Violette tradutor Turco
119 parallel translation
- Miss Violette?
- Bayan Violette?
Forgive me, Violette.
Affet beni Violette.
Miss Violette.
Bayan Violette.
Goodbye, Violette.
Hoşçakal, Violette.
- You heard about Aunt Violette?
- Teyzenin başına gelenleri duydun mu? - Hayır.
Violette was 12 and Pauline, 10.
Violette 12, Pauline 10.
I'd have to concur with, uh, Madame Violette, there.
Madame Violette ile, hım, bir anlaşmam var.
IT'S ABOUT THIS WOMAN, VIOLETTA.
Violette adında bir kadınla alakalı. Bir sosyete orosbusu.
How to get to
La Rue Violette ne tarafta acaba?
Her name is Violette, Violette Morange
İsmi Violette, Violette Morhange.
Violette was thanking me for what I was doing for her son.
Violette bana, oğlu için yaptıklarımdan dolayı teşekkür ediyordu.
To Violette
Violette'e...
No, no. It's Violet, Admar, Lee.
Bu Violette, Padma, Lee.
Violette...
Violette.
I'm calling about the screen test for Violette Duval,
Merhaba Stephane, sizi Violette Duval'in çekimleri için arıyorum.
Violette Duval?
Violette Duval.
Starring in the new Patrice Leduc film will be
Isabelle Serena ve genç Violette Duval'i bir araya getiriyor.
Solange Duvivier, Isabelle Séréna, and newcomer Violette Duval...
Eğer Solange Duvivie ve Isabelle Serena birlikte oynamayı kabul ederlerse bu Violette Duval için kutsal bir ateş olacak.
Even Violette, you say?
Violette bile mi?
Didn't she win the César award?
Violette, hani şu geçen sene Cesar ödülünü alan mı?
Solange is class, refinement, elegance. Isabelle, is beauty, sensuality.
Solange'da klas, aşırı zariflik Isabelle'de güzellik, çekicilik, Violette'de tazelik.
And Violette... youth, freshness. Can you imagine all that in one woman?
Bir kadında bütün bunların olduğunu bir düşünsenize lütfen.
Just borrowed, Violette.
- Ödünç aldım Violette, sadece ödünç.
Even Violette Duval's in on it.
Violette Duval bile onlarla.
They steal my car, break my face, wreck my home and it's me who gets arrested!
Benim arabamı Solange Duvivier çaldı, Isabelle Serena'nın erkek arkadaşı yüzümü dağıttı. Violette Duval evimi talan etti ve siz beni mi tutuklayacak sınız?
As Violette would say : that's wild!
Aynen, bu bir rüya olmalı.
Without me, you'd have never co-starred Isabelle and Solange and missed out on Violette Duval.
Masanızın üzerine fotoğrafları ben koydum. Ben olmasaydım lsabelle ve Solange'ı bir araya getiremeyecek Violet'i tamamen gözden kaçıracaktınız.
Hello, Violette.
Günaydın, Violet.
Violette.
Violette...
- Hello, Violette.
- Merhaba, Violette. - Merhaba, çocuklar.
The problem is not getting the package to Violette, it's getting the package in in the first place.
Paketi Violette'e vermek sorun değil asıl sorun paketi içeri sokmakta.
You put the pills... In the jacket? Yeah, I wear it to the dinner, check it and then Violette and I switch coat check tags.
Hapları ceketinde mi taşıyacaksın?
And I owe Violette more money than I could possibly steal back from my father, so I think it's time for me to head back to the continent.
Ayrıca Violette'e, babamdan isteyeceğimden daha çok para borcum var. Sanırım avrupaya dönsem iyi olacak.
Hang it up and make absolutely sure that Violette gets it when she leaves.
Onu yerine as ve Violette çıkarken ona vermeyi unutma.
- Violette, my dad's coming.
- Violette, babam geliyor.
Violette, come here, sweetheart.
Violette, buraya gel hayatım.
! It's the crème de violette that gives it the color.
Menekşe kreması rengini veriyor.
Or Violette Szabo from World War II.
Ya da 2. Dünya Savaşından Violette Szabo için.
But you're trying to cover up their smell with verte violette.
Kokularını Verte Violette ile bastırmaya çalışıyorsunuz.
Hey!
Violette nerde? - Hala uyuyor.
Where's Violette?
Ne yapıyorsun?
Ladies, give him some space.
Violette! Burda ne işin var?
Violette! What are you doing here? I could ask the same of you.
Harry Gordon Selfridge.
Watch me punish Violette's bowling.
Anne! Violette'i yenerken beni görmem lazım!
Like Violette when she's talking to us.
Violette'nin bizimle konuşması gibi.
I don't know what to do without Violette and Beatrice.
Violette ve Beatrice olmadan ne yapacağım bilmiyorum.
You're such a liar, Violette.
- Yalancının tekisin Violette.
- Gordon, Violette, enough!
- Gordon, Violette, yeter!
Greed, my dear Violette, is your vice not mine.
Sevgili Violette bu senin hatan, benim değil.
Hello, Violette.
- Merhaba Violette.
Violette...
Violette...