English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ U ] / Untimely

Untimely tradutor Turco

292 parallel translation
"It is not from untimely curiosity that we so badly sin..."
Böyle kötü bir günah işlememizin nedeni zamansız bir merak değil... "
Your regrettable affair... with a notorious young lady... who just met with an untimely end... would be quite inexplicable... had you not incurred, on behalf of that young lady... expenses out of all proportion to your avowed income.
Uygunsuz bir şekilde hayata veda etmiş bu kötü şöhretli genç bayan ile olan bu üzücü kaçamağınız epey kafa karıştırıcı. Özellikle de bu genç bayan için harcadığınız paranın apaçık belli olan maaşınızın çok çok üstünde olduğu düşünülürse.
Perhaps there are other reasons for their untimely deaths.
Zamansız ölümlerinin başka nedenleri de olabilir. Hayır.
My dear Mr. Chalmers, you represent the Association of Insurance Underwriters, you're worried about the untimely deaths of these two Good Comrades.
Sevgili Bay Chalmers, siz sigortalar birliğini temsil ediyorsunuz, bu iki "İyi Yoldaş" ın zamansız ölümü sizi endişelendiriyor.
Macduff was from his mother's womb untimely ripp'd. Untimely ripp'd!
Macduff'ı doğmadan önce, anasının karnından... yarıp çıkardılar.
It was upon the untimely death of this good man, however, that the stepmother's true nature was revealed.
Üvey annenin gerçek yüzü, bu iyi adamın zamansız ölümünden sonra ortaya çıkmış.
Once again, after all the untimely answers and the aging of youth, night falls from on high.
Bir kez daha, tüm o zamansız cevapların ve gençliğin yaşlanışının ardından gece yükseklerden düşer.
What do you mean? I'm talking about the untimely demise of Paul Vanmeer.
Paul Vanmeer'in vakitsiz ölümünden bahsediyorum.
The untimely demise of my lords Brockhurst, Finsdale, and Pertwee.
Lordlarım Brockhurst, Finsdale ve Pertwee'nin zamansız ölümleri.
Oh, yes, sire,'till the scourge brought about his untimely end.
Evet, majeste, belası zamansız sonunu getirene kadar.
Gentle Lady Anne... is not the causer of the untimely death of your brave prince... as blameful as the executioner?
Sevgili Lady Anne, cesur prensinizin zamansız ölümünden diğerleri de en az cellat kadar sorumlu değil mi?
We have all been saddened by the untimely passing... of our good friend and neighbor, Walter Norton.
Hepimiz iyi arkadaşımız ve dostumuz olan Walter Norton'un vakitsiz ölümünden dolayı üzüntü duyuyoruz.
It involved an upper berth... an untimely addition to the population of New Hampshire... and a recalcitrant conductor.
O da, üst ranza, New Hampshire nüfusuna zamansız bir ilave ve inatçı bir biletçi vakasıydı.
Mr. Kaplan's untimely shooting has acquired the authority of the printed word.
Bay Kaplan'ın zamansız vuruluşu gazetelere de geçti.
I received your report of her untimely death the report that was utterly devoid of detail.
Onun zamansız ölümüyle ilgili, sizden bir mektup alıyorum ve mektup tamamen ayrıntılardan yoksun.
Forgive me, both of you, for my most untimely sense of humour.
Affet beni, sadece şakalaşıyordum.
by some vile forfeit of untimely death.
son verecek aşağılık hayatıma.
Death lies on her like an untimely frost upon the sweetest flower of all the field.
Ölüm, tüm kırın en güzel çiçeği üzerine yağmış kırağı gibi.
Yes, and how her lack of audacity struck me as being so untimely.
Evet ama onun cesaretsizliği beni çok zamansız yakaladı.
'Finally, a land mine accomplished what nothing else could -''put General Hollister out of action with severe wounds,''wounds that necessitated his untimely retirement from active duty'as one of the youngest major generals in this nation's military history.'
'Sonunda bir mayın, kimsenin yapamadığı şeyi başardı : 'ağır yaralanan General Hollister cephe gerisine gönderildi.' 'Aktif görevden zamansız emekliye ayrılmak zorunda kaldı.'
Despair thy charm and let the angel whom thou hast served tell thee Macduff was from his mother's womb untimely ripped.
O sihre güvenme artık ve uşaklık ettiğin iblis söylesin sana Macduff günü gelmeden alınmıştı annesinin rahminden.
all it took, practically, on a day in May when it was too hot, was the untimely conjunction of a text of which you'd lost the thread, a bowl of Nescafe that suddenly tasted too bitter, a pink plastic bowl filled with blackish water in which six socks were floating, this was all it took for something to snap, to turn bad, to come undone, and for the truth to appear in the bright light of day,
... bir Mayıs günü, hava çok sıcakken ucunu kaçırdığın bir metnin tadı birden acılaşan bir fincan Nescafe'nin kararan suda altı çorabın yüzdüğü pembe bir kabın bir araya gelişi fazlasıyla yetiyor bir şeylerin kötüye gitmesine çözülmesine yetiyor adeta bir delinin kafasına geçirdiği.
We must be certain... that his untimely death... will spur us all... to greater determination and dedication.
Bu zamansız ölümün hepimizi şahlandırıp, daha büyük kararlılık ve bağlılığa ulaştıracağından emin olmalıyız.
I hope you don't think my stopping by is untimely, sir.
Umarım zamansız geldiğimi düşünmezsiniz efendim.
Yes, as I was saying, it came to my attention that just before Dr. Ashley's untimely death he was planning to make some very big changes here at the Institute.
