They're not responding tradutor Turco

- They're not responding.

- Horst! Yanıt vermiyorlar.

- They're not responding!

- Cevap vermiyorlar. - Ana güç şebekesini kapatalım mı, efendim?

- They're not responding, sir.

- Yanıt vermiyorlar Efendim. - Denemeye devam edin Bay O'Brien

- They're not responding.

- Cevap vermiyorlar.

They're not responding.

Yanıt vermiyorlar.

I've got Commander Chakotay and Mr. Tuvok's shuttlecraft on long-range sensors, but they're not responding to our hails.

Uzun mesafe sensörlerimiz de, Bay Tuvok ve Komutan Chakotay'ın mekiğini tespit ediyorum, ama çağrılarımızın hiçbirisine cevap vermiyorlar.

They're not responding, Captain.

Cevap vermiyorlar, Kaptan.

They're not responding... and sensors show unusual EM signatures along their hull.

Onlar cevap vermiyor ve sensörler gövdede sıradışı EM imzalar gösteriyor.

And they're not responding to hails.

Ve aramalarımıza cevap vermiyorlar.

They're not responding to our hails.

Aramalarımıza cevap vermiyorlar.

They're not responding.

Cevap vermiyorlar.

Controls to the reactors, they're not responding.

Reaktör kontrolleri cevap vermiyor.

- They're not responding.

Cevap vermiyorlar.

They're still not responding to our hails.

Hala çağrılarımıza cevap vermiyorlar.

They're not responding to hails.

Aramalarımıza cevap vermiyorlar.

They're not responding.

Yanıt vermiyorlar

They're not responding.

Cevap yok.

They're not responding to hails.

Çağrılarımıza cevap vermiyorlar.

They're not responding, sir

Hiçbiri cevap vermiyor, efendim.

They're not responding to hails.

Herhangi bir tepki göstermiyorlar.

They're not responding to hails.

Cevap vermiyorlar.

Oh, they're just not responding to logic anymore.

Mantıklı düşünmeye de cevap vermiyorlar artık.

We're at the rendezvous coordinates, but there's no sign of Voyager, and they're not responding to hails.

Randevu koordinatlarındayız ama, Voyager'den iz yok, ve aramalarıma cevap vermiyorlar.

They're still not responding.

T'Pol'den Archer'a. Hala bir cevap yok.

Yes, but they're not responding.

Evet, ama cevap vermiyorlar.

They're not responding to our signal.

Sinyalimize yanıt vermiyorlar.

They're not responding.

Herhangi bir tepkime yok.

I mean, that young one said I was responding better to treatment than they'd expected, but they're not allowed to say much more than that.

Genç doktor tedaviye umduklarından daha iyi tepki verdiğimi söyledi. Ama daha fazla bir şey söylemedi.

Dylan, they're not responding...

Cevap vermiyorlar Dylan.

They're still not responding.

Halen yanıt vermiyorlar.

- They're not responding.

- Cevap yok

Apollo, they're not responding.

- Apollo, karşılık vermiyorlar.

Galactica, they're still not responding... and continue to head towards the fleet. Request instructions.

Galactica, hâlâ yanıt vermiyorlar ve filoya doğru gelmeye devam ediyorlar.

- They're not responding.

- Yanıt vermiyorlar.

They're not responding.

Kapanmıyorlar.

And they're not responding to acyclovir or ribavirin.

Asiklovir ve ribavirine de cevap vermiyorlar.

The fact that they're not responding to any of our radio calls has me concerned.

Tüm telsiz bağlantılarımıza yanıt vermemeleri beni endişelendiriyor.

They're not responding to our hail, sir.

Selamlamamıza cevap vermiyorlar, efendim.

Langley's trying to reconnect but they're not responding.

Tekrar bağlantı kurmaya çalışıyorlar. Ama şimdilik cevap yok.

They " re not responding.

Cevap vermiyorlar.

They " re not responding.

Yanıt vermiyorlar.

- And they're not responding.

- Cevap vermiyorlar.

And you know, they're going to see in my reports that you're not responding, and- - you know, they may take me off the case.

Cevap vermediğini raporumda görecekler ve beni davadan alabilirler.

They're not responding. { Uncut version : They're not responding, Sir. }

Bataryalar çalışmıyorlar.

They're just not responding.

Sadece cevap vermiyorlar.

They're not responding.

Tepki vermiyorlar.

And they're not responding.

Çağrılarıma cevap vermiyorlar.

They're not responding to my halls.

Çağrılarıma cevap vermiyorlar.

I tried contacting the agents transporting Gruber, but they're not responding.

Gruber'ı götüren ekiple temas kuramıyorum.

They're not responding.

Ultrason bölümüne ulaşmaya çalıştım ama cevap vermiyorlar.

I've been trying to contact the Ursini. They're not responding anymore.

Ursini'lerle bağlantı kurmaya çalşıyorum ama yanıt vermiyorlar.