Too tight tradutor Turco
1,034 parallel translation
And the collar is too tight.
Yakası da çok dar.
Too tight?
- Dar mı?
I'll loosen the thongs if they're too tight.
Eğer kayışları çok darsa, düzeltebilirim.
Not too tight, not too loose.
Ne çok sıkı, ne çok gevşek.
Always too tight these shoes!
Seviyorum, o işi...
This is too tight.
Çok dar.
It's too tight here.
Burası biraz sıkı oldu.
It's too tight for me. There's a button missing.
Çok dar ve bir düğmesi eksik.
You're holding me too tight.
Bay Bialystock, çok sıkıyorsunuz.
One of the leg irons was too tight for Willie.
Willie'nin bir bacağındaki zincir çok sıkıymış.
Don't hold on too tight.
Aman çok sıkı tutmayasın.
Dave, this frame's too tight.
Dave, bu komplo çok sıkı.
These boots are too tight.
Bu botlar çok sıkıyor.
The right boot's too tight.
Sağ botum çok sıkı.
You're holding your knees too tight.
Dizlerini kırmıyorsun.
Oh, your collar's too tight.
Tasman çok sıkı galiba.
It was just her corset was too tight.
Korsesinin çok sıkı olmasından kaynaklanıyormuş.
- My seat belt's too tight.
- Kemerim sıkıyor.
How's that feel for you? That's too tight?
Nasıl oldu?
That too tight for you? Uh-huh.
Çok sıkmadım, değil mi?
Not too tight under the arms?
Kolları sıkmıyor ya?
not too tight.
O kadar sıkmayın.
This is the same place they cut me with that razor blade... when you sent me down to Panama to fight Soto all by myself...'cause you were too tight to come down and work in my corner.
Köşemde çalışamayacak kadar sıkışık olduğun için Soto ile dövüşmeye Panama'ya kadar tek başıma gönderdiğinde usturayla kestikleri aynı yerde.
Is the trigger too tight?
Tetik çok sıkı mı?
- Like hell she will! - She can't climb in that, too tight.
- Bununla tırmanamaz, çok dar.
That's too tight!
Daha da darlaştı!
- It's, not too tight?
- Çok dar değil, değil mi?
I think your necktie's too tight.
Bence papyonun çok sıkı.
These things is too tight.
Bunlar çok sıkıyor.
- Is that too tight?
- Çok mu sıkı oldu? - Hayır.
Don't make it too tight.
Çok dar olmasın.
Still too tight for comfort.
Hâlâ çok sıkıyor ama.
Maybe your pants are too tight, as well.
Belki donun da çok dardır.
Not too tight, huh?
Fazla sıkma
- Not too tight?
- Çizmemin fermuarını çek.
They always put them on too tight!
Hep çok sıkı takarlar!
I can't use it. It looks too tight.
Rahat edemedim, bana dar gözüktü.
This one is too tight for me, it should fit you well.
Bu bana çok dar geliyor, sana iyi olacaktır.
Hey, not too tight, boys, not too tight.
Çok sıkmayın çocuklar, sıkmayın.
He was wrapped too tight for Vietnam... probably wrapped too tight for New Orleans.
Vietnam icin cok gergindi... New Orleans icin bile cok gergindi.
It was almost too tight for Karl the last time he was here, in May'41.
Karl'a neredeyse çok sıkı geliyordu. En son 1941 Mayıs'ında buradaydı.
Don't screw up your lips too tight.
Dudaklarını çok sıkı sıkma.
"... when his shorts are too tight in the seat! "
"Şortun kıçını sıkarken!"
I don't wanna make this too tight for you.
Çok sıkı yapmak istemiyorum.
- Is it too tight?
- Çok mu sıktı?
Not at all, it doesn't fit me at all, it's much too tight...
Hayır, hiç de olmadı. Bu çok dar.
But please, sir, when you slap on the cuffs, not too tight.
Lütfen, efendim, kelepçeleri taktığınızda fazla sıkmayın.
If only someone could tell us whether we ought to sit tight or leave before it's too late.
Bize bir akıl! Kalmak mı gerek yoksa geç olmadan gitmek mi?
I heard the voices crying inside of me, too... and I had to keep my mouth shut tight... or else a roar would have come out!
İçimden yükselen çığIıkları duyuyordum. Ve ağzımı sıkı sıkıya kapattım. Yoksa kükremeye başlayacaktım.
Not too tight.
Çok sıkı olmasın.
Not too tight?
Çok mu sıkı?