Upwith tradutor Turco
21 parallel translation
We might end upwith a department so small that even a Ministercould run it.
Yoksa burası bir Bakanın bile.. .. işleri yürüteceği kadar küçülebilir.
Hook me upwith maintenance.
Beni işimden alıkoyuyorsunuz.
Upwith the Union!
Sömürüye son!
Maybe she'll open upwith me.
Belki bana açılır.
Money meantnothing to Matthew,'cause he grew upwith a lot of it.
Para Matthew a hiçbirşey ifade etmezdi. Çünkü paraya hiç ihtiyacı olmadı.
I can't believe thatyou broke upwith Cal Cooper just to go outwith my dad.
Babam için Cal Cooper'ı terk ettiğine inanamıyorum.
You folks are going to toddleback to your little holes and you are gonna come upwith a decent slogan or I will can all your assesthe old-fashioned way.
Deliklerinize doğru yollanacaksınız ve düzgün bir sloganla karşıma çıkacaksınız. Yoksa eski yöntemlerle hepinizin k... na tekmeyi basabilirim.
They'll break upwith each other.
Birbilerinden ayrılacaklar.
The guy that came upwith that, I wanna smack.
Böyle bağlayan biri oldu mu, şapır şupur öpmek istiyorum. Kaptın olayı.
Unless he comes upwith an alibi.
Suç saatinde nerede olduğunu kanıtlayamadığı takdirde.
Pal, you gotta come upwith something better than that.
Dostum, bundan daha iyi isim bulmalısın.
You were supposedto talk to bruce about sarah, not be locked upwith me.
Bruce'la, Sarah hakkında konuşman gerekiyordu, benimle kapatılman değil.
Look, it's gonna take mea little more time than 24 hours to come upwith that much money.
Bak, o kadar parayı toplamak, 24 saatten daha fazla vakit alacaktır.
Imagine if Abe Lincoln showed upwith a stove pipe hat.
Abe Lincoln'un bunu önceden gördüğünü düşünsene.
You know, in life, if you let it, you can always come upwith reasons to give up.
Hayatta düşünürseniz muhakkak pes etmek için bir sebep bulursunuz.
What, you couldn't come upwith five real things?
Gerçek olan 5 tane şey bulamadın mı?
That's true, and this jalopyneeds a fourth wheel.Just hook me upwith katie, will you?
Haklısın, yanıma biri lazım. Bana Katie'yi ayarlayın, olur mu?
- We should set her upwith fluids.
- Sıvı vermeliyiz.
This is the same man during the 1950s working as a research officer forthe Game Department ofwhat is nowZimbabwe came upwith atheory, in spite ofscientific evidence that actuallyelephantswere the cause ofdesertification there.
Bu aynı adam 1950'lerde Bir araştırma görevlisi olarak çalışan Oyun Bölümü Şimdi Zimbabve nedir Bir teori ile geldi bilimsel kanıtlara rağmen Aslında filler vardı Orada çölleşmenin neden olur.
But I'm not gonna put upwith it anymore,
Ve 14 ay öncesine kadar bende onlardan biriydim.
stole the spotlight from Einstein when they came upwith | an outlandish new way of thinking about physics.
Günümüzde iyi bilinen, proton ve nötronların oluşturduğu çekirdek ve etrafındaki yörüngelerdeki elektronlar.