Voting tradutor Turco
1,430 parallel translation
You guys might want to think about voting every once in a while.
Beyler, belki de bir ara oy vermeyi düşünmek istersiniz.
- What has voting ever done?
- Oy vermek şu ana kadar neyi çözdü ki?
- Why are you comin'down... Voting?
- Neden üstümüze geliyorsun...
Marjorie said they were voting tonight at 7.
Marjorie, bu akşam saat 19 : 00'da oylama yapılacağını da söylemiş.
Now, with the Zeta Theta sisters all off somewhere voting time to see what's in the mystery room.
Zeta Theta kardeşler oy verirken gizli odaya bakmanın tam zamanı.
Now they've got Senator Collins hell-bent on voting against Rainer.
Şimdi Senatör Collins'in Rainer'e karşı oy kullanmasını sağladılar.
Thanks for voting.
Oylama için teşekkürler.
If there were enough men in the Senate who felt as you do, what's to stop them voting to declare the emperor an enemy of the state?
Senato'da yeterli sayıda sizin gibi hisseden başkaları varsa, İmparatoru devlet düşmanı ilan etmek için oy kullanmalarını durduran ne?
He's as interested in voting for the Havensworth agreement as I am in joining a all woman's book club.
Havensworth anlaşması için oy kullanmaya ancak benim bir kadın kitap kulübüne katılmaya hevesli olduğum kadar hevesli.
Although Senator Collins did not formally cast his vote, it is clear that he was on the verge of voting against Rainer.
Senatör Collins, oyunu resmen açıklamasada Rainer'a karşı, olumsuz yönde kullanmak üzereydi...
I'm still voting that we leave Ba Sing Se.
Hem ben hala Ba Sing Se'den ayrılma taraftarıyım.
- Hey, T, I'm sorry about voting you out of the band before, buddy.
- Hey T seni o dönemde gruptan atmak için oy kullandığım için kusuruma bakma dostum.
The board of trustees is voting on a resolution to remove the Greek system from Hearst.
Yönetim Kurulu, Greek Kulüp binalarının kapatılması için bir çözüm önerisini oylayacak.
I thought you were voting against Judge Rainer.
Hakim Rainer'ın aleyhine oy vereceğini sanıyordum.
You're not voting for Gray Anderson?
Gray Anderson'a oy vermeyeceksin değil mi?
I'm voting Saxon.
Oyumu Saxon'a veriyorum.
Well, i'm voting as a light s Lee per.
Ben de uykusu hafif bir oylayanım.
I did not talk to that guy because I already know who I'm voting for.
O adamla konuşmadım çünkü ben zaten kime oy vereceğimi biliyorum.
So who are you voting for?
Kime oy vereceksin?
Oh, yeah, who are you voting for?
Öyle mi? Sen kime oy vereceksin?
Plus, his voting record as an assemblyman impressed me and he had some really great ideas about the redistricting proposals.
Artı, meclis üyesi olarak yaptığı oylama kayıtları beni etkiledi ve seçim bölgelerini yeniden sınıflandırma teklifleri hakkında gerçekten harika fikirleri var.
Why are you voting in my neighborhood?
Benim mahallemde neden oy kullanıyorsunuz?
That's voting.
Oy kullanmak böyle bir şey işte.
Do the Earth a favor, honey, limit your voting to American Idol.
Yeryüzüne bir iyilik yap, tatlım, Popstar'a oy vermene bir limit koy.
So I know it's a little confusing and everything, but you understand how the voting process works now?
Herşey biraz kafa karıştırıcı ama oy verme sürecinin nasıl işlediğini şimdi anlayabiliyor musun?
Let's get on with the voting.
Oylamaya başlayalım.
But that doesn't stop everybody from voting.
Ama bu kimsenin oy vermesini engellemiyor.
And voting season's over
Ve oylama dönemi bitiyor. Beş dört, üç, iki...
I'm voting no.
Hayır diyorum.
I'm voting yes.
Evet diyorum.
A complicated voting system splits the vote and discourages real reform.
Karmaşık bir oylama sistemi oyları bölüyor ve gerçek reformun önünü tıkıyor.
I am so voting in'08!
2008'de kesinlikle oy veriyorum!
- -the Northrop-Davis voting computers has been approved by the....
Kuzey seçim oylaması DNC, RNC ve CİA tarafından onaylandı.
People will be voting for the Darlings as much as they'll be voting for Patrick.
İnsanlar Patrick için oy verdikleri kadar Darlingler için de oy verecekler.
to press the right button in the voting booth.
that are trying to calm us and get us to press the right button in the voting booth.
On the news, he's handsome, but I'm not sure who we're voting for.
Haberlerde. Yakışıklı biri. Ama biz kime oy vereceğiz, pek bilemiyorum.
I just wanna thank each and every one of you for voting for me, you know?
Bana oy verdiğiniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.
When you run an ad that's positive, you're only convincing people who are already voting for you.
Eğer sadece pozitif reklamlar yayınlarsan, Etkilediğin sadece, zaten sana oy veren kitle olur.
Voting sucks.
Oylama saçmalık.
I was actually the President of the Voting-sucks club in high school.
Aslında ben başkandım Lisede oylama-saçmalık klubündeyken.
You look like the kind that's not going to be voting until 2020... unless you come up with a good story.
İyi bir hikaye ortaya atmazsan 2020'ye kadar oy kullanamayacak gibisin.
The impression people get today is the one they take into the voting booth.
Bugün ne görürlerse, oy kabinine onunla girecekler. Bremer savaş açtı.
Who are you voting for?
Oyunuz kime? Lou Ann mı?
Never in the history of this pageant... has there been such a surge of late voting.
Bu yarışmanın tarihinde hiç bir zaman... bu kadar son dakika oyu gelmemişti.
Wait. I thought we were voting.
Bir dakika, oylama yapmıyor muyuz?
- How am I voting on this?
- Nasıl oy verecektim?
Because Congress wouldn't know what it was voting on.
Çünkü kongre neyi oyladığını bilmez.
Voting to pump up the money for the freedom fighters is the only way for the northeastern liberal to prove that he's serious.
Özgürlük Savaşçıları'na para yardımının arttırılması için oy vermek Kuzey-Doğu'lu bir Liberal'in kararlı olduğunu kanıtlaması için tek yoldur.
I thought it was "in favor" of voting.
Ben oylama lehine anladım.
We're voting on whether he is guilty.
Suçlu olup olmadığını oyluyoruz.
No, there's no voting.
Oylama yok.