Warmer tradutor Turco
1,279 parallel translation
- I'm not getting any warmer,
Ne korkunç. Hogan ise onu dövebilirim.
- Get a baby warmer!
- Bir bebek tulumu getirin!
You're getting warmer.
Yaklaşıyorsun.
It's a little warmer, what's the big deal?
Sadece biraz sıcak, büyütecek ne var?
If I were warmer, I would have an appropriately venomous reply.
Eğer biraz daha ısınmış olsaydım, sana uygun şekilde zehirli bir cevap verebilirdim.
- Yep. - That's a well-fitted body warmer, Mike.
O ısıtıcı üzerine tam olmuş, Mike.
It's warmer standing in the sun.
Güneşin altında dikilmek yakar.
A polar allosaur - A polar allosaur - a summer visitor from warmer lands to the north.
Bir kutup allosauru - ılıman Kuzey'den gelen bir yaz misafiri.
A beak warmer.
Bir gaga ısıtıcı.
It's supposed to be so much warmer there.
Orası çok daha sıcakmış.
Uh, you can lie down with us. It's warmer.
Ah, bizimle birlikte yatabilirsin daha sıcak olur.
My guess is it's put a layer of dew on the warmer grass, which is gonna slow your ball down.
Sanırım ılık çimenlerin üzerine çiğ düşerse, bu topu yavaşlatır.
You're gettin'warmer.
Isınıyorsun.
I was expecting a warmer welcome.
Beni daha sıcak karşılamanı beklerdim.
Back then life was lovelier the sun warmer than today
Eskiden hayat sevgi doluydu Güneş bugünden daha sıcaktı
- Not the pie warmer again?
- Yine yediğin turtalardan dolayı olmasın?
The man said these were warmer.
Adam bunların daha ateşli olduğunu söyledi.
Milo : Getting warmer.
Sıcak.
Getting warmer.
Daha sıcak.
I'll bring you a warmer blanket.
Sana daha sıcak bir battaniye getireyim.
And even though your story did affect Her, Her manner will get warmer as she begins to change the bandage on your burnt Hand, etc.
Hikayen onu etkilemiş olsa da sana karşı davranışları... yanık elindeki sargıları değiştirirken daha da yumuşayacak.
What's warmer, the weather, the watter... girl?
Daha sıcak olan ne? Hava mı, su mu, kız mı?
Megalodon will be forced to stay in the warmer water around the Equator.
Megalodon Ekvator bölgesindeki ılıman sularda kalmak zorunda kaldı.
Which would still be a few degrees warmer than yours.
ki o bile senden birkaç derece daha sıcaktır.
I'm warmer now, you've got to... compensate.
Burası daha sıcak. Hakkımı vermelisin.
There's warmer places to be alone.
Yalnızlık için sıcak yerler de var.
- Get a baby warmer.
- Bebek battaniyesi getir.
- Get a baby warmer in here.
Başlangıç dozunda Gentamycin. - Bebek ısıtıcısı getirin.
Warmer.
Sıcak.
Did it just get warmer?
Birden bir sıcaklık mı oldu?
I've got a scent, over here where the water gets warmer.
Bir koku aldım, bu tarafa suyun sıcak olduğu yere doğru.
I'm starting to feel a little warmer.
Isınmaya başlıyorum.
He is getting warmer, O'Neill.
Isınıyor, O'Neill.
It's the warmer weather.
Ilık havadan kaynaklanıyor.
I'm getting warmer.
Geliyorum.
Yeah, warmer again.
Evet, tekrar yakınlaştın.
The water's warmer in here.
Su burda daha sıcak.
Warmer?
Daha mı sıcak?
Frank has bronchitis and is applying for a transfer to warmer climates.
Frank bronsit oldu ve daha sıcak bir yere gitmek için başvuruda bulundu.
You'll be a lot warmer.
Bunlarla ısınırsın.
Come here, it's warmer.
Buraya gel, daha sıcak.
The other one's warmer. That's all I care about.
Diğeri beni daha sıcak tutar, ki bu benim için daha önemli.
Offensive full bench warmer.
Hücuma yönelik yedek kulübesi taktiği.
Not that I don't love being offensive full bench warmer.
Yedek kulübesini ısıtmaktan sıkıldığım için değil.
Hey, come on, we had no one playing full offensive bench warmer.
Hücumda yedek kulübesini ısıtan bir oyuncumuz yoktu, ne yapalım?
Getting warmer.
Isınıyor.
Getting warmer?
Isınıyor mu?
Getting even warmer.
Daha da ısınıyor.
Is it warmer than this up in the hole?
Delik buradan sıcak mı?
I'm getting warmer, I'm getting coolder.
Yaklaşıyorum, uzaklaşıyorum.
Should not it be warmer?
Maç için ısınması gerekmiyor mu?