I joined the practice is that apparently, everyone else's business is mine, so I'm just gonna say it- -
Biliyor musun, doktorluk yapmaya başladığımdan beri, yıllar içinde onlarca şey öğrendim. Mesela, herkesin işine burnumu sokarım, o yüzden direkt söyleyeceğim.
Which is why you had to pay Pradeep until his demands escalated past the point that you could meet them.
Sizde bu yüzden Pradeep'in isteklerine boyun eğdiniz, ta ki işi abartıncaya kadar.
If you'd like to know a little bit more about how the past is revealed, you can order a free booklet called How Do They Know That?
Geçmiş hakkında daha fazla şey bilmek istiyorsanız Bunu Nasıl Biliyorlar?
But perhaps your own past struggles can help you to unlock what the captain is hiding.
Fakat bir ihtimal, kendi yaşadığın mücadeleler yüzbaşının gizlediklerini ortaya çıkarmana yardım eder.