Think about what you're saying tradutor Turco
86 parallel translation
Now remember your announcer's training : deep breaths, and try not to think about what you're saying.
Spikerlik eğitimini hatırla : Derin nefesler ve ne söylediğini düşünmemeye çalış.
I was thinking about what you were saying the other day. Well, I think we're talking the same language here. This house is evidently a millstone around your neck.
Leydi Emily geçen gün söylediğinizi düşündüm de aslında biz aynı dili konuşuyoruz gibime geliyor bu ev size büyük yük oluyor ve çok açık ki yardıma ihtiyacınız var.
No, no, no. Think about what you're saying, John.
- Şimdi dediklerini bir düşün.
You go somewhere and you think about what you're saying.
Bir yerlere git ve ne konuştuğunu bir düşün.
People, think about what you're saying. "
Millet, ne söylediğinizi biraz düşünün. "
Think more about what you want to say instead of how you're saying it.
Ne söylemek istediğine, nasıl söylemek istediğinden daha fazla özen göster.
Think about what you're saying.
- On Emir'den biri buydu, değil mi?
Stop and think about what you're saying.
- Chris, beni tanımıyorsun bile.
I suppose I could tell you I just saw fresh paw prints out there which make me think they're already thinking about feasting in here, but I don't want to answer you because when you question me, you are saying to me that I don't know what I'm doing.
Sanırım söyleyebilirim ki dışarda taze pençe izleri gördüm bu da bana burada ziyafet düşündüklerini söylüyor, ama sana yanıt vermek te istemiyorum çünkü beni sorguladığında, bana ne yaptığımı bilmediğimi söylemiş oluyorsun.
- Jack, think about what you're saying...
- Yapma Jack, söylediğini bir düşün.
Listen, think about what you're saying!
Ne dediğini bir düşün!
Think about what you're saying, Mary.
Söylediklerin hakkında iyi düşün, Mary.
I hear what you're saying, but I gotta tell you, Richie-boy... I don't think you know what you're talking about.
Ne dediğini duyuyorum, ama sana söylemeliyim, Richie ağzından çıkanı kulağın duymuyor.
Think about what you're saying.
Ne dediğini bir düşün.
Think about what you're saying.
- Söylediğini düşünür müsün?
If I were you, I'd think very carefully about what you're saying, Lieutenant.
Yerinizde olsam, bu söylediklerinizi iyi düşünürdüm, Teğmen.
Think about what you're saying.
Maria, söylediğin şeyi bir düşün.
Take a breath, and think about what you're saying here.
Derin bir nefes alıp söylediklerini bir düşün.
Danny. Jesus Christ, think about what you're saying.
Danny, Tanrım, ne dediğini bir düşün.
I'm saying you need to think about what you believe is a system that it is corrupt and immoral and wrong and hurtful, but you're gonna be a part of it.
Benim söylemeye çalıştığım, senin inandığın sistem kötü, ahlak dışı, yanlış ve zararlı bir sistem. Ama sen de bunun bir parçası olacaksın.
Julie, think about what you're saying.
Julie, ağzının dediğini kulağın duysun.
Just think about what you're saying.
Sadece söylediğini düşün.
Rafi, think about what you're saying.
Rafi, ne söylediğinin farkında mısın?
Think about what you're saying no to.
Reddettiğin şeyleri bir düşün.
So what you're saying is, you don't ever think about the children at the school?
Sonuç olarak diyorsunuz ki ; okuldaki çocukları hiç düşünmezsiniz, öyle mi?
What you were saying about the Game Station, I think you're right.
Oyun İstasyonu'nda olanlarla ilgili söyledikleriniz, sanırım haklısınız.
Then think about what you're saying.
O zaman ne dediğini bir düşün.
Is that what you're saying? I think about you?
Bunu mu demeye çalışıyorsun?
- Now, before you go any further, I want you to think seriously about what you're saying.
- Şimdi, daha fazla ilerlemeden ne söylediğini ciddi olarak düşünmeni istiyorum.
What do you think they're saying about us?
Sence hakkımızda neler diyorlar?
Kyle, think about what you're saying.
Kyle, söylediklerini bir düşün.
Don't even think about saying what I think you're gonna say.
Söyleyeceğini düşündüğüm şeyi sakın söyleme.
Think about what you're saying.
Ağzından çıkanı kulağın duysun.
Think about what you're saying.
Ne söylediğini duyuyor musun?
Think about what you're saying to me.
Bana ne dediğini bir düşünsene.
Think about what you're saying.
Söylediklerini düşün.
Just think about what you're saying here.
Azıcık ne konuştuğunu düşün.
think about what you're saying.
Söylediklerini iyi düşün.
Or you're starting to give a crap what other people think, Which is just another way of saying you give a crap about other people.
Ya da diğer insanların ne düşündüklerini umursamaya başladın bu da insanları umursamaya başladığını söylemenin bir başka şekli.
I mean, think about what you're saying.
Şu söylediklerine bir baksana.
Well, Chris, think about what you're saying.
İyi oyun
You should at least think about what I'm saying if for no other reason than what you're doing right now isn't working out so hot.
Şu anki işe yaramayan tutumundan farklı bir seçeneğin yoksa en azından söylediklerime kulak ver.
Think about what you're saying, and if it's a food, yes.
Söylediklerini bir düşün, eğer yemekse, evet.
Um, think about what you're saying for a minute, and you tell me what you think you should do.
Bir süreliğine, ne diyeceğini düşün ve ne yapman gerektiğini bana söyle.
Think about what you're saying, Maya.
Söylediklerini bir düşün Maya.
Even if what you're implying is true, which I'm not saying it is, what makes you think I could do something about it?
Doğruyu söylüyor olsan bile ki öyledir demiyorum sana böyle bir şey yapabileceğimi düşündüren şey nedir?
Joan... think about what you're saying.
Joan... dediklerine dikkat et.
If you're saying what I think you're saying, I'm about to blow up bigger than that post office.
Eğer düşündüğüm şeyi söylüyorsan, o postaneden daha büyük bir şekilde patlamak üzereyim.
Think about what you're saying.
Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?
Isabelle, think about what you're saying.
Isabelle, ağzından çıkanı kulağın duysun.
I mean, think about what you're saying.
Söylediklerini bir düşün.