Vandalism tradutor Turco
538 parallel translation
We've seen him before for assault, disturbing the peace and vandalism.
Onu daha önce saldırı, huzuru bozma ve mülke zarar vermeden almışız.
State reform school, 1934, vandalism.
1934'te vandalizm yüzünden ıslah evine girdim.
Dad, it isn't vandalism!
Baba bu vandalizm falan değil!
If he says he's not mixed up in this vandalism, you can be sure it's the truth.
Vandalizmle bir ilgisi olmadığını söylüyorsa bunun doğru olduğuna emin olabilirsiniz.
1942, Algiers Juvenile Court, one year in reformatory for vandalism.
1942. Cezayir Çocuk Mahkemesi ; bir yıl islahevi.
Well, there's a lot of vandalism and stealing in this area.
Bu bölgede barbarlık ve hırsızlık çok olur.
It's incredible the amount of vandalism these days.
Güzelim eseri mahvetmişsiniz.
Another prime target for vandalism is telephone boxes.
Yağma için bir hedef de ankesörlü telefon kulübeleri.
The environment, which is reconstructed ever more... hastily for repressive control and for profit, at the same time... becomes ever more fragile and incites further vandalism.
" Kar ve baskici bir kontrol amaciyla daha aceleci ve dikkatsiz bir biçimde yeniden yapilandirilan çevre, ayni zamanda daha kirilgan hale gelmekte ve böylece daha çok vandalizmi ateslemektedir.
But then it happens that they are accused of vandalism... and that their disrespect for the machine is blamed and... stigmatized.
" Fakat sonra vandalizmle suçlandilar ve makinelere saygisizlik ettikleri için suçlandilar.
In the course of a normal week, the average TA policeman deals with such crimes as robbery, assault, murder, drunkenness, illness, vandalism, mishegaas, abusiveness, sexual molestation, exhibitionism...
Sıradan bir haftanın koşuşturmacası içinde... ortalama bir ulaşım polisinin karşılaştığı vakalar şunlardır : soygun, silahlı saldırı... cinayet, sarhoşluk, ruhsal hastalık, vandalizm, kaçıklık, yolsuzluk, cinsel taciz, teşhircilik...
Sick vandalism.
Hastalıklı vandalizm.
Narrator : vandalism is one of our country's Biggest problems today.
Şiddet suçu bugünlerde ülkemizin en büyük sorunu.
And counting all acts of vandalism To public and private property, Some experts push the figure
Tüm şiddet suçlarının toplum ve özel mülklere olan maliyeti bazı uzmanlarca her yıl 1 milyar $ olduğu tahmin ediliyor.
I don't know how many of you know it, But right here in new granada, We've got one of the highest rates of vandalism
Kaçınız bunu biliyor bilmiyorum ama New Grenada'da tam burada şiddet suçun da ülkenin en yüksek oranına sahibiz.
You had some vandalism here last night?
Dün akşam burada tam olarak neler oldu?
Vandalism is nothing new in this school.
Vandalizm bu okulda yeni bir şey değil.
Vandalism?
Vandalizm mi?
This isn't vandalism!
Bu vandalizm değil.
Oh, you vandalism, " and all that.
Oh, sen sanat eserlerine zarar veriyorsun, " ve bunun gibi.
Yeah, I vandalism.
Evet, Ben vandalistim.
We don't have much vandalism around these parts, but up at Cutter's Way.
Buralarda fazla yağmacı yoktur ama Cutters yolunda oluyor.
Four counts of vandalism, three counts of breaking and entering at 13.
Dört kez saldırganlık, 13 yaşında, üç kez haneye tecavüz.
Wanted in connection with vandalism and assault charges... she is also a prime suspect... in the brutal slaying of a police officer earlier today in Sherman Oaks.
Ayrıca bu bayan bugün erken saatlerde Sherman Korusunda vahşice işlenen polis memuru cünayetinin de baş şüphelisi olarak tahmin ediliyor.
That winged ornament is private property, and any damage you inflict... upon it is first-degree vandalism.
