English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ T ] / Tyke

Tyke tradutor Turco

77 parallel translation
They'll shoot him down like a mad tyke.
Onu vuracaklar tıpkı bir kuduz sokak köpeği gibi.
His Eminence, the cardinal who could steal the estimation of the world to justify a miserable little tyke of a backstreet drab who smelled of fish!
Kendini kanıtlamak için dünyanın takdirini çalan, balık kokan arka sokak batağının sefil çocuğu Muhterem Kardinal!
Jim and Tyke's been shot.
Jim ve Tyke vurulmuş.
A little tyke who's rather like
Beş para etmez biri
And this little tyke refused to separate himself from you.
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Bunca zamandır senin için endişelendiğinden yanından bir dakika bile ayrılmadı.
Poor little tyke.
Zavallı küçük çocuk.
I can't just put the little tyke out on the streets.
Küçük köpeğimi öylece sokaklara salamam.
Tyke, check the back.
Tyke, arkaya baksana bir.
You stay here and wait for tyke.
Burada kal ve Tyke'ı bekle.
It's my fault I gotta shoplift at the little tyke section of goodwill?
Benim suçum. Başka bir yerden kıyafet çalmalıydım sanırım.
He's a cute little tyke.
Çok sevimli bir çocuk.
What's the little tyke been up to now?
O küçük it, şimdi de ne haltlar etmiş bakalım?
The wife and I, we left the little tyke there in the funeral parlor.
Karım ve ben, küçük Tyke'ı cenaze odasında unutmuştuk.
I mean they gotta let us get away from this tyke sometime.
Yani birgün bu veledin yanından ayrılmamıza izin verecekler.
I'll give you what for, you tyke!
Benden ne istiyorsan vereceğim, sersem!
Put a roof rack on it and this little tyke can ride in style.
Yukarıya bir portbagaj koyarsanız, bu minik yavrunun çok şık biçimde seyahat etmesini sağlarsınız.
Yes, but that's exactly why I want you here... to nourish and guide the little tyke.
Evet ama, tam olarak neden seni burada istiyor olmamın nedeni bu.
I could hide the knife under the baby's blanket and pretend I was taking the little tyke to see the old buzzard.
Bıçağı bebeğin battaniyesinin altına saklayabilirim ve küçük köpeği yaşlı akbabayı görmeye götürüyormuş gibi davranabilirim.
Sheesh! Uh, powerful little tyke.
Ne kadar da güçlüymüş!
For your Pollicle dog Is a dour Yorkshire tyke
Çünkü Pollicle köpeğiniz Aksi bir Yorkshire sokak köpeği
♪ For your Pollicle dog Is a dour Yorkshire tyke
Çünkü Pollicle köpeğiniz Aksi bir Yorkshire sokak köpeği
Little tyke fell asleep as we were flying over Bristol.
Tam Bristol üzerinde uçarken küçük yaramaz uyuyakaldı.
# Who's that tyke with the cutest little dimples #
Tatlı küçük gamzeleri olan velet kimdir?
The little tyke out there has already been filled for his jackboots.
Oradaki küçük it herif çoktan kaba kuvvet doldurmuş.
I'll give you what for, you tyke!
Onu neden sana bırakayım, seni haydut!
WOMAN : Come on, Tyke.
Hadi, Tyke.
Tyke, come on.
Tyke, hadi.
TYKE : Get out of here, Sunny.
Defol git, Sunny.
[TYKE whistles]
-
TYKE : Aren't you all scary.
Bütün hepsi korkutucu değil mi.
[TYKE SCREAMS]
-
- So you were really going to kill Tyke.
- Tyke'ı gerçekten öldürecektin.
I mean I know Tyke's a bastard, but cops are even worse.
Yani Tyke'ın adi herifin teki olduğunu biliyorum, ama polisler ondan da kötüdür.
I get it from Tyke.
Tyke'dan aldım.
- You'd have to kill me first. TYKE :
- İlk önce beni öldürmelisin.
Tyke!
Tyke!
Precocious tyke.
Çok bilmiş pislik.
So how's the little tyke doing?
Velet nasıl?
Oh, no, you don " t, you little tyke.
Oh, hayır gitmiyorsun seni velet.
It's been quite awhile since anybody called me a tyke... but, no, I am Dr. Tobias Fünke.
- Bu ufak... Birisinin, bana tyke demeyeli baya bir zaman olmuştu... fakat, hayır, ben Dr. Tobias Fünke.
I tell you that one stork dropped the little tyke off in a diaper.
Bense bir leyleğin getirdiğini söylüyorum.
I was just trying to bond with the little tyke.
Ufak velete biraz yakınlaşmak istiyordum.
And this is all that's left of the little tyke.
Ufaklıktan kalanın hepsi bu.
Every man, woman and half-growed tyke just towering over you, wanting to pick you up and cuddle you just like a little baby.
Bir sürü erkek, kadın ve yerden bitme çocuk, üzerinden bakıp seni kucaklayıp tıpkı bir bebek gibi mıncıklamak istiyordur.
Okay, before you guys start picking out the schools... for the little tyke, you might wanna hear this.
Yumurcağa okul seçmeye başlamadan önce şunu bir dinleyin.
Oh, I managed to get some of the text back from this panel. Cheerful little tyke.
Bu sayfalardan bir kısmını kurtarmayı başardım.
That little tyke from the filling station.
Şu benzin istasyonundaki ufak it herif.
Hey, turns out when Grandma Rose was a tyke she had a Creole nanny who wore a Hoodoo necklace.
Anlaşılan Rose daha bebeyken Hudu kolyesi takan kreyol bir dadısı varmış.
Always intellectually curious, even as a tyke.
Sürekli sorup soruşturan, meraklı bir tipti ne de olsa.
Have you seen my tyke?
Köpeğimi gördünüz mü?
Welcome aboard, little tyke.
Hoşgeldin velet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]