Visitor tradutor Turco
2,934 parallel translation
This visitor you're concerned about, will it be a man or a woman?
Şu endişelendiğiniz ziyaretçi kadın mı olacak erkek mi?
- Why? This visitor you're concerned about?
- Şu endişelendiğini ziyaretçi...
Five days ago, on Prince Farid's yacht, the prince's majordomo announces that the prince has a surprise visitor.
5 gün önce Prens Farid'in yatındayken, vekilharç bir ziyaretçinin geldiğini bildirdi.
I have a visitor for you.
Bir ziyaretçin var.
Daisy, you've got a visitor.
Daisy, bir misafirin var.
Some VIP visitor.
Özel bir ziyaretçin var.
I can refuse to see any visitor I want.
İstediğim ziyaretçiyi reddedebilirim.
They didn't tell me i have a visitor.
Bir ziyaretçim olduğunu haber vermediler.
I see you have another visitor.
Görüyorum ki başka bir ziyaretçin var.
- I'll get the visitor log. - Thank you.
- Ziyaretçi defterini getireyim.
They were just told to buy the house, go about their business till a visitor arrived.
Evi satın almaları ve bir ziyaretçi gelene kadar kendi işleriyle ilgilenmeleri söylenmiş.
They were just told to buy the house, go about their business till a visitor arrived.
Evi satın alması ve bir ziyaretçi gelene kadar kendi işleriyle ilgilenmeleri söylenmiş.
Reagan Brinkley, you've got an itty-bitty visitor.
Reagan Brinkley, küçücük bir konuğunuz var.
And if so, might he have been not a god... but an ancient alien visitor?
Eğer yaşamıssa, bir tanrı değil de... bir antik uzaylı ziyaretçi olabilir mi?
A visitor told me.
Bir ziyaretçi bana söyledi.
You've got a visitor, sleepy puss.
Bir ziyaretçin var uykucu.
Chapter three, we got a mysterious visitor showing up from out of town.
Bölüm üç, şehir dışından gelen gizemli bir ziyaretçimiz var.
Well, see, what's a good book without a mysterious visitor?
Gizemli bir ziyaretçi olmayan iyi kitap mı olur?
Hey Kyle, you have a visitor.
Kyle, ziyaretçin var.
Yeah, we're not going to the visitor center.
Ziyaretçi merkezine gitmeyeceğiz.
John Curtis, you got a visitor.
John Curtis, ziyaretçin var.
Vivien... you have a visitor.
Vivien, bir ziyaretçin var.
Apparently, we have a visitor.
Görünüşe bakılırsa, bir ziyaretçimiz var.
While you were gone, I had a visitor.
Sen dışarıdayken, bir misafirim vardı.
- I saw you had a visitor.
- Ziyaretçiniz olduğunu gördüm.
I am an unofficial visitor.
Ben... Gayrı resmi bir katılımcıyım.
But attempts to film the penguins underwater are halted by an unwelcome visitor.
Fakat penguenleri su altında görüntüleme girişimi hoş gelmeyen bir misafir nedeniyle durduruluyor.
Amelia. You have a visitor at reception.
Resepsiyonda bir ziyaretçin var.
According to our suspect, your tenant, Jane Woodley, had a visitor a couple days ago.
Birkaç gün önce kiracınız Jane Woodley'in bir ziyaretçisi olmuş.
Dr. Ana, you have visitor.
Dr. Ana, ziyaretçiniz var.
- You have a visitor.
- Misafirin varmış.
Weisfelt, you have a visitor.
Weisfelt, ziyaretçin var.
'Dr Kravitz, a visitor in the main lobby.
'Dr Kravitz, ana lobide bir ziyaretçiniz var.
You have a visitor, Arturo.
Ziyaretçin var, Arturo.
You have a visitor.
Ziyaretçiniz var.
You have a visitor.
Seni görmek isteyen biri var.
He's got a visitor.
Bir ziyaretçisi var.
Hey, Dex. I hope you're awake bro, you've got a visitor.
Dex, umarım uyanıksındır, misafirin var.
Ladies. After a short but thorough investigation of our visitor, I can say, unequivocally, that I've never seen anything on any cellular level,
Misafirimizin hakkındaki kısa ama kusursuz bir soruşturmanın ardından kesin bir dille diyebilirim ki hiçbir hücresel seviyede daha önce böyle bir şey görmemiştim.
I have a visitor for you.
Sana ziyaretçi getirdim.
I'm here on behalf of the town council to welcome our new visitor to Collinsport.
Collinsport'a gelen yeni ziyaretçimize hoş geldin demek için belediye meclisi adına buradayım.
And this is Monsieur Wraysford, our visitor from abroad.
Bu da Mösyö Wraysford, yurtdışından gelen misafirimiz.
You got a visitor.
Ziyaretçiniz var.
Well, well, Boris the Animal has a visitor.
Bak sen, Hayvan Boris'in ziyaretçisi varmış.
Boris the Animal you've got a visitor.
Hayvan Boris. Ziyaretçin var.
That's enough for today, everyone, Mr. Rauch has a visitor.
Bugünlük bu kadar yeter millet, Bay Rauch'a ziyaretçi geldi.
Ah, take a look. We have a visitor.
Şuna baksana, bir ziyaretçimiz var.
You have a visitor.
Ziyaretçin var.
Not one single visitor, but I remember rule number one.
Tek bir ziyaretçi bile yok. Ama bir numaralı kuralı hatırlıyorum.
You got a visitor!
- Ziyaretçin var.
Oh, I have a visitor.
- Ziyaretçim varmış.