Valar tradutor Turco
46 parallel translation
In the plaster of its ceilings?
Tavan sıvalarına.
The new houses, freshly rough-cast, stood in kitchen gardens where flowers and vegetables grew in orderly confusion.
Kaba sıvaları taze vurulmuş yeni evler çiçek ve sebzelerin muntazam keşmekeş içinde büyüdüğü bahçelerle çevriliydi :
and when they do that, the plaster cracks.
Ve böyle olduğunda sıvalar çatlıyor.
Now, it's a little dangerous because it's been raining through the ceiling... and those nets are there to catch the plaster that's coming down.
Oldukça tehlikeli, çünkü tavandan su sızıyor ve sıvaların dökülmesini engellemek için bu örtüleri germişler.
The rising damp and the falling plaster. The rats in the wainscot.
Bel ağrısı, artan rutubet, düşen sıvalar evde gezen fareler.
But the plaster will dry!
Ama sıvalar kuruyacak!
We had arguments that could peel paint off the wall.
Ettiğimiz kavgalar yüzünden duvarlardaki sıvalar döküldü.
End up with a mouthful of mercury.
- Cıvalar ağzıma dökülsün.
"Valar." Is that what he said?
"Valar" mı dedi?
- Why say "valar"?
- Neden "valar"?
May the grace of the Valar protect you.
Valar'ın inayeti seni korusun.
While, with every punch, a little bit got forced down through the padding, through the seams and on to your hands.
Ama her yumrukta eldivenin iç kısmına cıvalar sızdı. Dikişlerden, ellerine ve sargılara geçti.
In some instances, all of the paint comes off.
Örneğin bazen sıvalar düşebilir.
I built parking lots, parks, entrances toilets, and the plaster on their walls.
Otoparklar, parklar, girişler tuvaletler ve sıvaları.
It took me a few months to prepare and remove the bones from that old plaster cast, but by comparing it to Coelophysis correctly,
Bu kemikleri hazırlamak ve eski sıvaları temizlemek bir kaç ay sürdü ama ancak doğru Coelophysileri karşılaştırarak,
All the mortar on your keep gate is crumbling.
Kale kapınızın sıvaları dökülmek üzere.
- I prefer looking at nature than your daubs.
Senin sıvalarındansa gerçeğe bakmayı tercih ederim.
"Valar Morghulis."
"Valar Morghulis."
Valar Morghulis.
Valar Morghulis.
Valar morghulis.
Valar morghulis.
Valar dohaeris.
Valar dohaeris.
I have the crummiest room, I'm on 24-hour grout watch.
En bakımsız oda bende. Sürekli sıvaları kontrol ediyorum.
No gardeners... no job.
Bahçıvalar yoksa, iş de kalmaz.
Valar morghulis.
Valar morghulis
Valar dohaeris.
Valar dohaeris
Oh, damn, the plaster's flaking again.
Hay lanet, sıvalar yine dökülüyor.
Valar Morghulis!
Valar morghulis!
Last week, he slammed the door so hard, the plaster split from one side of the door to the other.
Geçen hafta kapıyı öyle bir çarptı ki diğer taraftaki sıvalar döküldü.
Valar Morghulis.
- Valar Morghulis.
Valar Dohaeris.
- Valar Dohaeris.
Valar Morghulis.
- Valar Morghulis. - Valar Morghulis.
What about "valar morghulis"?
"Tüm insanlar ölecek" diyordun?
Valar morghulis.
- Valar morghulis.
Valar dohaeris.
- Valar dohaeris.
- Valar morghulis.
- Valar morghulis.
- Valar dohaeris.
- Valar dohaeris.
No, I'm trying to have a date, but it keeps being interrupted by plaster falling from the ceiling from all of your hammering.
Hayır, sevgilim geldi ama senin çekiç darbelerin yüzünden sıvalar tavandan düşüyor. Merak etme.
- Valar morghulis. - Valar dohaeris.
- Valar dohaeris.