Bu Kanatlı Yaratık, Özel Mülkiyet ve Eğer Zarar Verirseniz, Suçlusu Siz Olursunuz... Bu Yaptığınız Birinci Dereceden Vandalizim Bu Aracı Hareket Ettirin!
Vandalism, up 44 percent.
Mala zarar verme, artış % 44.
Fire and vandalism.
Yangın ve vandalizm.
We got vandalism, arson, we have bad stuff going on around here.
Bak, burada vandalizm, kundakçılık, bir dolu kötü şey olmuş evlat.
I got vandalism and arson, I got stuff blowing up in my face...
Önce vandalizm, kundakçılık, sonra da yüzüme patlayan şeyler.
It isn't just vandalism, Jerry.
Bu sadece vandalizm değil, Jerry.
Yeah, I saw it in the lot, but it might be tough to drive with all that broken glass on your seat. Don't worry. It wasn't vandalism.
Evet, arabanı parkta gördüm ama koltuğunda o kadar kırık cam parçası varken binmen zor olsa gerek.
With all the vandalism and attacks by those thugs we have to make sure Benjamin is safe.
Şu canilerin şiddet ve saldırılarına karşı Benjamin'in güvende olacağından emin olmalıyız.
Three counts of criminal trespassing. Harassment, assault, vandalism.
Üç ağır hukuki suç... zulmetme, tecavüz... vandalisme!
Making threats, aggravated assault, vandalism amounting to $ 110,000.
Tehdit, Saldırı girişimi, 110,000 dolarlık.. mala zarar.
This is vandalism, not free expression.
Bu vandalizmdir, konuşma özgürlüğü değil.
The statue of Jebediah Springfield, our illustrious town founder, - was brutally decapitated last night... in an act of senseless vandalism.
Ünlü şehir kurucumuz Jebediah Springfield'in, heykelinin dün gece kafası, duygusuz bir Vandalizm sonucunda kesildi.
VANDALISM AT CEMETERY
MEZARLIKTA VANDALLIK
Believe it or not, the Flash has joined the Trickster spreading violence and vandalism through the city.
- Sikici, bunaltici. - Basmakalip miydi? Daha iyi sekilde ifade edemezdim.
Bud, in all matters, except vandalism and fashion I want you to be in charge of educating the baby.
Bud, vandallık ve moda hariç tüm konularda..... bebeğin eğitimiyle senin ilgilenmeni istiyorum.
- You can't get anything past him. He knows everything. Vandalism fans, hold on to your hats.
kimse ondan bilgi alamaz o her şeyi biliyor vandalizm hayranları, şapkalarınıza hakim olun
Wanton vandalism.
Yakıp yıkma.
Not an isolated case of vandalism.
Bu, münferit bir vandallık hadisesi değil.
You were in a position last Tuesday night to see who committed this act of vandalism. Who was it?
Geçen salı, bu vandallığı kimin gerçekleştirdiğini görebilecek bir yerdeydiniz.
- Robberies, vandalism.
- Soygunlar, vandallık.
You got yourself a clear case of vandalism.
Kesin bir yıkıcılık örneği.
Breaking and entering, vandalism, resisting arrest.
İzinsiz içeri girmek. Tutuklamaya karşı gelmek.
Mr. Simpson, how do you respond to the charge... that petty vandalism such as graffiti is down 80 %... while heavy sack beatings are up a shocking 900 %?
Bay Simpson, duvar yazıları yazmak gibi ufak tefek suç oranları % 80 azalırken ağır suç oranının % 900 gibi şaşırtıcı yükselişine tepkiniz nedir?
Such vandalism.
Böylesi Vandalizm.
Good. to protest the removal of squatters in the city- -... about two hours after vandalism, public harassment... and obstruction of traffic, the group dispersed- - Charlie, where have you been?
- Charlie, nerede kaldın?
Fire and vandalism. Julie's in there.
- Julie orada.
Vandalism?
Şiddet olmaz mı?