To be on the safe side tradutor Turco
175 parallel translation
- So as to be on the safe side.
- Güvenilir olmak için.
- Just to be on the safe side.
- Ne olur ne olmaz.
What'll it cost to be on the safe side?
Ihtiyatli davranmak neye mal olur?
But we figured... in case of deaths and wills and births... you know, children... we figure it'd be better if everybody kind of got married again... just to be on the safe side.
Ama ben bunu ölümler, vasiyetler, doğumlar ve çocuklar için diyorum. Herkesin yeniden evlenmesinin daha iyi olacağına karar vermiş bulunuyoruz. Yani sırf işi garantiye almak için.
Well, to be on the safe side...
Güvenli tarafta olmak için...
To be on the safe side, we're clearing away the boats.
İşi sağlama almak için sandalları açıyoruz.
But we'll examine you anyway, to be on the safe side.
Ama ne olur ne olmaz, yine de sizi muayene edeceğiz.
Well, just to be on the safe side.
Şey, sadece güvenli tarafta olmak için.
Thank you. Shall we make it five minutes, just to be on the safe side?
İşi garantiye almak için beş dakika daha ekleyelim mi?
Just to be on the safe side.
Tam da güven içinde olmak için.
And just to be on the safe side, I saw to it that he spent a lot of money.
İşi garantiye almak için, bir hayli para harcamasını sağladım.
Just to be on the safe side.
Ne olur ne olmaz diye.
Let's take my car, just to be on the safe side.
Benim arabama binelim daha güvenli olur.
To be on the safe side, they think up new ones.
Doğru tarafta olmak için yenilerini uydurup duruyor.
I didn't tell him the truth... just to be on the safe side
Gerçeği söylemememin sebebi... şimdilik tarafsız olmak istemem
Now, about those flamethrowers, sir, to be on the safe side, I've requested three times as many as needed.
Şu alev saçıcılara gelince. Güvenlik için gerekli olanın üç katını talep ettim.
So as we were going away for a fortnight's holiday I thought I better bury it just to be on the safe side.
İki hafta tatile çıktığımızdan gömüvereyim, ne olur ne olmaz, dedim.
Count 3 miles lost after the bend and another 3 lost before Morcenx to be on the safe side. Then we'll dispose of 20 minutes. And when the goods are ours the very men we robbed will buy them back.
... İşte biizde trenin bu yavaşlığından yararlanıp eyleme geçeceğiz işimiz bittikten sonrada geldiğimiz gibi ortadan kaybolacağız ortada hiç bir delil kalmayacak, dolayısıyla kimse bizden şüphelenmeyecek bu yüzden endişelenmenize gerek yok beyler.
It pays to be on the safe side.
Güvende olmanız için bu gerekli
But we're gonna have to check out your alibi just to be on the safe side, for your sake.
Hayır ama iyiliğiniz için olay anı nerede olduğunuzu araştırmalıyım.
Just to be on the safe side, let's not even get into a heated discussion today.
Yine de temkinli olalım ve bugün hararetli tartışmalardan kaçınalım. Olur mu?
Just to be on the safe side.
Sadece güvenlik açısından.
I n fact, just to be on the safe side I'm not even jerking off anymore.
Hatta güvende olmak adına artık otuzbir bile çekmiyorum.
Best to be on the safe side.
İşimizi sağlama alalım ne olur ne olmaz.
you know, maybe i should go... just to be on the safe side.
Gece yapıyorum. Ve saçbandı giyiyorum.
Go round, to be on the safe side.
Etrafından dolaşıp, işi sağlama alalım.
To be on the safe side, I should report a possible unauthorized entry.
İhtiyatlı olmak açısından, olası bir izinsiz girişi rapor etmeliyim.
I've booked you in for a chest X-ray just to be on the safe side.
Akciğer röntgeni için sana randevu aldım. Ne olur ne olmaz.
To be on the safe side...
Emin olmak için.
Just to be on the safe side.
Güvende olmak için.
- Just to be on the safe side. - Aye, sir.
- Emredersiniz efendim.
Just to be on the safe side, I think you should go inside.
Güvenli bölgede olma açısından içeri girsen iyi olur diye düşünüyorum.
And just to be on the safe side, I'd recommend that you send some of the civilian population down to Bajor.
Ve sadece işi sağlama almak adına, sivillerin bir kısmını Bajor'a göndermeni tavsiye ederim.
Disarm him, just to be on the safe side.
Silahını al. Emin olalım.
You know, just to be on the safe side let me just check to see if there's another flight? Yeah, it couldn't hurt.
İşi garantiye almak için, Chicago'ya başka bir uçuş olup olmadığını kontrol edeyim.
I've even kept kosher just to be on the safe side.
Güvenli tarafta kalmak için Yahudi yemeklerini yemeyi bile sürdürdüm.
I'd push it to 3.5, just to be on the safe side.
Garantiye almak için 3,5'e ayarlardım.
Well, just to be on the safe side maybe you'd better enter this in the ship's log anyway.
Eh, yine de sağlama almak için bunu gemi kayıtlarına girsen daha iyi olabilir.
Let's reinforce the power conduit coupling, just to be on the safe side.
Biraz daha güç verelim, sadece güvenli yol ile.
Just to be on the safe side, I had his chains replaced by my personal guards.
Tedbiri elden bırakmamak için zincirlerini değiştirttim.
To be on the safe side, you should all be conscious of how you behave when you're in front of him.
Önlem olarak onun yanındayken davranışlarınıza dikkat edin.
And Severin, to be on the safe side. But whatever she says today, keep your balls in the air. "Child's food", for fuck's sake.
Sonra sen Svensen ile gelip Svelen'i getireceksin ama dinle bugün ne söylerse söylesin, kendine dikkat et.
Just to be on the safe side, Al, you and your team will proceed to Babylon 5.
Her ihtimale karşı Al, ekibinle birlikte Babil 5'e gideceksin.
We'd prefer to be on the safe side, Mister...?
Emniyetli tarafta olmayı tercih ederiz, Bay...?
To be on the safe side, maybe we better not.
işi sağlama alıp, konuşmayalım.
But to be on the safe side, I'll check fof leaks.
Ama emin olmak için, sızıntılara bakacağım.
A couple of hours to be on the safe side.
Bir kaç saat yeterli olur.
Well, let's say 45 to be on the safe side.
Şuna 45 deyip işi sağlama alalım.
My advice is to take 25 % and be on the safe side.
Tavsiyem % 25 alıp güvenli bölgede kalman.
So, to be on the safe side...
Bu yüzden, emin olmak için...
- File a report, to be on the safe side. - Shh!
Kes sesini!