English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ U ] / Unwinnable

Unwinnable tradutor Turco

50 parallel translation
I'd rather die in an unwinnable war than be their slave as things stand now.
Onların kölesi olmaktansa ayakta savaşarak ölmeyi tercih ederim.
In strategic terms, Charlie's cut the country in half the civilian press are wetting their pants and even Cronkite is going to say the war is now unwinnable.
Stratejik olarak kızıllar ülkeyi ikiye böldü. Sivil gazeteciler altlarına sıçıyorlar. Cronkite bile savaşı kazanamayız diyecek.
With all due respect, warden, I think you're gonna have to accept the fact that the war on drugs is unwinnable.
Tüm saygımla söylüyorum Müdür Bey, sanırım bununla yüzleşmeniz lazım ki, uyuşturucuya karşı savaş kazanılamaz.
My father was Ro'nak, first prime of Cronus, who was murdered for failing to win an unwinnable battle.
Babam Ro'nak, Cronos'un baş adamıydı. Öldürüldü, kazanılamayacak bir savaşı kaybettiği için!
Fighting a war that appears unwinnable does not make one's cause less noble.
Kazanılmaz gibi görünen bir savaşa girmek, davanın asaletini gölgelemez.
- Which is unwinnable.
O düzey geçilemiyor.
- Level five is unwinnable?
Beşinci düzey geçilemiyor mu?
- Level five is unwinnable.
Beşinci düzeyi geçemezsin.
You see, according to the tech manual, if we find the Guy... the Guy... he'll lead us through the unwinnable level.
Dinle, kurallara göre, eğer o çocuğu bulursak, şu çocuğu, bizi geçilemeyen o düzeye götürecek.
Then, if we cut through Lava Mountain, we'll be right at the door of the unwinnable level.
Sonra eğer Lav Dağını geçersek, geçilemeyen düzeyin kapısına gelmiş oluruz.
And I say we go in, beat this unwinnable level, and get to the other side, where untold riches and a bounty fit for 10 kings awaits us.
İçeri girelim diyorum, geçilemeyen düzeyi geçelim ve diğer tarafa varalım. On krala yetecek kadar büyük olan sınırsız servetin bizi beklediği yere.
But it's unwinnable.
Ama orası geçilemez.
Nothing is unwinnable if we join together and battle as one.
Her yer geçilebilir. Ama bir olup onlarla savaşırsak.
But first let's go whip this unwinnable level and show it who's boss.
Ama önce, gidip bu geçilmez yeri geçelim ve patron kimmiş gösterelim.
She's the reason this level's unwinnable.
Bu düzeyin geçilememesinin nedeni o.
Your games were unwinnable.
Oyunlarını kazanmak imkansızdı.
There is no honor in fighting an unwinnable battle.
Kazanılamayacak bir savaşa girmenin şerefli bir tarafı yok.
Guilty as sin, you're right, but unwinnable.
Suçlu! Haklısın.
It's an unwinnable war... "
Bu kazanılamayacak bir savaş... "
Unwinnable.
Kazanılamaz.
Unwinnable cases aren't a wheelhouse.
Kazanılamayacak davalar kaptan köşkü değildir. Neyse ben Solinksy ile zaten çok meşgulum. Beni geçin.
- It's an unwinnable battle.
- Bu sonu olmayan bir yol.
But I did admire how you ferociously defended an unwinnable position by comparing your relationship to theTitanic.
Hakkını vermeliyim, umutsuz bir durumda gayet sık bir şekilde ilişkinizi Titanik'le kıyaslayarak kendini savunmaya çalıştın.
I mean, you programmed it to be unwinnable.
Program, kimsenin kazanamaması için programlanmış.
You're saying I'm facing Starfleet Academy's unwinnable command scenario : the Kobayashi Maru.
Yani şimdi Yıldız Filosu Akademisi'nin kazanılamaz emir senaryosu Kobayashi Maru'da olduğumu mu söylüyorsun?
It's unwinnable.
Kazanılması imkânsız.
So why are we going after something that's unwinnable?
Neden kazanılması imkânsız bir şeyin peşine düştük?
The battle between these two halves of identity... who we are and who we pretend to be, is unwinnable.
Bu iki yarım kimliğin arasındaki savaş olduğumuz kişi ve davrandığımız kişi arasındaki savaş kazanılamaz.
The mighty Spartacus turns from unwinnable fight?
Kudretli Spartacus kazanamayacağı savaştan mı kaçıyor?
Gave him this bullshit assignment, undoable workload, unwinnable case.
Ona deli gibi iş yükü olan, kazanma imkanı olmayan boktan bir dava verdi.
Our attorney deemed it unwinnable, so we've settled.
Avukatımız kazanamayacağımıza kanaat getirdi, anlaştık.
How do you justify spending $ 1.5 trillion on unwinnable wars, huh?
Kazanılamayan savaşlara 1,5 trilyon $ harcanmasına ne diyeceksin?
Hmm. How's the unwinnable bet going?
Kazanamadığın iddia ne alemde?
I win the unwinnable cases.
Umutsuz davalar benden sorulur.
Believe me, this case was unwinnable.
Bana inanın, bu dava kazanılamazdı.
When we're ready, when he's ready, he'll step into the role we've created for him... and lead an impossible army into an unwinnable war... and win it.
Hazır olduğumuzda, o hazır olduğunda. Onun için yazdığımız rolü oynamak için müdahil olacak. Akıl almaz bir orduyla, yenilmez bir savaşı yönetecek kazanacak.
- The game is unwinnable.
- Bu oyun kazanılamaz.
In the end, one child could be the difference between peace and an unwinnable war.
Sonuçta bir çocuk, barış ve kazanılamayacak bir savaş arasındaki fark olabilir.
It's unwinnable.
Kazanılması mümkün değil.
It's unwinnable.
Davayı kazanmak imkansız.
Of course you did. It's an unwinnable position.
Tabii ki kaybettin, kazanman mümkün değildi.
You can't allow yourself to get drawn in to an unwinnable fight.
Kazanamayacağın bir savaşa... -... girme yolunu seçme. - Seçmeyeceğim de.
This is what's called a lose-lose situation... an unwinnable scenario.
Bu kaybet-kaybet durumudur - - kazanılamayan senaryo.
I missed the Kobayashi Maru... the unwinnable situation.
Kobayashi Maru'yu kaçırdım. Kazanılamayan durum.
I'm sure I don't have to remind you that there are a lot of other people in this world who could use our help, and we are wasting our resources fighting what might be an unwinnable battle 10,000 miles away from home.
Eminim ki bu dünyada yardımımıza ihtiyacu olan bir sürü insan daha var ve biz, evimizden 10 bin mil uzakta kazanamayacağımız bir savaşta kaynaklarımızı harcıyoruz.
The standing Emperor has lead them to an unwinnable war.
Şimdiki İmparator onları kazanamayacakları bir savaşa sürükledi.
You can't allow yourself to get drawn in to an unwinnable fight.
Kazanamayacağın bir savaşın içine girmek için kendini durduramıyorsun.
Let the best minds of our administration start looking for a way out and stop looking for a way to win this unwinnable war, because it is my considered opinion, that continuing on that path will lead us to catastrophe.
EN İYİ AKILLAR BU KAZANILMAZ SAVAŞI KAZANMA YOLLARI ARAMAYA BAŞLADI ÇÜNKÜ BENİM FİKRİM
It is an unwinnable game.
Kazanması mümkün olmayan bir oyun bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]