Toilet flushes tradutor Turco
63 parallel translation
( Toilet flushes )
( Tuvaletten su sesi )
[Toilet flushes]
[Tuvaleti çekiyor]
Oh... just like the letter. [TOILET FLUSHES] Thanks for watching the store for me, guys.
bir harf gibi yani! Dükkana göz kulak olduğunuz için sağolun millet.
I'm only glad my father didn't live to see my shame. [TOILET FLUSHES] Dad.
Tek tesellim, babam bu utancımı görecek kadar yaşamadı.
Or, to put it more accurately, ask not for whom the toilet flushes.
Ya da daha doğru söylemek gerekirse sifonun kimin için çekildiğini.
( toilet flushes ) Over and out.
Tamam.
Sorry, Grandpa.
[Toilet flushes] Kusura bakma, Büyükbaba.
- Of course not. - [Toilet Flushes]
Elbette hayır.
( TOILET FLUSHES )
( Tuvalet sesi )
- [Toilet flushes] - Wendell : Here we go.
İşte böyle.
Or waiting to throw up. - [Toilet Flushes]
veya da dışarıda bekleyin.
( money plops, toilet flushes ) A few weeks ago, Claire's gum fell into my mom's purse which got stuck to some bills.
Bir kaç hafta önce, Claire'in sakızı annemin çantasına düşmüş,... ve paralara yapışmış.
( TOILET FLUSHES ) Oh! Oh, good God Almighty!
Oh, Ulu Tanrım!
TOILET FLUSHES
Özür dilerim.
- Honey'l need more. - [toilet flushes]
Canım biraz daha getir.
I just moved in. - ( toilet flushes )
- Daha yeni taşındım.
- [toilet flushes] Women, women everywhere, but none of them bear the mark.
Kadınlar, her yerde kadınlar fakat hiçbiri işareti taşımıyor.
[Toilet Flushes]
- [Toilet Flushes]
[toilet flushes] Here you go, pri... vate.
Al bakalım Pri... vate.
Well, yes. I've been experimenting with transdimensional- - [toilet flushes]
Deney yapıyorum boyut değiştirmeyle...
Transdim- - [toilet flushes]
Boyut değiştir... Boy...
Tran- - [toilet flushes]
Hadi ama!
[toilet flushes] That is the problem.
Sorun bu.
Rashy grill cook. [toilet flushes]
Kaşıntılı ızgaracı.
[TOILET FLUSHES] WELL, GENTLEMEN.
Beyler.
( Toilet flushes ) ( High-pitched voice ) Meow, meow.
Miyav, miyav. Miyav, miyav.
- ( TV playing ) - ( Toilet flushes ) Thanks for letting me change here, Shoshanna. - Mm-hm
Burada giyinmeme izin verdiğin için sağ ol, Shoshanna.
( Toilet flushes ) ( Whispering ) Will you guys be quiet?
Sessiz olacak mısınız?
- ( Lionel ) What did you say? - ( toilet flushes )
Ne dedin?
My dad did something that required five toilet flushes at 4 : 12 a.m.
Benim babam, saat 04 : 12'de beş kere sifonu çekti.
[Toilet flushes]
... 133 00 : 05 : 34,618 - - 00 : 05 : 36,572 Gadzooks.
[Toilet flushes] I just have to get to know him better.
Onu daha iyi tanımam gerekiyor yalnızca.
[Toilet flushes] Mm, sounds like your dad figured it out.
Baban sorununu halletmiş gibi görünüyor.
( Toilet flushes )
Tanrım!
( toilet flushes )
Genelde insanlar not bırakır.
You got to crank it all the way up, at first, and... if somebody flushes the toilet in Bayonne, you are going to get scalded.
Önce yukarı çevir. Ama... Birileri yukarı tuvaletten, sifon çekerse... haşlanırsın.
( toilet flushes ) Hey!
Hey!
[Toilet Flushes] - Randy?
Randy?
( Laughs humourlessly ) A hands-free toilet. "It senses you are there and automatically flushes."
"Oturduğunuzda otomatik olarak su püskürtmeye başlar."
It's when someone dunks your head in the toilet and then flushes it on your face.
Birisi kafanızı klozete sokup sifonu çektiğinde olur.
I'm sick of the way this family just flushes money down the toilet.
Bu ailenin parayı savurup,... üzerine sifonu çekmesinden bıktım.
You KGB guys take a crap, the A.V.H. Flushes the toilet.
Kgb'nin adamları sıçar A.V.H.de sifonu çeker.
A kid flushes a baby gator down the toilet,
Çocuklar yavru bir kertenkeleyi tuvaletten atarlar.
( toilet flushes )
Kuzenim Tanya sizin kadar güzel değil. Tanrım... Pekala...
Hey, uh, have you guys seen that YouTube video thatJanet sent around... with the cat that flushes the toilet?
Janet'in tuvalette su sıçratan şu kediyle birlikte olduğu Youtube'daki videoyu izlediniz mi? İzlemedik.
( TOILET FLUSHES ) WALTER : DR. YOUNG, YOU'RE A GENIUS.
Dr. Young, sen bir dahisin.
Hey, Mrs. Gottleib has a toilet that flushes, doesn't she?
Bayan Gottleib'in tuvaletindeki sifonu çalışıyor, değil mi?
[toilet flushes ] [ water gurgling ] [ toilet flushes ] [ gulping] Um, Skipper?
Skipper, tuzluğu verir misin?
( toilet flushes ) No, please don't let it be... ( gasps ) No, no.
Hayır, hayır.
[Flushes toilet]
[Sifon sesi]
We also really need a toilet that flushes everything the first time.
Ayrıca içindekileri tek seferde götüren bir sifona da ihtiyacımız var.