Uppy tradutor Turco
23 parallel translation
- Well, what if I feel spit-uppy?
- Peki ya midem bulanır da, kusmak istersem?
- Breakfast time, wakey uppy!
- Kahvaltı zamanı!
Wakey uppy!
Uyan hadi!
Uppy, uppy, squeezer!
Uyan bakalım bıcırık!
I don't care about the baby-sitting or his eyes... or the fact that he can do a zillion "pully-uppy" things on that bar.
Onun bebek bakması ve gözleri umurumda değil... veya onun barda yüzlerce barfiks çekebiliyor olması
I think they said it was one of those tick-tocky, blow-uppy exploding-thingy, pipe bomb thing-things.
Şu tik tak eden, bum bum yapacak, etrafı uçuracak... bombalardan olduğunu söylediler sanırım.
Penny had a little spitty-uppy on the sheets.
Penny çarşafa birazcık kustu.
It was one of those pushy-uppy wonder things with the clicky wheel.
su gögüsleri bir asagi bir yukari oynatanlardan.
Fucky hurry-uppy!
Sıçtığımın et acele.
- Uppy-uppy, my darlings.
- Kalkın bakalım şekerlerim!
Yeah? - Practice your ball skills, babe. I'll do that keepy-uppy thing later, remember?
Top yeteneğin için biraz antreman yap, bebeğim şu öyle böyle işini yapıcam sonra, hatırladınmı?
I am doing a flier for the Sunday paper. And you, Mr. Bert Wysocki, with your beautiful face and your sticky-uppy hair, you would be the one that brings in the customers.
Bir broşür hazırlıyorum... ve sen, Bert Wysocki, güzel yüzün ve havalı saçlarınla... müşterileri sen çekeceksin.
Modern sort of hair, all sticky-uppy, right?
Modern kesilmiş, dikleşmiş saçlar, tamam mı?
- It's wakey-uppy time.
- Uyanma zamanı.
What, you want uppy?
Kucağıma mı alayım istiyorsun?
- Uppy, uppy, Jock!
- Yukarı, yukarı, Jock!
- You are uppy, sir.
- Yukarıdasınız, efendim.
He say, picky uppy pacey.
Hızlanın biraz dedi.
- Keepy uppy!
Top havada!
- Keepy uppy!
- Top havada.
- Can you do keepy-uppy?
- Sakin olmaz mısın?
Come on, girls. Uppy-up.
Kalkın bakalım.
- Keepy uppy.
Top havada.