This is all because of you tradutor Turco
214 parallel translation
This is all because of you.
Hepsi senin sayende.
This is all because of you.
Hepsi senin yüzünden. Neal...
This is all because of you.
hepsi senin suçun.
This is all because of you, Napplebee.
Hepsi senin yüzünden, Napplebee.
Holden, this is all because of you!
Holden, bunların hepsi senin yüzünden oldu!
This is all because of you.
Hepsi senin yüzünden.
Hoffner, I am entrusting this to you because first of all you are a Swiss and second there is no doubt in my mind of your ability.
Hoffner, bunu sana emanet ediyorum çünkü birincisi, İsviçrelisin ve ikincisi, aklımda senin kabiliyetlerinle ilgili hiçbir şüphe yok.
But my Scotch blood is working right this minute... and it tells me that there is one thing in your life that's worrying you... something that you find very difficult to handle... because all your strength and your courage... and your authority in the town seems to be of no avail.
Ama tam bu dakikada İskoç kanım devreye giriyor ve bana hayatınızda sizi endişelendiren bir şey olduğunu söylüyor üstesinden gelmeyi çok zor bulduğunuz bir şey çünkü bütün gücünüz, cesaretiniz ve kasabadaki yetkiniz beyhude görünüyor.
This is simply a ruse to waste five months of training after which you'll claim you can't fly after all because it makes your ears go "pop".
Kulak zarını patlattığı için uçamayacağını iddia ettikten sonra bu talebini, beş aylık eğitim için hile gayreti olarak görüyorum.
This particular community is a very relevant one to consider at a place like MIT because of course you're all free to enter into this community.
Mantıklı bir şekilde tartışma için bir konu önerilmiştir. Konumuz rızanın imalatı. Bir milletvekilinin halktan bir profesörle tartışması çok sıradışı bir olay.
Moti all this wealth is because of you.
Ne kadar çok değerli şey var, görüyor musun?
The point of it is, this is all important information, because I have to decide whether I ever want to see either of you again!
- Bunların anlamı bunların anlamı, bunlar çok önemli bilgiler. Çünkü ikinizden birini bir daha görmek isteyecek miyim bunun anlamı bu!
Of all the equations you'II learn during the course of your studies here, this equation shall be, I promise you, the most helpful throughout the course of your studies, because this equation fundamentally breaks down... what DNA is composed of... and what components of DNA -
Bu denklem, söz veriyorum size kurlardaki çalışmalarınız boyunca, size en yardımcı olacak şeydir çünkü bu denklem, temel olarak'yanlış'a dönüşür DNA'yı nelerin oluşturduğu ve DNA'nın bileşenlerinin ne olduğu...
You had a dream, a nightmare, because of all the emotions this case is stirring up for you, but... - it was nothing but a dream.
Bir rüya gördün, bir kabus, ve bunu sadece bu dava duygularını kışkırttığı için gördün, ancak sonuçta bu sadece bir rüya.
It's really weird, isn't it? To think this fuss is all because of you!
Bütün bu kargaşaya sebep olduğunu düşünmek ne garip, değil mi?
MaritZa says that the doctor says that all this is going on because of the drugs that we did before she was pregnant, you know.
Doktorlar Maritza'ya, hamile kalmadan önce kullandığımız... uyuşturucular yüzünden olduğunu söylemişler.
This is all because I got to be Krusty's sidekick instead of you, isn't it?
Tüm her şey, senin yerine Krusty'nin yardımcısı ben oldum diye, değil mi?
I say, "your civilization" because when we started thinking for you, it became our civilization which is, of course, what this is all about.
"Sizin medeniyetiniz" diyorum. Çünkü sizin yerinize düşünmeye başladığımız andan itibaren bizim medeniyetimiz de oldu. Bu tabii ki asıl konumuzu belirliyor.
Do you really believe that all this is happening because of sick - building syndrome?
Sence bunların tamamı hasta-bina sendromu yüzünden mi oluyor?
So you're saying all the bad things happening to us... is because of this Kyung-ah?
Yani sen şimdi bu kötü şeylerin bize de olacağını söylüyorsun çünkü o Kyung-ah?
This is all that remains of our people, because of you.
Halkımızdan geri kalan sadece bu kadar, sizin yüzünüzden.
Then give me the scrapbook, this son of a bitch is going right next to that toe jam we found at the Gator Bowl. All because you couldn't see it while it was still on you.
Bana bi albüm verin, bu orospu çocuğu gelecek sefere de Tüm sebebi göremiyor olmanız hala üzerinizdeyken.
This is all because of incompetent teachers like you.
Tüm bunlar senin gibi beceriksiz öğretmenler yüzünden oluyor.
I can't believe I have to change schools because of you. This is all your fault, Lardo.
Senin yüzünden okulumu değiştirmek zorunda olduğuma inanamıyorum Hepsi senin suçun, şişko domuz.
Come on, this is it, the biggest of the big scores and it's all because of you.
Bugün burada çok ama çok büyük bir başarı elde ettik. Üstelik senin sayende.
This is all happening because of you!
Bütün bunlar senin yüzünden oldu.
All this is happening because of you.
Bütün bu olanlar senin yüzünden.
You know, all of this is moot because after what he did to Portico he's gonna slaughter us, okay?
Tüm bunların hiçbir anlamı yok artık. Porticohe'ya yaptığı bu şeyden sonra bizi mahvedecektir, tamam mı?
- I lost my job because of you. Is that what this is all about?
