Timmy tradutor Turco
1,856 parallel translation
You promised I think I'll son Timmy could bring to the cinema.
Oğlunuz Jimmy'i sinemaya götürmem için söz vermiştiniz.
Timmy!
Timmy!
Timmy Jackson New York City.
Timmy Jackson... New York.
This man, Lenny Pepperidge, a.k.a. Lenny the Pep a.k.a. Sheldon Wills, a.k.a. Little Timmy Hartwell... -... is a confidence man.
Bu adam, Lenny Pepperidge, diğer adıyla Lenny Pep, diğer adıyla Sheldon Wills, diğer adıyla Küçük Timmy Hartwell, tam bir gönül hırsızı.
You know, Timmy there, he's part wildcat.
Kucağındaki Timmy var ya çok vahşi bir kedidir.
How's, uh... How's Timmy?
Timmy nasıl?
Ah, my son. Timmy.
Bu oğlum Timmy.
And what exactly did you finish, Timmy?
Peki bitirdiğin şey tam olarak nedir Timmy?
Timmy.
Timmy.
I'm sorry, but that bear belongs to Timmy.
Üzgünüm, ama ayıcık Timmy'e ait.
Rick said some guy called in sick and your buddy, Timmy... Jimmy.
Rick birinin hasta olduğunu ve senin arkadaşın Jimmy'nin de bıraktığını söyledi.
So Al and Timmy, on the second verse, just... this is pretty much simple enough thing.
Hey, Al ve Timmy! Siz ikinci kıtada giriyorsunuz. Bayağı basit ve küçük bir yer.
Timmy?
Timmy?
Hey! Timmy!
Timmy!
Hey, Timmy, can you call Gl and order an EGD report for me?
Timmy, mide bağırsak uzmanını çağırıp endoskopi formu isteyebilir misin?
I talked to Timmy and he said you guys could use some help.
Timmy'yle konuştum. Yardıma ihtiyacınız olduğunu söyledi.
You're going with Timmy?
- Timmy'yle mi gidiyorsun?
I just can't get a handle on what type of wacko he was - - white supremist, timmy mcveigh, tomato, tomahto.
Sadece nasıl bir manyak olduğunu çözemedim. Irkçı mı, Timothy Mcveigh mi, domates mi, patates mi?
Well, we'd be making a lot more progress if Timmy Torture over here wasn't trying to kill me every two seconds.
Bu İşkenceci Timmy beni iki saniyede bir öldürmeye çalışmasaydı çok daha iyi ilerleme kaydedebilirdik.
- Timmy, this is no big deal.
Timmy, büyütmene gerek yok.
- Hey, Timmy.
- Merhaba Timmy.
Hey, Timmy, repeat knee on Litchman.
Timmy. Litchman'ın yeniden diz röntgeni çekilmeli.
- Timmy's on it.
- Timmy arıyor.
Ladies and gentlemen, Mr. Timmy Riggins!
Bayanlar ve beyler! Bay Timmy Riggins!
And Mike, you spit out Timmy.
Ve Mike, sen de Timmy'i tükür.
Well, thatoesn't sound like our little Timmy McGee, does it?
Bu bizim küçük Timmy McGee'ye benzemiyor.
Timmy told me I was the hottest nurse in the ER.
Timmy bana acil servisin en seksi hemşiresi olduğumu söyledi.
- Timmy, it's not nice to point.
- Timmy, öyle göstermek çok ayıp.
Timmy Cooper was able to sneak another peek at his father's adult magazines.
Timmy Cooper babasının yetişkin dergilerine göz atabilmişti.
This is my cousin Timmy.
Bu kuzenim Timmy.
Timmy boy Riggins!
Timmy oğlan Riggins!
Here you go, Timmy.
Al bakalım, Timmy. Sağolun, bayan.
Timmy, stop with the ball, please!
Timmy, bırak topu lütfen!
Timmy! I have Pearce!
Timmy! "Pearce" bende!
Hey, Timmy!
Timmy!
- Timmy, that's enough.
- Timmy, yeter.
- Timmy, come on. Eat your breakfast.
- Timmy, kahvaltını bitir.
Yeah, I was dropping Timmy off at school, and the fbi were there, and they asked me to go with them and...
Evet, Timmy'i okula bırakmıştı. FBI oradaydı ve onlarla gitmemi istediler.
I'm outside, Timmy!
- Dışarıdayım, Timmy.
Timmy needs to be picked up from the Hobermans'at 5 : 30.
Timmy'i okuldan 17 : 30'dan almayı unutma!
I can't even write to Timmy anymore.
Timmy'e yazamıyorum bile.
The truth is, bringing Timmy here would be selfish. You know, it would be for me.
Timmy'i buraya getirmek bencilce olurdu benim için.
And I do wonder a lot if I can survive another day not seeing him, but I know Timmy,
Ve onsuz bir gün daha geçirebilir miyim diye merak ediyorum. Ama Timmy'i tanıyorum.
- Don't bring Timmy into this.
- Onu karıştırma.
Where's Timmy?
Timmy nerede?
He's in his room.
- Timmy odasında.
- Thank you, Timmy.
Teşekkür ederim Timmy.
Tell Timmy.
Timmy'ye söyle.
- Thanks, Timmy.
- Teşekkürler Timmy.
Oh, nice try, Timmy.
İyi deneme Timmy.
You got it. Thanks, Timmy.
Sağol, Timmy.