Undisputed tradutor Turco
151 parallel translation
It's a great day when the greatest actor in Europe and beyond at last calls on the world's undisputed masters of pantomime.
Avrupa ve ötelerinin en büyük aktörünün, dünyanın en iyi pandomim ustalarını ziyarete geldiği gün, büyük bir gündür.
Who is the undisputed champion?
Yenilmez şampiyon kim?
And yet, in these last few minutes you have made me undisputed queen.
Ve henüz, şu son birkaç dakika içinde beni tartışılmaz kraliçe yaptınız.
Here in the Carpathian Mountains, vampirism was an undisputed fact.
Burada Karpat Dağlarında vampirler kabul görmüş bir gerçekti.
You are now the undisputed possessor of 34 horses and 59 mares.
Artık 34 atın ve 59 kısrağın tartışmasız sahibisiniz.
The Allied air forces had undisputed control.
Müttefik kuvvetlerinin karşı konulamaz bir kontrolü vardı.
power and vacations, decision-making and consumption, that are at the beginning and the end of an undisputed process.
bu yan ürünler, sihirli bir biçimde sosyal çalismanin esas amaçlari olarak üstüne yansitilir : güç ve seyahatler asla sorgulanmayan bir sürecin basinda ve sonunda yer alan karar alma ve tüketim.
This big hut is the home of the undisputed chief of the village.
Bu büyük kulübe köyün karşı gelinemez şeflnln evldlr.
The Master of Disaster, the undisputed heavyweight champion of the world,
.. Felaketlerin Ustası.. .. tartışmasız dünya ağır sıklet şampiyonu..
... the undisputed wrestling champion...
- tartışılmaz güreş şampiyonu...
For the rest of your sentence, you will have total and undisputed possession of an isolation cell.
Hayır. Cezanın sonuna kadar hücrenin muhteşem katıksız yalnızlığını tadacaksın.
Peggy's been pestering me for some undisputed facts.
Peggy bazı tartışılmaz gerçekler hakkında beni sıkıştırıyor.
He's celebrating his new reign of undisputed king of the school.
Okulun tartışmasız kralı oluşunu kutluyor.
I was the undisputed leader then.
O zamanlar tartışmasız liderdim.
In the red trunks, with a record of 48 wins and no losses, the undisputed champ of this house,
Kırmızı köşede 48 kez kazanmış ve hiç kaybetmemiş, bu evin yegane yenilmezi...
Don't you two people understand that what this dog needs to see is a strong, undisputed male role model.
Siz ikiniz anlamıyor musunuz? Bu köpeğe gereken güçlü yenilmez bir erkek rol modeli.
These are the facts of the case, and they are undisputed.
Bunlar davanın gerçekleridir ve tartışılması söz konusu değildir. Doğru.
These are the facts of the case, and they are undisputed.
Bunlar davanın gerçekleridir ve tartışılması söz konusu değildir.
The undisputed master of the underhanded deed
Hileli işlerin tartışılmaz efendisi
Whatever it is that we've been doing to one another, you are clearly the undisputed winner.
Üzerinde çalıştığın bir başka iş, her neyse. Sen açıkça tartışmasız galipsin.
Is simply why I'II be king undisputed
# İşte bu yüzden tartışmasız kral olacağım
The new, undisputed heavyweight champion of the world Iron Mike Tyson.
Yeni, tartışmasız dünya ağır sıklet şampiyonu Demir Mike Tyson.
Featuring twelve rounds of boxing for the undisputed heavyweight championship of the world.
Tartışılmaz dünya ağır sıklet şampiyonluğu için dört rauntluk boks maçı.
He is the undefeated, undisputed heavyweight champion of the world Iron Mike Tyson.
Kendisi yenilmez, tartışılmaz, dünya ağır sıklet şampiyonu Demir Mike Tyson.
She's the undisputed head of this whole facility.
Bütün bu tesisin tartışmasız beynidir.
John Gottis, in underworld terms... the undisputed "King of the Volcano."
John Gotti, yeraltı dünyasının içinde... ve hiç tartışmasız volkanın kralı.
Christopher, now that you are the undisputed champion,
Artık tartışmasız şampiyon olduğuna göre, düşünüyordum da...
"Undisputed Heavy Weight Champion."
"Tartışmasız Ağır Siklet Şampiyonu."
Well if it's undisputed what's all the fighting about?
Madem tartışmasız bütün bu dövüşler ne uğruna?
is the undisputed champion of this county, and is reveaed among the chess-playing community in every major town within a radius of 100 miles, including Sheffield.
