Vervain tradutor Turco
252 parallel translation
It was vervain and mint.
Mine çiçeği ve nane şekeri.
vervain in the necklace?
Kolyesine mine çiçeği koydun?
Vervain in the necklace.
Kolyenin içinde mine çiçeği var.
- The vervain keeps me out of her head. Maybe that's not my target.
Mine çiçeği aklına girmemi engelliyor olabilir ama belki de hedefim aklı değildir.
Vervain could weaken him if he ingested it.
Mine çiçeği yutması onu zayıflatabilir.
Vervain hasn't grown here since 1865.
Mine çiçeği 1865'ten beri burada yetişmiyor.
Pouring yourself a drink then spiking the bottle with vervain.
Kendine bir bardak koyup şişeyi mine çiçeği ile doldurmak.
Vervain could weaken him if he ingested it.
Mine çiçeğini yutması onu zayıflatacaktır.
I've injected you with enough vervain to keep you weak.
Seni zayıf tutmaya yetecek kadar mine çiçeği enjekte ettim.
But you're not stronger than the vervain, and we both know it.
Ama mine çiçeğinden daha güçlü değilsin. Bunu ikimiz de biliyoruz.
I'm full of vervain.
Mine çiçeği doluyum.
- So it was your vervain? Good for you.
Demek mine çiçeği senindi.
And now that the vervain has passed out of your system you won't remember what you're about to do.
Ve mine çiçeğinin etkisi vücudundan gittiği için birazdan yapacağın şeyi hatırlamayacaksın.
That necklace it contains an herb called vervain.
O kolyenin içinde mine adında bir bitki bulunuyor.
- Vervain. - It's all we have at the moment.
Mine bitkisi.
- Thank you for the vervain.
Mine çiçeği için teşekkürler.
That necklace contains an herb called vervain.
Bu kolye mine çiçeği denen bir bitki içeriyor.
I'm full of vervain.
Her yanım mine çiçeği.
I brought some vervain for, um, you and Jenna.
Senin ve Jenna için biraz mine çiçeği getirdim.
Vervain.
Neden...
The townspeople ingesting vervain?
Şehir halkı mine çiçeği mi yiyor?
I'm wearing vervain, Damon.
Üzerimde mine çiçeği var, Damon.
He bought rge volumes of the vervain elixir.
Büyük miktarda mine çiçeği iksirinden getirdi.
Vervain.
- Mine çiçeği.
A monster! I fed you vervain hoping that it would expose her.
Onu açığa çıkarması umuduyla sana mine çiçeği verdim.
You forgot the lesso about vervain.
Mine çiçeği dersini unutmuşsun.
You didn't invite me in, and you're serving vervain tea.
Beni içeri davet etmedin ve bana mine çayı veriyorsun.
- She has vervain.
- Evinde mine çiçeği vardı.
Everyone you've supplied with vervain.
- Ve ellerinde mine çiçeği olanlar.
I'm gonna make an exploratory visit into town tomorrow to assess who's under the influence of vervain and who isn't.
Yarın kasabaya bir keşif gezisi yapacağım. Kimlerde mine çiçeği olup olmadığını öğrenmeye çalışacağım.
Vervain on the ropes.
İplerde mine var.
Tranquilizer darts filled with vervain.
- İçi mine dolu iğneler.
There's vervain on the ropes.
- İplerde mine var.
How many of those vervain darts do you have left?
- Mine iğnelerinden ne kadar kaldı?
We're stepping up security, giving the guards vervain to prevent this from happening again.
- Hastanedeki güvenliği artırıyoruz bu olayın tekrar olmaması için onlara mine veriyoruz.
I mean, I could compel him, but he's wearing vervain.
- Onu etkileyebilirim ; ama üzerinde mine var.
- But you probably ingest vervain, so...
- Kanında mine de vardır senin...
You know, Damon hasn't fed me vervain in a while.
Damon uzun süredir bana mine vermemişti.
I'm vervain-Free, So either kill me or compel me,
Ya beni öldür ya da etkile.
At that time, the sheriff's deputies will inject them with vervain and bring them here, where we'll finish them off.
Bu sırada Şerif'in adamları onlara mine verip buraya getirecek. - İşlerini burada bitireceğiz.
Remember, we don't know which of them ingests vervain.
Unutmayın, hangisinde mine var bilmiyoruz.
Injecting vervain. - What?
Onlara mine veriyor.
The vervain didn't affect you. You're not a vampire.
Mine seni etkilememiş sen vampir değilsin.
Vervain is toxic to vampires.
Mine çiçeği vampirler için zehirlidir.
I mean, why vervain?
İyi de neden mine çiçeği?
Because the gilbert device affected them. Vervain didn't, so they're not vampires.
Çünkü Gilbert'ın cihazından etkilendiler ama mine çiçeğinden etkilenmediler.
I laced it with vervain.
İçine mine çiçeği kattım.
Because vervain didn't effect the mayor on founder's day But the gilbert device did. And it effected his son Tyler.
- Çünkü Kurucular Günü'nde mine, Başkan'ı etkilemedi, ama Gilbert'ın cihazı etkiledi.
Vervain?
Mine mi?
Vervain.
Mine.
The only thing keeping them down is the vervain.
Artık onları engelleyen tek şey mine.