Urinals tradutor Turco
92 parallel translation
And in the urinals?
- Pisuvarların orada?
You count the churches, the equestrian statues, the public urinals, the Russian restaurants.
Kiliseleri, atlı heykelleri umumi tuvaletleri Rus lokantalarını sayıyorsun.
No urinals.
Hela yok.
Since when do you frequent public urinals?
Umumi tuvaletlere ne zamandır gider oldun?
John Branch put dynamite in the locker room urinals.
John soyunma odasi pisuarlarina dinamit koydu.
There are urinals in there.
Her taraf sidik dolu.
But I'm afraid of becoming some old fag who hangs out around urinals.
Umumi tuvaletlerde sürünen zavallı bir dede olmak istemiyorum. Böyle olmasından çok korkuyorum.
You got some urinals to clean.
Tuvaletleri temizlemen gerek.
And they got them- - You ever go into them urinals?
Bir de pisuvarlar var.
It's got them big urinals and shit.
Koca pisuvarlar var.
- How come they put ice in urinals?
- Sidiğe niye buz koyarlar?
Urinals figure largely, of course.
Genellikle bir pisuvar figürü, büyük tabiki.
They took the urinals out last week.
Pisuarları geçen hafta kaldırdılar.
I know this is a little weird, me asking who you are... standing side-by-side in front of the urinals.
Ben pisuvarın önünde yan yana dururken senin adını sormamın... biraz garip olduğunu biliyorum.
Urinals are fun.
Pisuvarlar eğlenceli.
I don't even like to use urinals.
Pisuarları kullanmayı bile sevmem.
Stupid lack of public urinals.
Salak halk pisuarı çatlakları.
- As you feared : communal urinals.
Evet, Niles. Tam da korktuğun gibi. Erkekler tuvaletinde ortak klozetler var.
Urinals are good too.
Tuvaletler de kullanışlı.
Urinals.
Pisuarlar.
He hangs newspapers over the urinals now.
Artık gazeteleri pisuvarların üzerine asıyor.
He put ice in the urinals.
Pisuarlara buz koydu.
How come there's no partitions in the bathroom between the urinals?
Nasıl olur da tuvalette pisuvarlar arasında ayraç olmaz?
The last thing I need is some gimp lawyer from the ACLU coming in here telling me to put handrails on the urinals.
İhtiyacım olan son şey Sivil Özgürlük Derneğinden gelen bir avukatın bana klozetin yanına parmaklık koymamı söylemesi.
They come, they go... They go leaving the urinals, aqueducts, MacDonald's.
Arkalarında sadece su kemerleri, McDonald'slar bırakırlar.
Ordering biscuits and repairing urinals has never won a war.
Bisküvi siparişi verip pisuvar tamir etmek asla savaş kazandırmaz.
THE OTHER DRIVERS ARE GETTING A LITTLE CREEPED OUT WALKING IN AND FINDING YOU IN THAT FOLDING CHAIR BY THE URINALS.
Diğer şoförler içeri girdiklerinde seni pisuarların yanında otururken görünce biraz korkuyorlar.
Lose this race you'll be toothbrushing urinals.
Kaybedersen, hela temizlersin!
It's not like I thought those were some kind of new female urinals, and tried them and found them oddly comfortable.
Bu pisuarların kadınlar için olduğunu sanıp, oraya işemeye kalkacak ve aslında bunun hiç de rahatsız edici olmadığını söyleyecek değilim.
Now, if you'll excuse me, I'm off to the urinals.
Şimdi, Eğer izin verirsen, Sidikler, temizlemem lazım.
Everyone use urinals.
Hepimiz çişimizi yapıyoruz.
Why does society force us to use urinals when sitting down is far more comfortable?
Toplum niçin bizi pisuvar kullanmaya zorlar? oturduğunuz zaman çok daha rahat değil mi?
I didn't think doctors cleaned out urinals.
Doktorların idrar kaplarını temizlediğini bilmiyordum.
There's a big pool of rusty water by the urinals and it turns my stomach.
Pisuarların orada paslı su birikmiş ve baktıkça midemi bulandırıyor.
You two want to head to the urinals and poke it out?
İşinizi tuvalete gidip halletmek ister misiniz?
Generally, when I- - When I use a public toilet, I'll- - I'll go into the stall as opposed to the urinals.
Genelde böyle tuvaletlere gittiğimde pisuar yerine kabine girerim.
I'm sorry, but I do not stoop to pick up men in the urinals.
Kusura bakma ama ben insanları işetecek kadar alçalmadım daha.
Red is for the WC and urinals, and yellow is for the other washroom areas.
Kırmızı olan tuvalet ve pisuarlar için sarı olan ise diğer duş alma bölmeleri için.
You know, for the first time this month, I pissed without spraying in all three urinals at once, so I was in a relatively good mood.
Biliyor musunuz, bu ay ilk kez sprey sürmeden, üç idrar tüpünü bir kerede doldurabildim.
In fact it's so clean I would say you could eat out of these urinals.
Aslında o kadar temiz ki bu pisuar kabını yiyebilirsin.
No, you absolutely could not eat out of these urinals.
Hayır, pisuar kabını kesinlikle yemeyeceksin.
I understand you have to pee, but our urinals are for paying customers only.
İşemeniz gerektiğini anlıyorum ama pisuarlarımız sadece ücretini ödeyen müşterilerimiz içindir.
The urinals for my paying customers Nugget.
Pisuarlar benim ücretini ödeyen müşterilerim için Nugget.
Exactly four urinals in the staff building, two company latrines in barrack V, and... one floor in the officer's casino.
Karargah binasındaki dört pisuar,... beşinci kışladaki iki bölük tuvaleti ve rütbeli gazinosundaki yerler bitecek!
"Somebody crapped in the urinals. Must have been Robert Mutt again," you know?
"Biri, pisuara s.çmış. Kesin yine Robert Mutt'tır."
You know, like the kind of place that puts ice in the urinals.
Şu, işediğimiz yere buz koyan yerlerden birinden.
Pretty sure those are urinals in there.
Oradakilerin pisuvar olduklarından tamamen eminim.
You know that load with the messed-up teeth who cleans the urinals?
Pisuarları temizleyen o çarpık dişli hatunu biliyor musun?
These security tapes record everything at Planet Express, including the ship, shower and urinals.
Bu güvenlik kayıtlarında Planet Express'teki her şey kayıtlı. Buna gemi, duşlar ve tuvalet de dahil.
ATMs and urinals.
Sanırım ne zaman biri değerli şeylerini çıkarırken mümkün oldukça uzakta olmak istiyorlar. ATM'ler ve pisuarlar.
He does things with urinals and wine racks.
.