Wayland tradutor Turco
110 parallel translation
- Wayland's.
- Wayland.
This is a polygraph test for murder, Mr. Wayland.
Bu cinayet için bir yalan makinesi Testi, Bay Wayland.
Are you known to your friends... as James Walter Wayland?
Arkadaşların seni James Walter Wayland olarak mı tanır?
Most of them just call me Wayland.
Arkadaşlarımın çoğu bana sadece Wayland der.
Are you known to your friends as James Walter Wayland?
Arkadaşların seni James Walter Wayland olarak mı tanır?
Collect yourself, Wayland.
Topla kendini, Wayland.
It's a lie detector test, Wayland.
Bu bir yalan makinesi testi, Wayland.
Look at it this way, Wayland- - you ain't got a choice.
Olaya şu açıdan bakarsan, Wayland... Seçim şansın yok.
Are you known to your friends... as James Walter Wayland?
Arkadaşların tarafından James Walter Wayland olarak mı bilinirsin?
Wake up, Wayland.
Uyan, Wayland.
Regular ironclad constitution, huh, Wayland?
Demek sağlam bir bünye ha, Wayland?
You better pray you're innocent, Wayland.
Wayland, masum olduğuna dua et. Bu senin için daha iyi olur.
Well, Mr. Wayland, looks like... we've gotten ourselves off to a pretty rocky start.
Evet, Bay Wayland, görünüşe göre sert bir başlangıç yaptık.
Your phone number, Mr. Wayland.
Sizin telefon numaranız, bay Wayland.
Your eyes don't contract... which can only mean one thing, Mr. Wayland- - you're on drugs.
Gözleriniz kasılmıyor bunun tek anlamı olabilir Bay Wayland siz uyuşturucu almışsınız.
Wayland, my friend... is if they have something to hide.
O da saklayacak bir şeyi olduğu anlamına gelir.
This man's given thousands of polygraphs, Wayland.
Bu adam binlerce yalan makinesi testi yapmıştır, Wayland.
But you're holding out on us, Wayland, for now.
Yalnız, sen bize direnmeye çalışıyorsun, Wayland. Tabii şimdilik.
Like our friend Wayland, he had a fondness for absinthe.
Tıpkı bizim absent düşkünü arkadaşımız Wayland gibi.
Well, with temporal lobe epilepsy... which is what van Gogh had- - which is what our friend Wayland has- - a seizure can be very subtle.
Van Gogh'un sahip olduğu epilepsi türü arkadaşımız Wayland'ın epilepsi türüyle aynı bu türde nöbet çok incelikli olabilir.
Play cards, Wayland?
Card oynar mısın, Wayland?
Trying to put one over on us, Wayland?
Bize yutturmaya mı çalışıyorsun, Wayland?
Let's see if you know this one, Wayland.
Şuna bir bakalım Wayland, eğer hatırlıyorsan.
Seams are starting to show, Wayland.
Dikiş izleri gözükmeye başladı, Wayland.
No I, comma, Wayland.
Ben, virgül, Wayland.
This is my best Wayland.
Bu benim en iyi Wayland'ım.
From the beginning, Wayland.
Başlangıçtan beri, Wayland.
Mr. Wayland.
Bay Wayland.
Mr. Wayland, we're not done yet.
Bay Wayland, henüz bitirmedik.
I mean, when Wayland starts to seize... he might as well be Joe Christmas.
Yani demek istediğim, Wayland nöbet geçirmeye başladığında Joe Christmas'a dönüşüyor.
It's hope that makes you sad, Wayland.
İşte seni hüzünlendiren şey budur, Wayland.
Phil Braxton, it's James Walter Wayland.
Phil Braxton, ben James Walter Wayland.
Today's the day, huh, Wayland?
Gün bugün ha, Wayland?
99 % of this world... isn't comfortable with a lie, Mr. Wayland... but you and me... well, we fall into that tiny fraction... who can see beyond all that.
Dünyanın % 99'u bir yalan ile rahat edemez Bay Wayland. Fakat sen ve ben her şeyin ötesini görebilen küçük dilimde yer alıyoruz.
I know you have a secret, Wayland.
Senin bir sırrın var, biliyorum, Wayland.
Feel one coming on, do you, Wayland?
Gafil avlanmak nasıl bir his, Wayland?
At the very least, my family humiliated... the Wayland name ridiculed.
Sonra düşündüm bu iş en kötü ihtimalle ailemi küçür düşürebilir ve Wayland ismini lekeleyebilirdi.
- Up in Wayland.
Nerede içeri tıkmışlar dedin? - Wayland'da.
Wayland, for murder.
Cinayetten, Wayland'a tıkılmış.
Yes, this is Renee Callahan with the Wayland Corporation.
Evet, ben Wayland Şirketi'nden Renee Callahan.
Uh, there's something wrong at Wayland.
Wayland'da ters giden bir şeyler var.
And Wayland Corporation has absolutely no clue where I am.
Wayland Şirketi'nin kesinlikle nerede olduğuma dair ipucu yok.
We are trapped alone in the wilderness with Wayland and Madam.
Bu vahşi yerde Wayland ve Madame'la tıkılı kaldık.
Help, Wayland!
İmdat, Wayland!
In Paramus would testify that post office box 206 was registered to and paid for by one Ira E. Barad, who resides at 43 Bellingham Blvd., apartment 4B Paramus, NJ, and was initially rented by Ira E. Barad on September 16, 1998 with a payment of...
Wayland Caddesi No : 8721 Paramus adresindeki postanede şef olarak görev yapan savcılık tanığı Koren W. Jonic'in ifadesine göre Bellingham Bulvarı No : 43 Daire 4B Paramus, New Jersey adresinde oturan Ira E. Barad tarafından 16 Eylül 1998'de kiralanmış olan 206 numaralı posta kutusunun...
Hey, my name is Mark Wayland and I live in a house with two lesbians.
Uh, Benim adım Mark Wayland, ve 2 lezbiyenle birlikte yaşıyorum.
I'm Mark Wayland, and I live in a house with two lesbians.
Ben Mark Wayland ve iki lezbiyenle yaşıyorum.
Listen to me, Wayland.
Dİnle beni, Wayland.
Mark Wayland here, talking to Jenny and Shane, answering the question, "What are you looking for in a place to live?" And hoping that my completely obnoxious, in-your-face video camera entrance doesn't totally prejudice them against considering me as their roommate.
Mark Wayland burada, Jenny ve Shane'le konuşuyor, soruyu cevaplıyor, "Beklentilerin neler yaşayacağın yerden?". Ve umuyor ki tamamen uygunsuz, suratının dibindeki video kamera girişi onları beni ev-arkadaşları seçmekte aksi yönde etkilememiştir.
And the only reason someone would do that...
Ve Wayland arkadaşım bir kişinin bunu yapmasının da tek sebebi vardır :
Your Honor, I introduce as evidence government exhibit 27B which is a stipulation between the parties that if called as a witness Koren W. Jonic, supervisor of the U.S. Post Office located at 8721 Wayland Ave.
Sayın Yargıç, savcılık delili 27B olarak bu anlaşmayı sunuyorum.