Evet, dediğim gibi, dikkatimi çekti de Dr. Ashley, zamansız ölümünden önce bu klinikte bazı büyük değişiklikler yapmayı planlıyormuş.
Unfortunately, it was his equipment and not his expertise which determined this man's untimely end.
Ne yazık ki, bu sefer uzmanlık alanı değil ekipmanları bu adamın ölümüne sebebiyet verdi.
What's this untimely storm?
Bu zamansız fırtına da neyin nesidir?
Forgive my untimely departure from this life.
Bu hayattan zamansız ayrılışım yüzünden beni affedin.
It is responsible discretion exercised in the national interest to prevent unnecessary disclosure of eminently justifiable procedures in which untimely revelation could severely impairpublic confidence.
Bu ulusal çıkarlarımızda, zamansız açığa çıkmasıyla.. .. halkın güvenini sarsabilecek bu çok haklı işlemlerin.. .. ifşa edilmesini önleme sorumluluğunun sağduyusudur.
Well, untimely.
Peki, zamansız.
'The missile attack shortly to be launched'by an ancient automatic defence system'will merely result in the breakage of three coffee cups'and a mouse cage, the bruising of someone's upper arm'and the untimely creation and demise of a bowl of petunias...'and an innocent sperm whale.
Kadim bir otomatik savunma sistemi tarafından birazdan gönderilecek olan ölümcül füzeler, üç kahve fincanının ve bir fare kafesinin kırılmasına, birisinin kolunda çürük oluşmasına, ve en sonunda da bir saksı petunyanın ve masum bir kaşalotun... vücut bulmasına ve ölmesine sebep olacaktır.
Joe and Mary-Ann's untimely departure has left alone in this world a helpless child.
Joe ve Mary Ann'in aramızdan zamansız ayrılışlarıyla... Bu aciz çocuğa cesaret ver, güç ver ve yol göster.
DO YOU HAVE ARRANGEMENTS FOR YOUR CHILDREN IN CASE OF YOUR UNTIMELY PASSING?
Ani ölümünüz durumunda çocuklarınız için birşeyler ayarladınız mı?
And so today we are to consecrate the memory of Amy Diane Austin, whose untimely, tragic death ended a joyous and loving young life.
Bugün zamansız ölümüyle neşeli ve sevecen bir hayat sürerken aramızdan ayrılan Amy`nin hatırasını kutsayacağız.
Please allow me to express... On behalf of the remaining museum staff, our deepest, most heartfelt condolences concerning the untimely death of your wife.
Müze çalışanları adına karınızın zamansız vefatından dolayı duyduğum en derin ve samimi taziyelerimi sunmama izin verin.
Please allow me... to express... my most deepest, most heartfelt condolences regarding the untimely death of your father.
Lütfen babanızın zamansız vefatından dolayı duyduğum en derin ve en samimi taziyelerimi sunmama izin verin.
Our rescue mission to Sigma Ill has been halted by an immense grid and an untimely visit from Q.
Sigma III'teki kurtarma görevimiz, uçsuz bucaksız bir ağ... ve Q'nun zamansız ziyaretiyle kesilmişti.
The point is, Raymond will take over the company during probate, and turn the company over to us in the event of your untimely death.
Raymond vasiyet onayı süresince şirketi dev alabilecek ve istediğin zamansız ölümün durumunda ise dev edecek.
It enabled me to deduce that Mr. Wilson was headed here to meet a most distasteful and untimely demise. From this!
Bu da bana, Bay Wilson'un buraya, en tatsız... zamansız ölümüyle karşılaşmak üzere geldiği sonucuna vardım.
That's all. Well, she did not seem to be unduly upset by M. Gascoigne's untimely demise.
Bay Gascoigne'un zamansız ölümüne çok üzülmüş gibi gözükmüyordu.
My visit is untimely.
Vakitsiz geldim galiba.
Her death could not have been more untimely.
Onun ölümü daha zamansız olamazdı.
An untimely death, an accident.
Zamansız bir ölüm, bir kaza.
Mrs. Krabappel, we're all upset by the untimely deaths of Stinky and Wrinkles but life goes on.
Bayan Krabappel, Stinky ve Wrinkles`in zamansız ölümü hepimizi derinden sarstı ama hayat devam ediyor.
We cannot sit in judgment ofthis man... any more than we might sit in judgment ofthose responsible... for his false imprisonment and untimely demise.
Bu adamı yargılamamız mümkün değil. Tıpkı onun yanlış mahkumiyetinden ve zamansız ölümünden sorumlu olanları yargılayamayacağımız gibi.
"Towards the Remedy of Untimely Loss"
ZAMANSIZ KAYIPLARIN DERMANI
- He died, untimely.
- Vakitsizce öldü.
Well, you see what happened was the doctor, the very same doctor that was attending my late aunt suffered an untimely stroke and lost the use of his right hand so obviously I was unable to get the death certificate.
Şimdi şöyle oldu doktor, teyzemin hastalığıyla ilgilenen aynı doktor zamansız bir felç yüzünden ve sağ elini kullanamıyor o yüzden ölüm sertifikasını alamadım.
Yes, actually. I have heard of a few untimely deaths that seemed...
Aslında evet. Birkaç zamansız ölüm duymuştum şey gibi görünen...
Until his untimely death, Olivier de la Fontaine was commonly known to be involved with Simone Lowenthal for most of the duration of the marriage.
Zamansız ölümüne kadar, Olivier de la Fontaine'in evliliği boyunca Simone Lowenthal ile birlikte olduğu biliniyordu.
It's so untimely.
Çok zamansız oldu bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]