English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / There are two of them

There are two of them tradutor Turco

175 parallel translation
They may think it's twice as safe because there are two of them.
İki kişiler diye iki kat güvendeler sanırlar.
There are two of them.
İki kişi oldular.
There are two of them, Abner, both women.
İki kişiler, Abner, İkisi de kadın.
Don't tell me there are two of them.
Sakın bunlardan iki tane olduğunu söyleme.
There are two of them.
İki kişiler! İki kişiler!
There are two of them by the gate.
Kapıda iki kişi var.
There are two of them?
İki tane mi var?
Jack, there are two of them.
Jack, iki kişiler. Kaçıyorlar.
THERE ARE TWO OF THEM NOW?
Onlardan iki tane mi oldu şimdi?
There are two of them, one.38.
2 kişiler ve silahlılar
Of course there are two of them.
Elbette onlardan iki tane var.
- But there are two of them!
- Ama iki kişiler!
There are two of them.
İki taneler.
actually there are two of them here already in this temple.
H-hayır, aslında onların ikisi tapınakta hazır.
So afterwards... they're not singles if there are two of them.
Bu durumda... eğer iki kişilerse bekar değiller demektir.
- There are two of them!
- İki kişiler!
There are two of them.
İki kişi gelecekler.
There are two of them, and they're collaborating.
Îki kisiler ve isbirligi yapiyorlar.
Now there are two of them.
Ş ž imdi de onlardan iki tane var.
- There are two of them.
- Karısının adı ne?
There are two of them in town
İki sinema var.
There are two of them!
There are two of them! ( Orada ikimizin )
- There are two of them.
- There are two of them.
Are you sure there were only two of them?
Sadece iki adam olduklarından emin misin?
Willa Harper, there are certain plain facts of lif e that adds up... just like two plus two makes four, and one of them is this- -
Willa Harper, hayatta ikiyle ikinin dört ettiği gibi bazı değişmez gerçekler vardır.
Is... When there are only two possibilities and both of them are impossible.
Sadece iki olasılık varsa ve ikisi de yapılamaz ise bu, ikilemdir.
There are six of them and only two of us.
Orada altı kişi var, bizse sadece iki kişiyiz.
but I mean, if the situation is a bit tricky down there... and he's told them there's just the two of them... he can't suddenly announce there are seven more of us.
tabii aşağıda bir sorun çıkmadığı sürece burada bekleyeceğiz. Onlara yalnız iki kişi olduğunu söylerse... ve bir sorun çıkarsa, onlara yedi kişiden fazla olduğumuzu söylerse saldırmayacaklardır.
There are two of them out there.
Artık iki tane oldular.
There are two vibrations, and one of them is heavy.
İki titreşim var ve birisi ağır.
Are there two of them?
Bir çift mi?
There are two dozen different kinds of them, and this one is known as a pademelon.
İki düzine kadar türü bulunur. Bu da onlardan biri olan filanderdir.
There are only two left, Wizard. And you're behind one of them.
Sadece iki tane kaldı büyücü, ve sen de onlardan birisin.
The reason there are two number 05 shuttlecrafts is because one of them is from the future.
Bir tanesi gelecekten geldiği için artık iki tane 5 numaralı mekiğimiz var.
And the chances of there being two bullets with my name on them are very small indeed.
Üzerinde aynı isim yazılı iki ayrı mermi olma olasılığı hayli küçük gerçekten.
Two of her fingernails are broken off and there's dirt or grit under them.
Tırnaklarından ikisi kırılmış ve altlarında pislik veya kiltaşı var.
It's got two potential models of three-dimensional cubes in there, waiting to be used, and it doesn't know which one to use because both of them are equally compatible with the two-dimensional pattern of ink on the paper.
Kullanılmayı bekleyen potansiyel üç boyutlu küp modeline sahip ve beyin hangisini kullanacağını bilmiyor çünkü küplerin her ikisi kağıt üzerindeki mürekkeple çizilmiş iki boyutlu şekille eşit olarak uyumlu.
Even if we accept that the Cardassians are the vipers there are only two of them coming, not three.
Kardasyalılar'ın yılan olduğunu kabul etsek bile sadece 2 Kardasyalı geliyor, 3 değil.
There were two of them, and that had never happened before because man-eaters are always alone.
İki tane idiler, ve bu daha önce hiç olmamıştı çünkü insan-yiyiciler hep yalnızdılar.
There are vines full of them two hours from here.
Buraya iki saat uzaklıkta üzüm bağı var.
So there really are two of them.
Öyleyse gerçekten iki avcı var.
I am writing this article because I'm angry, and because I want to impress on all of you parents... that your assumption that your children are heterosexual... may be causing them pain., Arent there two Ss in'assumption'?
Bu yazıyı yazıyorum çünkü sinirliyim... ve ailelerinize bir şeyler söylemek istiyorum, çocuklarınızı hetoroseksüel zannetmeniz... onlara acı verebilir.''zannetme'de iki tane n kullanmamış mı?
If two guys you've never heard of are fighting each other and one of them is from there, you bet on him. Isn't that right?
Hiç tanımadığın iki adam dövüşüyorsa ve birisi oradan geldiyse onun üstüne iddiaya girersin.
There are two more of them.
İki kişi daha var.
Maria... there are, like, three single guys in all of Roswell... and two of them live in the Desert Inn Retirement Community.
Maria... Bütün Roswell'de üç tane bekar adam var... ve ikisi Desert Inn'de huzur evinde yaşıyor.
Two of them are still out there somewhere.
Onlardan ikisi hala dışarıda bir yerlerde.
There are two of them.
İki tane güneş var.
There are two young women here to see you and one of them is saying she's your daughter.
Affedersiniz. İki genç bayan sizi görmeye geldi. Biri kızınız olduğunu söylüyor.
Happily, there are only two of them.
Ne mutlu ki onlardan iki tane var.
There are only four submersibles in existence capable of diving 20,000 feet and Keldish operates two of them.
Şu anda dünyada 20.000 feet'e inebilen 4 tane derindeniz denizaltı vardır ve Keldish bunlardan 2 tanesini idare etmektedir.
There are two more of them. Quadrant six.
6. bölümde iki kişi daha var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]