Unplugging tradutor Turco
48 parallel translation
Your ears need unplugging?
Kulakların mı tıkalı?
- By unplugging all his gadgets.
- Aletlerinin fişini çekerek.
We're unplugging our curling wands and going bush for this show.
Bigudilerimizi çıkarıp kırlara çıkıyoruz, Felicia.
Unplugging this. It's an open window.
Fişini çıkarıyorum.
Only now I'm cleaning up the city, sewing together the social fabric and unplugging the clogs of our legal system.
Sadece şimdi, şehri temizliyorum, toplumu bir arada tutuyorum ve kanun sistemindeki topakları çıkartıyorum.
- Try unplugging the power source and then plugging it back in.
Güç kaynağını çıkarıp tekrar takmayı deneyin.
Would you mind unplugging me?
O aletlerin fişlerini çeker misin?
I'm unplugging it.
Fişini çekeceğim.
- Who keeps unplugging this?
Bunun fişini kim çekiyor?
Look, I... Start laughing or I start unplugging machines.
Ya gülmeye başlarsınız, ya da makinelerinizin fişinizi çekerim.
I know you've been having a little trouble unplugging from the grid, so I spoke to the gang.
Küçük sorunlarınızın olduğunu biliyorum elektrikten mahrum kaldığınızı arkadaşlarıma söyledim.
Stop unplugging it all the time.
Fişi bu şekilde çekip durma.
Just do what I say. Start by unplugging the cable.
Kabloyu çıkarmakla başla.
Patti, I was just plugging the unplugging the... it's better.
Patti. Takoz koyuyordum Koymamak daha iyi olacak.
Unplugging this unstable plutonium thing.
Şu dengesiz plütonyum şeyini fişten çekmek dışında.
You try unplugging the AirPort base?
Modemin kablosunu sökemeyi denedin mi?
Respectfully, this is not as simple as unplugging a laptop and moving it to another room.
Affedersiniz, bilgisayarın fişini çekip başka odaya taşımıyoruz.
So you, uh, you come up with these rituals, just, you know, little things that make yourself feel better - counting, washing, unplugging things, pulling out your eyelashes.
Sen de bu alışkanlıkları edinmeye başladın. Kendini iyi hissetmek için yaptığın, basit, küçük şeyler. Bir şeyleri saymak, yıkamak, sökmek.
Unplugging his morphine.
Morfinini çıkarıyorum.
Previously Fiona says Grace has been getting up at night and unplugging appliances.
Nurse Jackie'nin önceki bölümlerinde... Fiona'nın dediğine göre Grace her gece kalkıp bütün fişleri çekiyormuş.
Fiona says Grace has been getting up at night and unplugging appliances.
Fiona'nın dediğine göre Grace her gece kalkıp her şeyin fişini çekiyormuş.
Stop unplugging the vac!
Makinenin fişini çekip durmayın, lan!
Hey, I'm unplugging the Web site, so no more money laundering.
Bu arada, websitesini kapatıyorum. Artık para aklamak yok.
I'm unplugging that bloody thing next time, and I mean it.
Bir dahaki sefere yemin olsun söküp atacağım şunu.
Unplugging the iron like that.
Ütünün fişini çekmeler falan.
I was just unplugging everything like mom said.
Hiç. Tıpkı annemin dediği gibi her şeyin fişini çekiyordum.
I'm unplugging it!
Fişini çekiyorum!
It's simple, it's like unplugging a toaster.
Çok basit, tost makinesi gibi.
I was wondering, when in the future, when we're all driving electric cars, the cities are full of these charging points, won't ten-year-old boys go around unplugging cars?
Bu çok mükemmel, çünkü gelecekte, herkes eklektrikli arabalar sürerken bütün şehirler bu şarj noktalarıyla dolacak. ... on yaşındaki çocuklar da arabaları fişten çekmek için dolaşacaktır.
Or indeed unplugging peoples'electric cars, because when they come back and find the range says two, it's not funny.
Ya da elektrikli arabaların fişlerini çekmeyin çünkü geri gelipte ikinci değişimleri gördüklerinde, bu eğlenceli olmayacaktır.
Try unplugging it and plugging it back in.
Bi fişi çıkarıp takmayı dene.
When the time comes, I'm going to so enjoy unplugging you.
Zamanı geldiğinde, fişini çekmekten çok keyif alacağım.
This is me unplugging, okay?
Ancak böyle rahat edebilirim, tamam mı?
The result was like unplugging the hard drive from the computer.
Sonuç olarak da bilgisayardan sabit diski çikarman gibi oldu.
Because I know it's not slinging hash browns or unplugging toilets.
Çünkü bu, patates pişirmek ya da tıkalı tuvaletleri açmak değil.
Meanwhile, P.E. has done nothing to spread the word about unplugging these printers.
Bu arada P.E. yazicilarin fisten cekilmesine dair herhangi bir aciklama yapmadi.
Something that can't be stopped by unplugging it or pulling the paper out of the tray.
Fisini cikararak ve tepsideki kagitlari bosaltarak kurtarilamayacak seyler.
Yes, but this trip isn't about texting ; it's about unplugging.
Ama bu tatil teknolojiden uzaklaşma amaçlı.
What are you unplugging from?
Fişini nereden çekiyorsun?
We are talking about literally unplugging the brains of the building.
Şu anda tam anlamıyla binanın beyninin fişini çekmekten bahsediyoruz. - Evet.
And I am not unplugging my husband to help your bottom line.
İşin sonunu getirmeye yardım etmek için kocamın fişini çekmeyeceğim.
Nice sleight of hand, unplugging the EKG.
Oyunu çok iyi oynadık. EKG'yi çıkarmak iyi fikirdi.
You were right about unplugging.
Sessizlik konusunda haklıydın.
Unplugging anything that's broken, which is pretty much everything.
Kırık olan her şeyin fişini çekiyorum. Ki burda neredeyse her şey ölüyor.
So, you are so sexy that people are just unplugging your phone?
Yani o kadar seksisin ki, insanlar gecerken telefonunun fisini cekiyor.
Unplugging things now.
Artık fişleri çekiyorum.
I'm just unplugging for a bit.
Birazdan fişi çekiyorum.
Did you try unplugging it?
Fişini çekmeyi denedin mi peki?