This isn't what it looks like tradutor Turco
126 parallel translation
This isn't what it looks like.
Göründüğü gibi değil.
Mr. Farlan, this isn't what it looks like.
Bay Farlan, bu göründüğü gibi değil.
this isn't what it looks like.
Düşündüğün şey değil.
This isn't what it looks like.
Bak, sandığın gibi değil
Hey, this isn't what it looks like.
Hey, bu göründüğü gibi değil.
- What's goin'on? - Hey! This isn't what it looks like.
- Neler oluyor?
This isn't what it looks like.
Sandığınız gibi değil.
Oh, Dad, this isn't what it looks like.
Oh, Baba, göründügü gibi degil.
Erm... This isn't what it looks like.
Göründüğü gibi değil aslında.
This isn't what it looks like. - Get away from me.
- Hayır, göründüğü gibi değil.
Tony, this isn't what it looks like.
Tony, göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like.
Göründüğü gibi değil. Eski erkek arkadaşı...
- This isn't what it looks like.
- Göründüğü gibi değil.
No, D'Argo, this... this isn't what it looks like, I...
Hayır, D'Argo, bu... bu göründüğü gibi değil.
Oh, Jesus, the robes! Chef, this isn't what it looks like.
Aman tanrım, cübbeler.
Chef, this isn't what it looks like.
Şef, göründüğü gibi değil.
Honey, honey, this isn't what it looks like.
- Tatlım göründüğü gibi değil.
Amanda. This isn't what it looks like.
Amanda. bu göründüğü gibi değil.
Charlie, this isn't what it looks like.
Göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like?
Göründüğü gibi değil.
- Lisa, this isn't what it looks like, - l believed everything you said, I'm, lt was all just a bunch of lines, wasn't it?
- Lisa, bu göründüğü gibi değil. - Söylediğin herşeye inanmıştım. Ben...
Uh, Dan, this isn't what it looks like.
Dan, göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like.
- Bu göründüğü gibi değil.
What? This isn't what it looks like.
Göründüğü gibi bir şey değil.
This isn't what it looks like, okay?
Göründüğü gibi değil yahu.
Yeah, this isn't what it looks like.
Evet, gerçekten de havalıydı.
- Okay, this isn't what it looks like.
Tamam ama bu hiç göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like, Matt.
Göründüğü gibi değil, Matt.
This isn't what it looks like, okay?
Göründüğü gibi değil.
This, isn't what it looks like.
Bu göründüğü gibi değil.
Yeah, this isn't what it looks like.
Bu göründüğü gibi bir şey değil.
Stewie, this isn't what it looks like.
Stewie, göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like, Dawn.
Bu göründüğü gibi değil. Dawn...
- This isn't what it looks like.
Bu, bu göründüğü gibi değil.
But in this world, in this world there's so much of what looks like love, and sounds like love, and it calls itself love but it isn't.
Ama bu dünyada... bu dünyada aşkı andıran o kadar çok şey vardır ki aşka benzerler, kimilerine aşk gibi gelirler ama öyle değildirler.
"Calm down, J.D. This isn't what it looks like."
Sakin ol J.D., göründüğü gibi değil.
- This isn't what it looks like.
- Sen! Göründüğü gibi değil.
It's not what it looks like? This isn't a half-Naked picture of your ex-Girlfriend
Fotoğrafta t-shirt'ünü giymiş yarı çıplak kişi eski kız arkadaşın değil mi?
Hey, buddy, this isn't what it looks like.
Dostum bu göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like.
Bu, göründüğü gibi değil.
Alex, this isn't... I mean, it isn't what it looks like.
Alex, göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like.
Sandığın gibi değil.
And about how this isn't what it looks like.
Ve bunun hiç de göründüğü gibi olmadığından.
This isn't what it looks like.
- Göründüğü gibi değil. - Öyle mi?
Yeah, cos this isn't what it looks like and I wouldn't want you to make a mistake.
- Evet. Çünkü göründüğü gibi bir şey değil, sizinde bir yanlış yapmanızı istemem.
W... this isn't what it looks like.
- Göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like.
Durum düşündüğün gibi değil.
Would you believe that this isn't what it looks like?
Göründüğü gibi değil desem inanır mıydın?
Bernard, I swear this isn't what it looks like.
Bernard, inan göründüğü gibi değil.
This isn't what it looks like, boss.
Göründüğü gibi değil patron.
No, this isn't what it looks like.
- Hayır, göründüğü gibi değil.