Torino tradutor Turco
229 parallel translation
I learn English in the school in Torino.
İngilizceyi Torino'da okulda öğrendim.
I was maestro mechanic in Torino.
Ben Torino'da tamirci ustasıydım.
- I'm in Turin on business.
- Torino'da iş için bulunuyorum.
What time do people in Turin get up?
Torino'da insanlar kaçta kalkar?
She's in Turin to open a salon, not to buy paintings.
Torino'ya güzellik salonu açmaya geldi, resim almaya değil.
- Are you from Turin?
- Torino'dan mı geldiniz?
I left Turin when I was just a young girl.
Daha genç bir kızken Torino'dan ayrıldım.
I don't know the clientele in Turin... and I'm not sure I'll fit in.
Torino'daki müşteri kitlesini tanımıyorum uyum sağlayabilecek miyim bilmiyorum.
I'll take the train back to Turin with Rosetta.
Ben Rosetta'yla birlikte trenle Torino'ya döneceğim.
This way I'll get back to Turin a little earlier.
Hem böylece Torino'ya da biraz erken dönmüş olurum.
This is Clelia. From now on she'll be dressing all ofTurin... maybe even me.
Bu Clelia, artık Torino'yu o giydirecek.
I'll probably stay here in Turin.
Muhtemelen burada, Torino'da kalırım..
After everything that's happened... you wouldn't feel right here in Turin.
Bütün bu olanlardan sonra... Torino'da kafan rahat olmaz.
Torino and Trieste, Marseille and Mogador.
Torino'yla Trieste, Marsilya ve Fas.
It seems to me you were arguing when I left you last year in Torino.
Bana öyle geliyor ki, sizi Torino'da bıraktığımdan beri tartışıyorsunuz.
- I've been here for a couple of years.
Hayır, Torino'daydım. Öyle mi? Roma'ya geleli daha birkaç yıl oluyor.
Do you know a lot of girls from Turin?
Torino'dan tanıdığın çok mu?
It's like this everywhere!
Torino ya da Genova'da satın demek istedim, başka bir yerlerde.
You trade the dialect of Turin for that of Naples... that's all.
Napoli lehçesi yerine, Torino lehçesi ile konuşur. Hepsi bu!
In a few months he'll be deputy in the Turin parliament.
Bir kaç ay sonra Torino parlamentosunda milletvekili olacak.
Someone from Turin.
Torino'dan biri.
I mean the glorious union of Sicily and the kingdom of Sardinia, the government in Turin intends to nominate some illustrious Sicilians as senators of the kingdom.
Demek istediğim Sicilya ve Sardunya krallığının muhteşem birleşmesi Torino hükümeti, bazı ünlü Sicilyalıları krallık senatörlüğüne aday göstermek istiyor.
Before sending the list to Turin, my superiors thought it proper to inform you and see if this proposal met with your approval.
Listeyi Torino'ya göndermeden önce üstlerim sizi bilgilendirmenin ve bu teklif için onayınızı almanın uygun olacağını düşündü.
I myself have met Sicilians in Turin who seemed anything but asleep.
Torino'da Sicilyalılarla bizzat tanıştım uyumak dışında her şeyi yapar gibiydiler.
Workers in Milan and Turin are living large.
Milano'daki, Torino'daki işçiler rahat yaşıyorlar.
This is the city of Turin, the industrial capital of Italy.
Burası Torino, İtalya'nın sanayi başkenti.
To reach its destination the convoy has to travel through one of the busiest traffic systems in Europe, a system controlled by television cameras and by the computer in this building, the Turin Traffic Control Centre.
Hedefine ulaşmak için, Avrupa'nın en kalabalık trafik sistemlerinden birinin içinden geçiyor. Bu sistemi TV kameraları ve Torino Trafik Merkezi'ndeki bilgisayar kontrol ediyor.
There's even a football match in Turin the day before the delivery.
Hatta o gün Torino'da bir futbol maçı var.
These chinless wonders will get you out of Turin faster than anyone else on four wheels. Alright! Remember that.
Bu üç çirkin herif bizleri Torino'dan yıldırım hızıyla uzaklaştıracak.
Now, we come to the Professor here, who is in charge of all matters relating to the Turin computer.
Ve işte, Profesör. Torino'daki bilgisayardan o sorumlu.
Dave, take the valley road to Turin, OK?
Dave, vadiden Torino'ya doğru. Tamam mı?
Yes but they go to Torino, Verona, Novara
Evet ama, onlar Torino'ya Verona'ya, Novara'ya, Bologna'ya gidiyor.
They say that in Turin, prostitutes are in second place for earnings.
Torino'da derler ki, fahişeler para kazanmada ikinci sıradadırlar.
This methane flame produces enough energy for the daily needs of a city like Turin.
Bu kadar metan gazı Torino büyüklüğünde bir kentin günlük ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üretebilir.
Oh, Napoli, Roma, Venezia...
Napoli, Roma, Venedik... Torino'yu unutma.
And don't forget Torino. It's the first vacation we've had since we got married.
Evlendiğimizden beri çıktığımız ilk tatil.
I went to Turin, then I followed the river Po, and came for the first time to Venice, where I spent almost a month.
Torino'ya gittim. Sonra, Po nehrini izledim, ve ilk defa, .. bir ay kadar kaldığım Venedik'e geldim.
They're sending spare parts from Turin, so in the mean time we're on holiday.
Torino'dan yedek parça istediler, bu arada biz de tatildeyiz.
At 1 4 he ran away to Turin.
14 yaşında Torino'ya kaçmış.
Station Rome, Naples, Bari Milan, Turin, Genoa, Trieste, Florence, Bolzano.
Roma, Napoli, Bari, Milano, Torino, Cenova, Triyeste, Floransa, Boltzano istasyonları.
I was born in Torino, but I studied at Nantes.
Torino'da doğdum ama Nantes'da okudum.
Moving on to relics, we've got shrouds from Turin, wine from the wedding at Cana, splinters from the Cross... and there's all the stuff made by Jesus in his days in the carpentry shop.
Kutsal emanetlere gelince, Torino'dan kefenlerimiz, Kana'daki nikahtan şarabımız, Haç'tan kıymıklarımız ve de İsa Peygamberin zamanında marangozhanesinde yaptığı tüm eşyalar mevcut.
You go half a block down the street and you'll see a Torino with no wheels on it.
Biraz gideceksin... Tekerlekleri olmayan bir Torino göreceksin.
Inside that Torino is my cousin, Jackie.
O Torino'nun içinde kuzenim Jackie var.
In Torino, during the black out.
Torino'da, karatmal zamanlarından.
Tonino!
Torino.
I will be in Turin with Norma.
Ben Norma'yla birlikte Torino'da olacağım.
From New York to London, from Turín to Milan to Prague.
New York'tan Londra'ya, Torino'dan Milano'ya, Prag'a kadar.
- Where you live, Torino?
- Nerede yaşıyorsun, Torino mu? - Hayır.
- Torino is near Bari?
- Torino Bari'ye yakın mı?
He sent me the keys to a new apartment in Turin.
Torino'da aldığı yeni bir dairenin anahtarını gönderdi.