Unplug tradutor Turco
320 parallel translation
Remove his chains, unplug guards, take decent food.
Zincirlerini çıkar, kırbaçlamaktan vazgeç. Onlara güzel yemekler ver.
Please volunteer two men to unplug the sinks.
Lavaboları temizlemek için iki adam seçin hemen.
Unplug that, too.
Onu da kapat.
Unplug it at the power point.
İkinci el, ama yepyeni.
Captain! ... unplug your ears...
- Sen kulaklarını tıka...
Don't unplug it.
Fişini çekme.
Why don't you just unplug it?
Sen neden çeneni kapamıyorsun?
Just unplug the goddamn thing!
Kapa şu lanet şeyi.
Well, unplug it!
- Fişten çek.
I'll have to unplug it later.
Sonra açmayı sakın unutma.
Unplug all the electrical appliances.
Bütün elektrikli aletlerinizin fişini çekin.
Oh, can I unplug...
Şey, fişi çekebilir miyim...
Will somebody please unplug this man?
Biri bu adamın fişini çekebilir mi acaba?
Hey, what say we unplug the phones and play Yahtzee?
Elbette tatlım. Yeter ki ayağa kalkmam gerekmesin.
Unplug it.
Öyleyse kapat.
Never unplug a program when I'm engaged.
Ben çalıştırırken programı asla kapatma.
You got a sink to unplug?
- Herşeyi devamlı batırmak zorunda mısın?
Be a good boy and unplug it.
İyi bir çocuk ol ve onun fişini çek.
Do you think Jefferson is stupid enough to try and unplug him now?
Sence Jefferson fişini çekmeye çalışacak kadar aptal mıdır?
My oh-so-obsessively pregnant beloved has taken time to unplug herself... from the ultrasound machine and send me a fax.
Ah! Takıntılı hamile sevgilim. Arada kendini fişten çekmesi lazım.
I think I'll unplug that.
Sanırım bunu çıkaracağım.
Monica, get the wine and unplug the phone.
Monica, şarap getir ve telefonu fişinden çek.
Unplug that line.
Hattı kes.
- Should I unplug the phone?
- Telefonu fişten çekeyim mi?
You unplug and you run, Run off stage... Smiling, Smiling of course.
- Fişi çekip, sahneden iniyorsunuz.
First, unplug all the appliances.
Öncelikle bütün cihazları fişten çekin.
Surely, Commander, you're not suggesting we simply unplug them?
Elbette Komutan, ama onları çıkartmak için, basitçe fişlerini çekmeyi teklif etmiyorsunuzdur?
Just unplug the phone.
Telefonun fişin çek gitsin.
I told you to unplug the phone.
Fişini çekmeni söylemiştim.
If you don't unplug that phone right now, you're sleeping on the lawn.
Buraya kadar Ned, sana fişi çekmeni söylemiştim. - Bahçede uyuyacaksın.
No, it's a statistical impossibility for a 16-year-old girl to unplug her phone.
Hayır, 16 yaşındaki bir kızın telefonu fişten çekmesi istatiksel olarak imkansızdır.
Once you unplug the machine, all the scores will be erased.
Bir kere makinayı fişten çıkarırsan bütün puanlar silinir.
It just sounds like you need to unplug.
Bana sorarsan kendini bir süre fişten çekmen gerek dostum.
So, is somebody gonna unplug me now?
Peki, şimdi biri benim fişimi çekecek mi?
Then unplug it!
Sonra fişini çek!
Unplug it for 5 minutes and let the socket cool down.
5 dk.lığına fişi çek ve prizin soğumasını bekle.
In that case, unplug the fridge.
Bu durumda, buzdolabının fişini çekiyorum.
Will somebody please unplug the goddam buzzers!
Birisi şu lanet düğmelerin fişini çekebilir mi?
Sorry. Will somebody please unplug the goddamn buzzers?
Birisi şu lanet düğmelerin fişini çekebilir mi?
OK, now unplug the machine.
Bırak şimdi kediyi.
Unplug the machine.
Makineyi prizden çek.
I want you to stay seated and wearing a seatbelt, but now you can unplug your air mask.
Ben oturmuş ve emniyet kemerlerini, giyen kalmak istiyorum ama şimdi senin hava maske çıkarabilirsiniz.
Janine : All you have to do is unplug the stupid thing.
Tek yapman gereken o aptal şeyin fişini çekmek.
I told your daddy to unplug it.
Babacığa şunun fişini çekmesini söylemiştim.
Did you unplug the iron?
- Kapattım anne. - Ütüyü çektin mi?
Unplug it!
Kabloyu çıkar!
Go and unplug the telephone.
Telefonun fişini çek.
I'll unplug some things.
Fişleri çeksem iyi olacak.
- Whistler, unplug that thing.
- Onu kaldır oradan.
I'm going to unplug you for a little while.
Seni bir süre için kapatacağım kovboy.
UNPLUG THE LAMP.
Fişten çek!