Tanrı biliyor ki ondaki zeka bu bölgedeki en büyük gelmiş geçmiş en büyük zekadır kendisi bu çıvarda satranç ustalarını yenmenden bırakmamış olup yendiklerinin listesine Sheffield'i de eklemiştir.
Winner by knockout and still undisputed ruler of your spiritual kingdom Jesús "El Savior" Christ.
Kurtarıcımız. Ve kazanan, nakavt ile tartışmasız manevi kralımız Aziz İsa!
With Hitler's elevation to leader, the Blood Religion became the undisputed religion of the Nazi Party, complete with holy days and martyrs
Hitler'in lider seçilmesiyle Kan Dini, Nazi Partisi'nin kutsal günleri ve şehitleri olan tartışmasız dini haline geldi.
Winner by knockout and still undisputed ruler of your spiritual kingdom Jesús "El Savior" Christ.
Nakavt ile kazanan ve halen daha tartışmasız manevi krallığınızın hükümdarı İsa "Kurtarıcı" Mesih.
The winner and still undisputed Intergender Wrestling Champion of the World Andy Kaufman!
Maçın galibi ve yenilgisiz cinsiyetler arası güreş şampiyonu hala Andy Kaufman!
Jesus Christ, our lord and saviour, is presenting Rod Stewart, the undisputed king of pop, right here at this hotel behind me!
Kurtarıcımız ve efendimiz isa.. hemen arkamdaki otelde bize popun tartışılmaz kralı Rod Stewart'ı sunacak..
The undisputed king of the skies.
Göklerin tartışmasız hakimleri.
I think Invisible Touch is the group's undisputed masterpiece.
Bence "İnvisible Touch" grubun gerçek baş yapıtı.
There's no question, you're the undisputed leader in this.
Senin bu konuda tartışılmaz lider olduğuna dair şüphe kalmadı.
The commission of the crime by the respondent is undisputed. And evidence supporting criminal intent has just come to light.
Sanığın işlediği suç tartışılmaz ve suç işleme niyetinde olduğuna dair bir kanıt ortaya çıktı.
Ladies and gentlemen, 1 5 rounds ofboxing... for the undisputed heavyweight championship ofthe world.
Bayanlar baylar, 15 roundluk boks mücadelesinde... Tartışmasız en önemli ağırsiklet boks şampiyonasında.
Et bien, to the rest of the world, Arlena Stuart is already dead, and both Mr. et Mme. Redfern have alibis that will be undisputed.
Geri kalan herkese göre, Arlena Stuart çoktan ölmüştür. Mösyö ve Madam Redfern'ün de tartışılmaz görgü tanıkları vardır.
Perhaps the only undisputed fact surrounding Marilyn's death was that it shocked the world.
Marilyn Monroe'nun ölümüyle ilgili tartışma götürmeyecek tek şey bu ölümün dünyayı şoke ettiğiydi.
Ladies and gentlemen, the undisputed master of the universe Mr. Tony Francis!
Bayanlar ve baylar, işte evrenin karşı gelinmez ustası Bay Tony Francis!
The so-called undisputed... heavyweight champion of the world... George "Iceman" Chambers!
"Yenilmez" Dünya ağırsiklet boks şampiyonu George Iceman Chambers!
... Briscoe is knocked out, and the now-undisputed... heavyweight champion of the world... is George "Iceman" Chambers!
Ve dünya ağırsiklet boks şampiyonu, daha hiç yenilgi almayan George Iceman Chambers!
Undisputed!
Yenilmeyen!
I mean, I told you. And I only know, because I'm the undisputed master of space and time.
Yani, sizlere söyleyen de benim ve bir tek ben biliyorum, çünkü uzayın ve zamanın tek hâkimi benim.
The undisputed dictator of this repressive regime.
Bu baskıcı rejimin karşı gelinemeyen diktatörü.
Vandal Savage is the undisputed dictator of this unholy regime since World War ll.
Vandal Savage 2. Dünya Savaşı'ndan beri bu lanet rejimin karşı konulmayan diktatörüdür.
From the desert village of Po-Koro, copper mask winners and undisputed kohlii champions, Hewkii and Hafu!
Çöl kasabası Po-Koro'dan, Bakir Maske galipleri ve yenilmez Koli şampiyonları, Hewkii ve Hafu!
I think their undisputed masterpiece is Hip to be Square. The song's so catchy.
İnsanlar pek şarkının sözlerini dinlemezler... ama önemli değil.