Voyeur tradutor Turco
146 parallel translation
Bit of a voyeur, I should say.
Ayrıca biraz röntgenci.
He's some kind of voyeur, and we're his puppets... his toys.
O bir çeşit röntgenci, bizse onun kuklaları oyuncaklarıyız.
Yours etc., Ken Voyeur. "
Saygılar ve saire, Ken Dikizci.
Mr. Voyeur's letter stated very... excuse me.
Bay Dikizci'nin mektubunda açıkça... Affedersiniz.
You dumped the other one to bother us? Are you a voyeur?
Yoksa ötekiyle denize mahsus mu gitmedin, röntgenci falan mısın yoksa?
Len hanky- - Chiropodist, voyeur, hen-teaser
Len Hanky, el ve ayak hastalıkları uzmanı, röntgenci, tavukçu.
We found the murderous voyeur, and he made a full confession.
Sapık katili bulduk ve suçunu itiraf etti.
I'm not a voyeur.
Röntgenci falan değilim.
- I'm no voyeur.
- Ben röntgenci değilim.
I'd be interested to find out what kind of frustrated voyeur type this chick is.
Ne hüsran dolu, fıkırdak bir fıstıkmış, merak ettim.
Second I think a telescope aimed at anything other than stars is an invasion of privacy and qualifies the voyeur as a peeping Tom.
İkincisi, yıldızlar dışında herhangi bir yere yöneltilen teleskoplar özel hayatın ihlalidir ve bakanlara da röntgenci denir.
Now, the guilt-ridden voyeur is usually a political conservative.
Şimdi, suçluluk hisseden röntgenciler genelde politik olarak tutucudurlar.
Our man, though a voyeur, a peeper, likes to be noticed.
Our man, Her şekilde, gizliden bile olsa, Farkedilmeyi seviyor.
I am a natural voyeur.
Ben doğuştan röntgenciyim.
A writer is a voyeur par excellence.
Yazar aynı zamanda mükemmel bir gözlemcidir.
Get out of here, you fucking little voyeur.
Çık dışarı, seni küçük röntgenci.
You like being the voyeur.
Röntgenci gibisin.
I'm not a voyeur, Fanfan.
Ben bir sapık değilim, Fanfan.
- I am just a voyeur.
- Ben sadece bir sapığım.
- A voyeur called in.
- Bir sapık aradı.
- The voyeur's address?
- Bu sapığın adresi mi?
A voyeur called them!
Bir sapık aramış onları!
The police say they were notified by a voyeur.
Polis bir sapık tarafından fark edildiklerini söyledi.
- From the voyeur.
- Sapıktan.
- Because I am the voyeur.
- Çünkü sapık benim.
- There's a voyeur in all of us.
Çok güzelmiş. Görüyor musun? Hepimizin içinde bir röntgenci var.
It's a voyeur's paradise.
Görünüşte bir cennet gibi.
You've carved yourself a part in the world as a voyeur a hermit, a lover when you feel like it.
Bu dünyada kendine bir gözlemci, bir aziz bir sevgili gibi yer seçmişsin.
This would be a "voyeur", but this fox was a clever scoundrel.
Ben ilah olabilirm ama sen de bir ilah asistanısın. Bu nasıl?
- Hades, don't be a voyeur.
- Hades, sapıklaşma.
I am a doctor, not a voyeur.
Ben bir doktorum, ajan değil.
- Voyeur.
... sapıktı.
They call them Gildo the Voyeur Everybody knows him...
Hadi gidelim. Onun çatlak olduğunu herkes biliyor.
But there's a seriously creepy, voyeur-type thing going on.
Ama seninde röntgenciliğe dönen şeyler olduğunu kabul etmen gerek
You are on the other hand, you're just a voyeur.
Aksi halde sadece bir izleyici olursun!
You're some kind of creepy voyeur.
Sen pislik bir röntgencisin.
You will take on the role of a Medical Assistant aboard the Starship Voyeur.
Yıldız Gemisi Voyeur'da Tıbbi Asistan rolünü oynayacaksınız.
Voyeur?
Voyeur'mu? .
For a moment I was attracted like a voyeur... then I got hysterically jealous.
Bir an röntgenci gibi cezp edildim sonra kıskançlıktan sinir oldum.
"A filmmaker is like a Peeping Tom." A voyeur.
Yönetmen bir röntgenci, sapık gibidir.
Bring out the voyeur in all of us.
Web kameraları her yerde olacak.
Just low-tech voyeur.
Basit röntgencilik benimki.
Orgy. Voyeur.
Grup seks.
ln that case... we're gonna hit the voyeur room.
O hâlde biz röntgen odasına gideceğiz.
It could be a hophead, a fag, a voyeur.
Bir uyuşturucu bağımlısı, nonoş veya sapık olabilir.
She's a voyeur.
Tam bir röntgenci.
I believe that you are a "voyeur".
Bence siz bir ilahsınız.
It is true, you are a "voyeur".
Hem de gerçek bir ilah.
What's a voyeur...?
Neden ona çatlak diyorlar?
Hey you, Voyeur...
Hey sen, çabuk geri dön.
YOU SEE THINGS YOU DON'T WITHOUT THEM. UNLESS YOU HAPPEN TO BE A VOYEUR.
Tabii bir röntgenciyseniz...