English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / This is a big deal

This is a big deal tradutor Turco

418 parallel translation
This is a big deal for me.
- Benim için büyük bir anlaşma bu.
You think this is a big deal?
Ne bakıyorsun?
Nancy, this is a big deal.
Nancy, bu büyük mesele.
Jerry, this is a big deal.
Jerry, bu çok önemli bir şey.
To you, this is a big deal
Senin için, bu büyük birşey...
- A pilot? This is a big deal.
Bu büyük bir şeymiş
This is a big deal.
Bu müthiş bir şey!
- Are you kidding? This is a big deal for me.
Bu benim için büyük bir iş.
This is a big deal.
Bu çok önemli.
I don't know if this is a big deal, but they ain't showed up yet.
Bu önemli mi bilmiyorum ama, henüz gelmediler.
This is a big deal.
Bu büyük bir iş.
- This is a big deal, isn't it?
- Bu büyük bir sergi, değil mi? - Hem de çok büyük.
This is a big deal.
Bu cok iyi bir anlasma
This is a big deal.
Bu, büyük bir anlaşma.
This is a big deal for your father.
Bu babanız için çok önemli bir şey.
This is a big deal! I went through a relationship never doing that at the guy's place including a weekend in Bermuda where I spent the whole time running to the lobby. It's tough in New York.
Sevgilimin evinde hic kaka etmeden koca bir ilişki geçirdim, buna Bermuda'da geçirdiğimiz bir hafta sonunda sürekli lobiye koşmam da dahildi.
This is a big deal.
Bu büyük bir an.
This is a big deal.
Bu acayip bir şey.
- And this is a big deal why?
- Niye bu kadar abartıyorsun.
You might think this is a big deal, but it'll be okay.
Şu anda sana hayatın sonu gibi gelebilir, ama her şey düzelecektir.
So for me to come and participate in this is a big deal.
Yani buraya gelin buna katılmak büyük bir olay.
Ben, why is this such a big deal?
- Ben, niye bu kadar büyüttün ki?
With Boss Kumakichi himself turning out, this is becoming a big deal.
Patron Kumakichi'nin kendi katılımıyla, bu büyük bir iş haline geliyor.
This is turning into a big deal.
Giderek büyük bir olaya dönüşüyor.
Maybe this deal is a bit too big for us after all.
Belki bu anlaşma sınırlarımızı aşacak kadar büyük.
I hope this is important because I could be blowin'a big deal.
Umarım önemlidir çünkü büyük bir işi kaçırıyor olabilirim.
Why is going to some powwow with this slicko guy, Vince, such a big deal?
Vince denen züppeyle yapacağın toplantı neden bu kadar önemli?
This is a big deal.
Bu çok önemli bir şey.
This is not a big deal!
Bu çok önemli değil!
This is not a big deal... and nothing is going to happen you don't want to, OK?
Bu büyütülecek bir şey değil ve istemediğin hiçbir şeyin içinde olmazsın, tamam mı?
This is big business. We deal with banks, lawyers and a Dunn and Bradstreet rating.
Biz bankalarla, avukatlarla ve kredi kuruluşlarıyla çalışırız.
Mom, will you tell him that this is not a big deal?
Anne, onunla konuşup, bunun o kadar önemli olmadığını söyler misin?
I CAN'T BELIEVE THIS IS SUCH A BIG DEAL TO YOU.
Bunun senin için bu kadar büyük bir mesele olduğuna inanamıyorum.
ALLY : This is not a big deal.
Abartılacak bir şey yok.
- This is not a big deal.
- Önemli birşey değil.
This operation is a big deal.
Bu ameliyat çok önemli.
This is not a big deal.
Bunda bir şey yok.
Brian, you seem to forget, you're a very big star now and I think your time is worth a great deal more than this -
Brian, unuttun sanırım ama sen büyük bir yıldızsın. Ve sanırım senin zamanın bunla harcamaktan daha değerli.
Hey, I know this is the Bible belt, but where I come from this is not that big a deal.
Burada çok önemli olabilir.Ama benim geldiğim yerde o kadar da önemli birşey değil.
This is not such a big deal.
Bu cok önemli bir sey degil.
This is a really big deal.
Bu çok önemli.
I don't have to tell you what a big deal this is, do I?
Sana bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu söylememe gerek yok, değil mi?
This is a big deal. No.
Bu büyük bir anlaşma.
This is a big deal for me.
Bu benim için çok önemli.
Yeah, this doesn't apply to you Sammy, but... I've noticed that some of the employees are setting their PC monitors... to all kinds of crazy colors Purple, polks dots... what have you And it's no big deal, but really... this is a bank.
Evet, bu seninle ilgili değil Sammy, ama... bazı çalışanların monitörlerinde garip renkler... kullandığını farkettim
This is not that big a deal.
Ama sakinleşmelisin. O kadar önemli değil.
Maybe you missed it, but this happens to be a big deal for me.
Belki kaçırdın ama bu iş benim için çok büyük.
It's not such a big deal at state or district level but this is the national competition. Exactly.
Eyalet veya bölge seviyesinde o kadar büyük bir şey değil ama bu ulusal yarışma.
This is a big deal.
Bu büyük bir olay. A.J eski erkek mezunların önünde çalışmasını okuyacak.
Yeah, we know what a big deal this is to Ally'cause we went though it.
Evet. Bunun Ally için ne büyük dert olduğunu biz biliriz, çünkü bizim de başımıza geldi.
So, is this party Grandma's having going to be a big deal?
Büyükannemin vereceği parti önemli olacak mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]