English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ V ] / Varya

Varya tradutor Turco

248 parallel translation
- Varya Voronova.
- Varya Voronova.
Varya Voronova further develops the theme of friendship.
Varya Voronova ayrıca dostluk temasını işlemiş.
You're right, Varya.
Haklısın, Varya.
- I tell you, if the devil riled you enough... you'll walk yourself right out of the fiires of hell.
- Doğru! - Sen varya, eğer şeytan seni yeterince kızdırmışsa cehennemden bile kaçarsın.
If any kid of mine...
Eğer benim çocuğum böyle birşey yapsa varya...
If you could only speak to'em, how they'd love it.
Onlarla bir konuşsan varya...
No. Mama says you're a bad boy, and so's your brother Franz.
Hayır annem senin kötü bir çocuk olduğunu söyledi, senin kardeşin Franz varya...
That girl with the big ass, she was the reason.
Koca götlü o kız varya işte sebep oydu.
- Take your seats!
İnek varya... Boğarım ulan seni.
Varya, go to your friends.
Varya, arkadaşlarının yanına git.
Dmitry, son Varya, daughter
Dmitry, oğul. Varya, kız.
Across the street?
Sokağın karşısı varya,
But this, this is so...
Ama bu, bu varya...
Well, you're about to make a deal with a couple of players —
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Konu mu, son zamanlarda anlaştığın iki kişi varya.
So what? The fat guy right there in the middle — That's Heriberto Merida.
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) Ortalarındaki şişko varya işte o Hariberto Merida.
The one that started whining when the pope died.
- Hangi köpek? Papa öldükten sonra zırıl zırıl ağlayan varya.
You know, you're the type of cop that would use a traffic violation as a ruse to pull me over and rape me.
Sen varya, insanı trafik cezası için kenara çekip tecavüz eden polislerdensin.
You know, Mr. Duran, uh, that stuff I said about the roast duck and the glaze with car wax, that was - -
Biliyor musunuz Bay Duran, uh, size daha önce söylediklerim varya,
You got it, man.
Sen varya, dostum.
Well, frank, we got ya. Yeah.
pekala frank biz varya.evet.
- About the football game.
- Hani şu futbol maçı varya.
Our two assistant now
İki yardımcımız varya.
The lust for you is always in my eyes The scent of your body has become part of my breath
Sizin için sehvet gözlerimde her zaman teninin kokusu varya Nefesimin bir parçasi haline geldi
Lungs, lungs for breathing!
Ciğer, nefes almak için oln varya işte o!
Hey. I'm gonna look up "blow job."
Varya, "muamele" yi arayacağım.
You know, you would look good with a nose ring.
Varya, burun halkası ile güzel gözükürdün.
She was -
Kadın varya -
Marcie's niece, what's-her-tush.
Marcie'nin yeğeni varya.
The jeans so tight, you're the only one who knows you're wearing pants?
Hani şu her hattını belli eden çok sıkı pantolonlar varya.
You know the line on the floor of the vehicle services office that takes you from the eye test to the road test?
Motorlu taşıtlar servisinde yere çekilen çizgi varya insanların göz testinden yazılı sınava ve yol testine geçmeleri sağlayan çizgi.
You know all that talk about you changing trying to leave all this?
Tüm bu bahsettiklerin varya, değişmen... tüm bunları arkanda bırakman?
You know that guy on the news?
Haberlerdeki adam varya?
Looks like a chicken.
Tavuğa benzeyen herif varya.
Johnny, that money you lost? I know where it went.
Johnny, kaybetiğin para varya nerede arayacağımızı biliyorum.
Listen, the woman I love - you know, one way - wants to talk to you...
dinle, şu hanım varya - biliyorsun tek taraflı sevdiğim - seninle konuşmak istiyor...
You know, the other day, when I had that episode?
Kriz geçirdiğim gün varya?
- Debra... they make sponges with the scrubby sides.
- Debra... Bir tarafı telli olan süngerlerden varya.
- Your dinner, your software that can't wait.
- Yemek! Yani bekleyemeyen programınız varya
- This food ha I've sen..
- Ben.. masadaki yemekler varya...
What we talked about before I changed my mind.
Şu konuştuğumuz şey varya....... fikrimi değiştirdim.
See that gentleman there with Gulfam Hasan?
Gulfam Bey'in yanında duran şu beyefendi varya.
Remember Veeran?
Şu Viran varya, Viran mı?
Y'know, to...
Hani varya...
Respec'yourself, respect the environment and respec'... you know.
kendine saygı, çevreye saygı ve şunlara'... varya.
You know, there's a proposal, different proposals to prohibit someone from purchasing more than one gun a month.
Hani varya, her işte bi hayır vardır bilirsin. birisinin bir ayda bir silah'tan fazlasını almasını engellemek için.
you know,
Varya,
And those school friends Juni talks about having?
dahası var, Juni'nin bahsettiği okul arkadaşları varya?
The pizzeria, where we work...
Çalıştığım pizzacı varya?
You know, I've been thinking Remember that I gave you anything for your birthday?
Biliyomusun seni düşünüyordum sana vermeyi unuttuğum doğum günü hediyesi varya
And when I find out who, I'm gonna kick some ass!
Kim olduğunu bir bulursam varya, çok fena yapacağım.
Then there was that awful letter.
Ama şu korkunç mektup varya!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]