They know what they're doing tradutor Turco
593 parallel translation
These cops, they don't know what they're doing.
Şu polisler ne yaptıklarını bilmiyorlar.
You don't know what they're doing to me.
Bana ne yaptıklarından haberin yok.
I hope they know what they're doing.
Umarım ne yaptıklarını biliyorlardır.
They just don't know what they're doing.
Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar ki.
- They all know what they're doing.
- Tabi, hepsi ne yaptığını bilir.
They're not gonna take it away, and I know what I'm doing.
Almayacaklar ve ne yaptığımı biliyorum.
It ain't because the buzzards know what they're doing but it brings a question to mind, "Do I know what I'm doing?"
Buzzardlar ne yaptığımızı biliyor ama aklıma bir soru geldi burada ne yaptığımı biliyormuyum?
Do they know what they're doing?
- Ne yaptıklarının farkındalar mı?
I know what they're doing to the old man.
Yaşlı adama ne yaptıklarını biliyorum.
All this loot and they don't even know what they're doing.
Bu kadar para ödüyorlar ve onlar ne yaptıklarını bile bilmiyorlar.
Do they really know what they're doing?
Gerçekten de ne yaptıklarını biliyorlar mı?
You know what they're doing?
Ne yapıyorlar biliyor musun?
They don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
I hope these people know what they're doing.
Umarım ne yaptıklarını biliyorlardır.
They know very well what they're doing, I'm sure.
Kesinlikle, ne yaptıklarını çok iyi bilirler.
I don't know what you and the censors think they're doing on that bed, but I take the position that they're playing... Parcheesi.
Siz ve sansür uzmanları yatakta ne olduğunu düşünürsünüz bilmem, ama ben... bir parti oyunu oynadıkları görüşündeyim.
'That's how they know what we're doing.'
Ne yaptığımızı işte bu şekilde biliyorlar.
You don't know what they're doing downstairs.
Aşağıda ne yaptıklarını bilmiyorsun.
- Do you know what they're doing?
- Ne yaptıklarını biliyor musun?
You don't know what they're doing to me.
Bana ne yaptıklarını bilmiyorsun.
I don't know what it is they're doing, but I'm sure it's dangerous.
Ne yaptıklarını bilmiyorum ama tehlikeli olduklarına eminim.
They know what they're doing.
Ne yaptıklarını biliyorlar.
They may mean what they say, but they don't know what they're doing.
Söylediklerinde ciddi olabilirler, ama ne yaptıklarını bilmiyorlar.
If we're going to accept it we'll have to trust the two of them and accept that they know what they're doing.
Bu durumu kabul etmek için çocuklarımıza güvenmemiz ve ne yaptıklarını bildiklerine inanmamız lazım.
How unfortunate for you But I suppose they know what they're doing
Sizin için ne talihsizlik. Fakat sanırım ne yaptıklarını biliyorlardır.
You know what they're doing?
Ne yaptıkları hakkında bir fikrin var mı?
they know what they're doing!
ne yaptıklarını iyi biliyorlar!
At least we know where they are and what they're doing.
Nerede olduklarını, ne yaptıklarını biliyoruz.
- They know what they're doing.
- Onlar ne yaptıklarını biliyor.
Oh, well. I suppose they know what they're doing.
Sanırım ne yaptıklarını biliyorlar.
Do you know what we're doing while they're parading?
Onlar törendeyken bizim yaptığımızı biliyor musun?
These crooks know what they're doing.
Bu sahtekârlar ne yaptıklarını biliyorlar.
I don't know what they're doing, it's silent as a church.
Ne yaptıklarını bilmiyorum. Çok sessizler.
You know what they're doing?
Adamlar 4'te gelecek. Ne yapacaklarını biliyor musun?
They don't know what they're doing!
Ne yaptıklarını bilmiyorlar!
They must know what they're doing.
Yaptıkları işi biliyor olmalılar.
Those boys know exactly what they're doing.
Bahsettiğin çocuklar ne yapacaklarını iyi bilir.
Don't listen to the infidels, they don't know what they're doing.
Kafirleri dinlemeyin, onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
The army doesn't know what they're doing. I can handle this.
Ordu ne yaptığını bilmiyor.
I don't like doing things unless I know what they're for.
Ne için olduğunu bilmediğim işleri yapmayı sevmem.
Since it has been decided... They know what they're doing.
Kararı aldıklarından beri ne yapacaklarını iyi biliyorlar.
You know what they're doing here?
Burada ne yaptığını biliyormusun?
Eh, they don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Freddie and Eddie know what they're doing.
Freddie'yle Eddie ne yaptıklarını biliyorlar.
- They know what they're doing, Snow.
- Ne yaptıklarını biliyorlar, Snow.
I know what they're doing'in there.
Orada ne yaptıklarını biliyorum.
They don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmezler.
The authorities know what they're doing
Yetkililer ne yaptıklarını bilir.
They don't know what they're doing no more.
Onlar artık ne yaptıklarını bilmiyorlar.
They know what they're doing.
Elbette onlar da ne yaptıklarının farkındalar.
You'd think the public would know they're just doing what monkeys have done.
Maymunların yapacağı işi yaptıklarını halk biliyor mu sanıyorsun?