Tubbs tradutor Turco
406 parallel translation
- Woman after your own heart, eh, Tubbs?
- Gönlüne göre bir kadın, ha, Tubbs?
[Tubbs] Mmm-mmm-mmm.! The upside of surveillance.
Gözetlemenin artıları.
[Tubbs] That was my stakeout at the Flamingo Towers on Castranova.
O Flamingo Towers'da Castranova'yı gözetlediğim olaydı.
That bullet he took was meant for me, Tubbs.
- Yediği kurşun benim içindi, Tubbs. - Evet, ortak.
Tubbs, this Linus Oliver just got a call to get up a deal in some prearranged location.
Tubbs, şu Linus Oliver belli bir yerde uyuşturucu İşi bağlamak için az önce arandı.
[Dialing ] [ Tubbs] Make it someplace isolated... like, uh, airport parking lot C, third level.
Şöyle ıssız bir yerler bul... havalimanı otoparkı C bölümü, üçüncü kat olur mesela.
Nice try, Tubbs.
İyi deneme, Tubbs.
[Tubbs] Where's Calderone?
Calderone nerede?
Tubbs, line four.
- Tubbs, dördüncü hat.
Yeah, it's Tubbs.
Evet, ben Tubbs.
[Yelling] Tubbs!
Tubbs! Ağır ol biraz!
[Tubbs] Crockett.!
- Crockett! - Ben buradayım.
[Tubbs] Using the Bahamas as a base for a Miami operation?
Miami operasyonu için Bahamalar'ı merkez olarak mı kullanıyor?
[Tubbs] Last chance, Mendez!
Son şansın, Mendez.
Come on, you know the old saying. When in St. Andrews- - Yeah.
Hadi ama, Tubbs, eski deyimi bilirsin Saint Andrews'a geldiğinde...
Guy could be anywhere, Tubbs- - South America, Europe.
Adam her yerde olabilir, Tubbs. Güney Amerika, Avrupa...
Tubbs.
Tubbs...
In all my years of doing undercover work, Tubbs,
Yıllardır gizli görev yaparım Tubbs.
Hang on, Tubbs!
Sıkı dur, Tubbs...
What is it with you, Tubbs?
Senin neyin var, Tubbs?
We're not going after elephant, Tubbs.
Fil avlamaya çıkmıyoruz, Tubbs.
[Tubbs ] Uh-huh. [ Crockett] Yeah, later.
Evet, görüşürüz.
# # When a heart can be broken # # Come on, Tubbs.
Hadi, Tubbs. Eve gidelim.
Tubbs, that was $ 28.95!
Tubbs, o 28.95 dolardı!
Okay, Tubbs, you can unveil the Mona Lisa.
Pekala, Tubbs, Mona Lisa'nın yüzünü açabilirsin.
Yeah, Tubbs.
Evet, Tubbs.
It's called "baiting'the trap," Tubbs.
Bunun adı da "oltayı yemlemek" oluyor Tubbs.
[Sighs] I'm sorry, Tubbs, but I've known Jake and Bobby since the academy.
Üzgünüm, Tubbs, ama ben Jake ve Bobby'i akademiden beri tanırım.
[Phone Rings] Tubbs.
Tubbs.
Come on, Tubbs.
Hadi, Tubbs.
This is Tubbs.
Ben Tubbs.
# I love you, I- - # What's up, Sonny?
- N'aber, Sonny? Esas adamım, Tubbs?
Crockett, Tubbs, where you at right now?
Crockett, Tubbs, durumumuz nedir?
[Tubbs] What'd he call us in for anyway?
Ne diye bizi çağırıyor olabilir ki?
This is my partner, Rico Tubbs.
Bu benim ortağım, Rico Tubbs.
[Tubbs] Let's get out ofhere, man.
Hadi buradan çıkalım, dostum.
Come on, Tubbs.
Haydi Tubbs.
[Tubbs] Charity begins at home, huh?
- Hayırseverlik evde başlar, ha?
[Tubbs] You all right?
Sen iyi misin?
[Tubbs] When we were leaving this morning, I noticed he reacted strange to something that was in his mail, like it freaked him.
- Bu sabah ayrılırken, postadan gelen şeye garip tepki vermesi dikkatimi çekti ; sanki ödü patladı.
[Tubbs]'Cause the dude lives down there.
Herif orada yaşıyor da ondan.
[Tubbs] Uh, you know what? This is getting weirder all the time.
Biliyor musun, bu iş gittikçe daha tuhaf bir hal alıyor.
You're Crockett and Tubbs.
Siz Crockett ve Tubbs'sınız.
Yeah, Pa Ryan, me, Bobby, Tubbs, we're gonna keep'em busy... down at the off-load in town.
Tamam, Babalık Ryan, ben, Bobby, Tubbs, biz onları oyalayacağız... bu gece rıhtımda.
Little tardy this morning, aren't we, Tubbs.
Bugün biraz geç kalmışız galiba, Tubbs.
[Siren Wailing ] [ Tubbs] Just send them a telegram and tell'em that the police have arrived.
Onlara bir telgraf gönder ve polisin geldiğini söyle.
[Calabrese] Tubbs.
- Tubbs.
Gotta drop it a notch, Tubbs.
Bir kademe inmen gerek, Tubbs.
[Tubbs Laughing] Wow! I'm so happy right now.
Şu an çok mutluyum.
My main man, Tubbs? Noogie.
- Noogie.
Come on, Tubbs.
- Haydi, Tubbs.