English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Trot

Trot tradutor Turco

450 parallel translation
In my country, we don't fox trot or tango.
Benim ülkemde, Tango ya da fokstrot yapmayız.
Now trot along upstairs and don't bother us grownups anymore.
Şimdi yola koyul ve biz yetişkinleri daha fazla rahatsız etme.
- One word from her, and you trot back.
- Ondan bir şey duydun, hemen geri dönüyorsun.
Do you ride in cabs, or do you just trot alongside?
Taksiye mi binersin yoksa yanında mı koşarsın?
Had'em shod just yesterday over to Possum Trot.
Daha dün Possum Trot'da hepsini nallattım.
Trot!
Tırıs!
- You want him to trot his legs off?
Tırıs gitmesini mi istiyorsun?
- George, do let Pendennis trot again.
- George, Pendennis'i hızlandır.
Trot. Commence.
Deh oğlum!
- Now, you trot along with Helen.
- Sen, Helen ile dolaşmaya çık.
Well, I trot around, same as usual, to collect her weekly dime and what do you think happens?
Her zamanki gibi haftalık poliçe parasını almaya uğradım. Ne oldu dersiniz?
Because of something called the Swing Trot
Swing Trot dansı sayesinde
Remember Swing Trot
Swing Trot dansını hatırla
The day you realize the Swing Trot is here to stay
Bu dans kolay kolay unutulmaz Sen de anlayacaksın
Forward, trot, yo-ho!
İleri, haydi!
She has a great personality, and she's hot to trot.
Harika bir kişiliği var ve üstelik ateş başına vurmuş.
For that kind of company, I don't have to trot here at 4 : oo a.m.
- Bu tür şirketler için, sabahın dördünde burada dolaşmazdım
I might trot round at about six o'clock... if that would suit you.
Eğer sizin için uygunsa saat altı civarında olabilir.
Nonsense, Miss Bannion, you trot right back to bed.
Olur mu öyle şey Bayan Bannion. Hemen yatağınıza gidiyorsunuz.
Yeah, trot along with her, kid.
yanında yol al evlat.
Yes. Now, you just trot down and see what Mrs Rogers has to say.
Git Bayan Rogers ile konuş.
- No, but hot to trot.
- Hayır, ateşli bir tay.
Well, if you can stand spending your last night doing a last generation fox trot, I'd be a very happy partner.
Şey, eğer son geceni bir son kuşak fokstrot yaparak geçirmeye dayanırsan, çok mutlu bir eş olurum.
She's teaching him an American dance called a fox trot.
Ona fokstrot diye bir Amerikan dansı öğretiyor.
You can just trot yourself right down to the company store and ask the dispatcher.
Bu yüzden boşa acele etmeyin ve firmanın ofisine inip bir görevliye sorun.
Now you trot over to the bank and get that dough.
Şimdi bankaya yürü ve o parayı al.
- Yesterday you were hot to trot.
- Dün can atıyordun.
53, Mr Dubenoit.
Trot! - 53.Yarışmacı... - Bay Dubenoit!
- Forward at the trot.
- Askerler ileri.
- Trot, ho!
- Tırısa geç!
How demurely I'll ride to church And Tawny's hooves will trot as though on a pilgrimage and I shall look neither left nor right, but straight ahead and think of the candles and the Holy Virgin
Nasıl da ağır başlı at süreceğim Kiliseye doğru ve Tawny'in toynakları tırısa kalkacak hacca gider gibi ve ben ne sağıma ne de soluma sadece önüme bakacağım mumları ve Kutsal Bakire'yi düşüneceğim
Matter of fact, sometimes I even trot home afterwards.
Aslında, oyun sonrası eve koşar adım bile gidiyorum bazen.
You ever trot?
Koşar adım gider misin?
Those tarts are too fat to trot around with nothing on.
O budalalar, etraflarında kimsenin hareket edemeyeceği kadar şişmanlar.
Walk trot!
Tırıs adım!
- Trot me out a PBJ.
- Bana bir PBJ uçağı ayarla.
So, put that away, powder your nose and make your phone call and I shall go for a brisk six-mile trot.
Ben uzun bir yürüyüş yapacağım.
At a trot, ho!
Tırıs koş!
Well, you just trot over to the bar-ie-poo and make your little mommy a gweat big dwink.
Yalnızca bar'cağızına fırla ve minik anneciğe "kocamaan biir iççki" hazırla.
Trot them out, captain.
Göster bakalım, Kaptan.
Why, give him gold enough and marry him to a puppet... or an old trot with ne'er a tooth in her head... and though she have as many diseases as two and fifty horses... why nothing comes amiss, so money comes withal.
Yanına bol altın verin de Kimle olsa evlendirin : Kuklayla da evlense olur, yaşIı acuzeyle de ; İsterse kadında 250 atın hastalığı birden olsun.
Mother wants to remember, so we trot 200 miles into the count and she stays at home.
Annemiz onun hatırlanması için bizi buraya yolluyor, sonra da evde bizi bekliyor.
Fox Trot Leader, this is Tango Control.
Fox Trot Leader, burası Tango Control.
Fox Trot Leader, Pass your message.
Fox Trot Leader, mesajınızı geçin.
Fox Trot Leader, Tango Control.
Fox Trot Leader, Tango Control.
Fox Trot Leader, cut that out.
Fox Trot Leader, şunu sürüden ayırın.
One of these days the fox trot may come back.
Belki vals yine moda olur.
Trot him out.
Gönderin onu.
Trot him out.
- Çıksın ortaya!
Trot them on in, fellas.
Onları buradan götürün, çocuklar.
Trot'em out.
Yolu göster onlara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]