Unmet tradutor Turco
11 parallel translation
Could you be the unmet friend?
Karşılaşamadığım dost sen misin?
By the fourth date it becomes a relationship at which point it becomes a minefield of these secret meanings and these unmet expectations and...
Dördüncü buluşma itibarı ile ilişki oluyor. Ve bir anda gizli anlamların ve karşılanmayan beklentilerin mayın tarlası haline geliyor.
The next day I searched for unpaid bills, unanswered calls, unmet deadlines.
Ertesi gün ödenmemiş faturalar. aranmamış kişiler ya da yetiştiremediğim iş var mı diye baktım.
This is a slight that will not go unmet.
Bu karşılıksız kalmayacak!
As the quintessential middle child, your addiction is rooted in your unmet need for attention.
Tam anlamıyla bir ortanca çocuk olman sebebiyle, bağımlılığın ilgi görme ihtiyacına dayanıyor.
It means you value yourself only as others value you, which is often the result of unmet childhood emotional needs.
Sadece başkalarının sana verdiği değer ile kendine değer verdiğin anlamına gelir ki bu da çocukluktaki duygusal ihtiyaçların karşılanmamasındandır.
Wherein a man courts a woman with the qualities of his mother, hoping to fulfill unmet intimacy needs from childhood.
Bir adam annesine benzeyen bir kadınla karşılaşınca çocukluktan kalan ilgi eksikliğini gidermek umuduyla ona yaklaşır.
He's more fixated because his needs went unmet.
Henüz yapacakları bitmemiş gibi, çakılıp kalmış gibi görünüyor.
Then your needs will remain unmet.
O zaman isteğiniz tatmin edici olmayacak.
It suggests expectations that were unmet.
Karşılanmayan beklentileri gösteriyor.
If I sense a trap or my demands are unmet, I'll kill you and throw your body into the bay.
Tuzak kokusu olursam yahut da taleplerim karşılanmazsa seni öldürüp cesedini körfeze atacağım.