This is all my fault tradutor Turco
820 parallel translation
So, this is all my fault because I try to make a few extra dollars.
Demek hepsi benim hatam, çünkü fazladan birkaç dolar kazanmaya çalışıyorum.
This is all my fault, but you must understand that I...
Hepsi benim hatam ama anlaman gerekir ki ben...
So this is all my fault?
Peki, bu benim suçum mu?
This is all my fault.
Benim suçum.
I am sorry. This is all my fault. I shall avenge their death.
- Üzgünüm bu benim hatam onların öcünü alacağım kim ihbar etti?
This is all my fault.
Hepsi benim hatam.
It's crazy, but I somehow feel this is all my fault.
Saçma, ama bir şekilde hepsi benim suçummuş gibi geliyor.
This is all my fault, isn't it?
Bütün bunlar benim hatam, değil mi?
You think this is all my fault?
Tüm bunlar benim hatam mı yani?
- This is all my fault.
- Bütün bunlar benim hatam.
YOU'RE ACTING LIKE THIS IS ALL MY FAULT.
Bütün bunlar benim hatammış gibi davranıyorsun.
This is all my fault.
Hepsi benim suçum.
Lane, this is all my fault.
Hepsi benim suçum.
This is all my fault.
Bu benim suçum.
Oh, this is all my fault.
Hepsi benim hatam.
- This is all my fault.
- Bu tamamen benim hatam.
This is all my fault. It's not your fault.
Parçaların üzerindeki sembolü tanımam gerekirdi.
Oh, this is all my fault.
Oh, bunların hepsi benim hatam.
So this is all my fault, is it?
Yani hepsi benim suçum, öyle mi?
- This is all my fault.
- Hepsi benim hatam.
Oh, this is all my fault.
Ah, bütün bunlar benim hatam.
- This is all my fault.
- Korkarım bu benim hatamdı.. - İyi de neden azarladı anlarsınız ya..
This is all my fault.
Tüm bunlar benim suçum.
- This is all my fault.
Benim yüzümden oldu.
This is all my fault, Dad.
Hepsi benim suçum baba.
I guess this is all my fault.
Galiba bu benim suçum.
This is all my fault!
Hepsi benim hatam!
This is all my fault now?
Bu şimdi tamamen benim suçum mu oldu?
This is all my fault, George.
- Bunların hepsi benim hatam, George.
- Oh, so this is all my fault, then?
- Yani hepsi benim hatam o zaman.
This is all my fault
Bu benim suçum.
I suppose this is all my fault, too.
Sanırım bunlar da benim hatam.
This is all my fault.
- Hepsi benim suçum.
This is all my fault.
Üzgünüm, hepsi benim hatam.
They love each other. This is all my fault.
Birbirlerini seviyorlar.
Larry, I can't help thinking this is all my fault.
Larry, bunun benim suçum olduğunu düşünmeden duramıyorum.
- This is all my fault. - Joey?
Bu tamamen benim hatam.
- Oh. I'm afraid this is all my fault, Manjula. - [Homer Shouting]
Ne yazık ki bütün bunlar benim suçum, Manjula.
All right, this... this is my fault.
Pekala, bu.. bu benim hatamdı.
The first is that this has all been my fault and I'm sorry.
İlki, tüm bunlar benim suçum ve çok üzgünüm.
I know that all this, somehow, somewhere, is my fault too.
Biliyorum ki bütün bunlarda bir şekilde benim de hatam var.
Yeah, sure, this is all my fault.
Elbette, benim hatam.
All this to happen will be my fault Is that no consolation to you?
Olacaklar konusunda sorumlu benim. Bu sizi memnun eder mi?
I don't want to talk about it. I don't understand why this is becoming all my fault.
Neden benim suçum olduğunu anlamıyorum.
All of this is my fault.
Tüm bunlar benim suçum.
But I warned you he wasn't my best work! This is all your fault!
Ama en iyi yaratığım olmadığı konusunda sizi uyarmıştım.
This is all my fault. Oh, what have I done to you?
Hepsi benim hatam.
This is all my fault.
Kendi başına dışarı çıkmana izin vererek, ne düşünüyordum ki?
This is all my fault.
Üzgünüm.
It's all my fault. This is not about blame.
- Hepsi benim hatam.
Maybe this Bud and Gary thing is all my fault.
Olamaz. Belki de bu Bud ve Garry meselesi hep benim suçum.