Wards tradutor Turco
362 parallel translation
- I'm going along the free wards.
- Fakir hastalarla ilgilenmem lazım.
You'll find me in the wards.
Fakir hastaların koğuşunda olurum.
- A woman in the free wards.
- Fakir bir kadın.
Your wisecracks might have been appreciated in other wards, but in 12 they don't go over.
Bu şakaların diğer koğuşlarda beğenilmiş olabilir ama 12'ye uymaz.
You'll find the rules here different from the other wards.
Buradaki kuralların diğer koğuşlardan farklı olduğunu göreceksin.
Quite a difference from the other wards.
Diğer koğuşlardan çok farklı.
I received this dispatch from Admiral Wards about an hour ago.
Amiral Wards'un bu emri bir saat kadar önce elime geçti.
The wards are so crowded, we haven't caught up yet.
Koğuşlar öyle kalabalık ki, henüz yetişemedik.
- Do you visit the wards first?
- Önce koğuşları mı ziyaret ediyorsunuz?
All wards of the government?
Geriye!
Those savages are wards of the government, and I am the representative...
Bu göçmenler hükümet tarafından korunuyor ve ben de temsilci olarak- -
We're going back to the wards.
Koğuşlara gidiyoruz.
The men's wards.
Erkekler koğuşu burası.
Over there, the women's wards.
Orası da kadınlar koğuşu.
We are to have no heat except in the wards.
Koğuşlar haricinde ısıtma sistemi yok.
And there's not enough money to buy coal except for the wards.
Üstelik buraya ayrılan bütçe odalarımızı ısıtmaya yetmiyor.
These Sioux are wards of the government.
- Bu Washington'da nasıl karşılanır?
So I propose : Firstly that he be banned from dangerous dreaming, and secondly that he be condemned for towards his wards.
Sonuç olarak ; sanığın bu tür tehlikeli rüyalar görmekten men edilmesine ve... tutuklanarak gözetim altında tutulmasını talep ediyorum.
That'll take care of six wards for a whole year.
Bu da bir yıl boyunca 6 koğuşun ihtiyacını karşılar.
And further, they now thought out the beasts of the mountains, the keepers of all forests, the inhabitants of the mountains, the stag, fowl, puma, and jaguar, the snake, rattlesnake, and viper, the wards of the creepers.
Bunun ardından dağlardaki hayvanları ormanların koruyucularını, dağların sakinlerini düşündüler. Geyik, kuş, puma ve jaguar yılan, çıngıraklı yılan, engerek gibi sarmaşıkların koruyucuları akıllarından geçti.
That wards off fear, huh?
Demek bu korkuyu uzaklaştırıyor?
With Pembroke free, I sure wouldn't be in Wards shoes.
Pembroke ücretsiz, ben emin koğuşları ayakkabı olmaz.
Some of them are orphans or wards or- -
Bazıları yetim... ya da koruma altında ya da- -
- The maternity wards. Nothing left but ashes.
- Doğum koğuşu... geriye, külden başka bir şey kalmadı.
We tried to get another room, but many wards were closed for repairs.
Başka bir odaya geçmeyi istedik ama çoğu tamirat nedeniyle kapalıydı.
- Thank you sir. I spend my time cranking up hospital beds. Patients lying around the wards, that sort of thing.
Zamanım, hastanedeki yataklarla ve kendini duvarlara vuran hastalarla ilgilenmekle geçiyor.
And after-wards I didn't know how to tell you
Ve daha sonra, sana nasıl söyleyeceğimi bilemedim.
Your father says he needs you in the wards right away Yes, I'm coming.
- Babanızın size koğuşta ihtiyacı varmış. - Hemen geliyorum.
So we make them wards of the state.
Biz de onları eyalet vesayeti altına aldık.
In a little room in one of attic wards is a man named John Merrick, so dreadful a sight, that he is unable even to come out by day.
" Hastanemizin bir odasında John Merrick adında biri yaşıyor. Görünüşü o kadar kötü ki, gündüz dışarı, bahçeye çıkamıyor.
Gallier's been in and out of psycho wards since he was 12.
Gallier 12 yaşından beri psikiyatri koğuşlarına girip çıkıyor.
Strikersville, Florida don't have no Montgomery Wards.
Strikersville, Florida'da Montgomery Wards yok.
But the real truth is that Richard was a kind, thoughtful man who cherished his young wards.
Aslında, Richard vesayetindeki çocukları bağrına basan müşfik ve düşünceli bir adamdı.
Fine, I'll take your wards
Peki, senin bölgeni alacağım.
Mild tranquilizers are kept in the wards and the stronger drugs are kept locked up in my office.
Hafif sakinleştiriciler koğuşlarda ve daha güçlü olanlar benim ofisim de kilitli bir şekilde muhafaza ediliyor.
Secure all wards!
Tüm koğuşları emniyete alın.
my 4 young wards nicknamed me Splinter for obvious reasons.
Dört yavrum bana Splinter adını verdi anlaşılabilir nedenlerden ötürü tabii.
"It is a talisman which wards off evil and is..." how you say, uh... "indestructible"?
"Kötülüğü engelleyen bir muska ve" nasıl diyorsunuz, "tahrip edilemez"?
Your practice, Larry, consists of a couple of wards... of indigent psychotics and jailbirds.
Uzmanlığın, Larry, bir çift sefil psikotik... ve hapishane kuşlarının koğuşlarından oluşuyor.
A goodly one, in which there are many confines, wards and dungeons, Denmark begin one of the worst.
Hem de nasıl, Sayısız dehlizleri, mahzenleri, delikleriyle, en kötülerinin başındadır Danimarka.
Yeah, about the raid on Wards place.
Evet, Ward'ın yerine yapılan baskınla ilgili.
I just - I dreaded going up on the wards.
Sadece koğuşlarda gezmem bana korkunç gelirdi.
White magic. - They say it wards off pain.
- Acıdan koruduğunu söylüyorlar.
To wards where they ´ re needed.
- İhtiyaç duyulan bölümlere gönderdim.
No one matching their descriptions has been admitted to any of the city hospitals or trauma wards.
Hastanelerde onların tariflerine uyan hiç kimse yok. Bu güzel haber.
The wards used to smell like this.
Koğuşlar böyle kokardı.
- A goodly one. In which there are many confines, wards and dungeons... -...
Mahzenleri, dehlizleri, delikleriyle en berbat köşesi de Danimarka.
Help with the wards and cover the ER.
- Koğuşlarla ve Acil'le ilgilen.
- Where we going? - Surgical wards.
- Nereye gidiyoruz?
They won't be sending you to Neuro or the wards anymore.
Sizi artık Nöroloji'ye ve koğuşlara yollamayacaklar.
ASU wards like this are a gold mine.
Bu operasyonlar altın madeni gibi.