Hepsi bu yüzden miydi?
So I'm sitting there in the middle of this board meeting and I completely lose all concentration because all I can think about is you.
Yani bu yönetim kurulu toplantısında ortasında orada oturan ben Tüm l sensin düşünmek çünkü ve ben tamamen tüm konsantrasyon kaybedersiniz. Onlar bir yabancı dil konuşan Sanki gibi
If all of this is about Eddie, why didn't you follow him across the country? Because it's not just about him.
Eğer mesele Eddie'yse neden onunla ülkenin öbür yakasına gitmedin?
The truth is that government argued that that most people in the world understand what is happening in this country. So hotels only because the Ministry of Tourism actually take all milk. Because the profits of the country more like make a good impression of visitors like you than to give milk children what they need.
Turizm endüstrisi geçen sene ciddi ciddi dünyadaki insanların büyük kısmı ülkede neler olup bittiğini anlamadığı için sütün, ihtiyacı olan çocuklar yerine turizm bakanlığına ait olan otellere gitmesi gerektiğini, böylece ülkenin sizin gibi turistlerin gözündeki itibarının yükseleceğini savundu.
All this shit is because of me, you know.
Tüm bokluk bende biliyosun.
first of all, I'll put on any channel I want because this is my house, and you're just here to make us seem good-looking.
İlk önce istediğim kanalı açarım çünkü burası benim evim ve sen sadece burada bizi yakışıklı gösteriyorsun.
I know you think he's a good guy, Ellie, but don't forget, all of this everything we've been through, is because of him.
Onun iyi biri olduğunu düşünüyorsun, Ellie. Ama olanları unutma. Başımıza gelenlerin hepsi onun yüzünden.
Is it because of Sacha you're telling me all this?
Bana tüm bunları Sacha yüzünden mi söylüyorsun?
Right, men, I know some of you have seen a lot of action already, and I picked you because you're the best available, but let me tell you all, beside this mission, whatever you've done before in this war is small potatoes.
Ben şahsen şeref duyuyorum. Savaşı en azından 6 ay kısaltacak olan bu görevde fiilen yer almak üzere seçildiğiniz için eminim, siz de aynı şeyleri hissediyorsunuzdur. Şu anda hava kuvvetlerinin en yüksek gerilim yaşayan mürettebatı sizlersiniz.
This is worthless now, all because of you!
Senin yüzünden bunlar değersiz şimdi!
This doesn't matter to you because all you see is the plate of biscuits.
Bu siz için bir şey ifade etmez, çünkü tek gördüğünüz, bir tabak bisküvidir.
Well, because of all the obstruction you put in our path this is what's required of me.
Pekala, önümüze koyduğun onca engelden sonra bana gereken buydu.
This is all because of that junk you let her read.
Bütün bunlar okumasına izin verdiğin o saçmalıklar yüzünden oluyor.
Is this all because of you?
Bunların hepsi senin yüzünden mi oldu?
Okay, because this is our first day, I have a surprise for all of you. What?
Pekala, bugün ilk günümüz olduğundan sizin için bir sürprizim var.
It pushes the automakers hard and they don't like it and they push back hard and as you deliberate today on the fate of this program, I urge you to summon all of your political courage to make the hard choices that you know you need to make on this program, because when it comes to protecting the health of the people of California there are simply no more easy choices to make.
Araç üreticilerini köşeye sıkıştırıyor ve onlarda aynı tepkiyi veriyor ve bu programın geleceği tartışılırken, tüm politik cesaretinizle bu zor kararı vermek için gerekeni yapmanızı talep ediyorum, çünkü iş Kaliforniya halkının sağlığını korumaya gelince kolay bir yolu yok bunun.
- I am telling you all of this because... there is at Putnam, I believe, a soul behind the company.
- Bunları sana söylememin nedeni yürekten inandığım bir Putnam var. Bu şirketin adındaki ruh.
We're here to support you and we're here to support all of the other kids, because this is big business to the Church.
Seni diğer bütün çocukları desteklemek için buradayız. Çünkü bu Kilise için büyük bir iş.
- No, you're implying that Brett is doing all this because of a history of mental illness in our family.
- Hayır, siz Brett'in tüm bunları ailemizdeki bir zihinsel rahatsızlık geçmişinden dolayı yaptığını ima ediyorsunuz.
Page 7 dividends not recoupable of all and / or any monies 0.8 % of all sales prorated because of back end behavior system is 16.9 % gotta do is piggyback said sales... onto recoupabIe sources, i.e 7 % of the back end on your soul, and you in turn... will get this $ 5.00 gift card for Hot Topic.
Sayfa 7 imzalayanların hiç bir şekilde para telafisi yoktur tüm satışların yüzde 0.08'ine el konulur çünkü davranış sistemi 16.9 iş bu domuzcuk kumbarası gibi telafi edilenlere eklenebilir ruhunuzun % 70'i ve siz sırayla... Trend Topic olursanız 5 dolarlık hediye kartı.
All of this is happening because you're treating Kira like a celebrity. Don't you think it serves you right?
Bütün bu görüntüleri koyup Kiraya bir yıldız gibi davranmanızın doğrudan sonucu bu.
Kyle... you're upset because you think all the anger that's dividing this house is because of you.
Kyle üzgünsün çünkü bu eve öfkeyi senin getirdiğini düşünüyorsun.
You, Lori, everything that's happened to this family is all because of me.
Sen, Lori bu ailenin başına gelen her şey benim yüzümden oldu.