We'll be on our way tradutor Turco
264 parallel translation
- I'll get my things and we'll be on our way.
- Eşyalarımı alayım da hemen gidelim.
I'll be scared every second until we're on our way.
Yola çıkana kadar her saniye korkacağım.
We'll be on our way soon.
Az sonra ineceğiz.
As soon as Mr. Hotfoot comes with the money we'll be on our way.
Birazdan, Bay Delişmen paralarla gelir biz de yola çıkarız.
We are on our way to the northern districts but we'll be back by mid April.
Bekleyin. Kuzey mıntıkalara giden yol üzerindeyiz ama Nisan'ın ortasında yeniden burada olacağız.
Go to sleep, dear. When you wake up, we'll be on our way again.
Haydi, uyu canım uyandığında, tekrar yola koyulacağız.
I'll go find my friend. We'll be on our way.
Gidip arkadaşımı bulayım da arayışımıza devam edelim.
The more rest he gets, the sooner we'll be on our way.
Ne kadar çok dinlenirsen, o kadar çabuk dönmüş oluruz.
Well, friend, we'll be on our way now, so... Not so fast now, sonny..
Pekala, arkadaşım, artık yolumuza devam edeceğiz, bu yüzden o kadar acele etme, oğlum.
In a few hours we'll be on our way again.
Ciddi bir şey değil.
With luck, we'll soon be on our way home.
Şanslıysak yakında evde oluruz.
Let me visit the powder room and we'll be on our way.
Lavaboya bir uğrayayım da, sonra yola çıkalım.
We'll pack and be on our way.
Eşyalarımı toplayıp yola koyulacağız.
Thanks. We'll be on our way.
Sağ olun, kendi yolumuzdan devam edeceğiz.
Now if you will just show us where the gasoline is, we'll be on our way.
Şimdi, bize nereden benzin alabileceğimizi gösterirseniz, yola devam edebiliriz.
Give us one more round and we'll be on our merry way.
Bize bir tur daha izin verin güzel güzel devam edelim.
Then we'll be on our way.
O zaman biz de yolumuza devam edeceğiz.
Fifteen minutes and we'll be on our way again.
15 dakika mola, sonra yolumuza devam edeceğiz.
We'll be on our way as soon as you get this stick out of me.
Siz şunu çıkarır çıkarmaz, hemen yola koyulacağız.
When we are done tonight we'll be rich and will hurry on our way
Bu gece işimiz bittiğinde zengin olacağız ve uzaklara kaçacağız
Give us this motherfucker and we'll be on our way,
O orospu çocuğunu bize verirsen yolumuza gideriz.
Mr. Chan, we'll be on our way.
Chan Amca, biz çıkıyoruz.
Next day we'll be on our way
Yarın yolumuza gideceğiz.
Next day, we'll be on our way
Yarın yolumuza gideceğiz.
Then I'll give her a lift and we'll be on our way.
Bende kaldırayım, sonra yolumuza gidelim.
Now, you see, in the morning we'll take the old elevator down... and we'll be on our way.
Gör bak, sabah olunca eski moda asansörle inip yolumuza gideceğiz.
The only thing that mattered to you was the Cauldron, but now it's no use to you, so we'll just take it and be on our way.
Senin için tek önemli şey kazandı. Ama şimdi hiçbir işine yaramıyor. Bu yüzden onu alıp, yolumuza devam ediyoruz.
Just give us some cooperation and we'll be on our way.
Bizimle iş birliği yaparsan işim daha çabuk biter.
We'll be on our way come morning.
Sabah yola çıkacağız.
If you'll slip into that, we'll be on our way in no time.
Şunu giyin, hemen geleceğiz.
If this works, we'll be on our way.
Beklemede kalmalarını söyle.
I'll pay them, and we'll be on our way back to the turnpike.
Onlara öderim ve Turnpike'dönüp yolumuza devam ederiz.
Let's just be quiet and let him do his little thing, and we'll be on our way.
Susalım da sayın yargıç küçük işini yapsın biz de yolumuza gidelim.
Just two more hours and... we'll be on our way home.
Sadece iki ssat ve... evimize doğru yolda olacağız.
I'll just get my baby and we'll be on our way.
Bebeğimi alayım, hemen buradan giderim.
I'll just get a couple oftokens, and we'll be on our way.
İki jeton alıp, yolumuza gideceğiz.
We'll be on our way.
Sonra gideceğiz.
Very well. lf you'll sign off on the shipment, we'll be on our way.
Peki. Eğer giderken imzalarsanız biz de yola çıkarız.
We'll be on our way, then.
Yolumuza gideceğiz o zaman.
In that case, we'll be on our way.
Bu durumda, biz yolumuza gidelim.
We'll be under way when our engines are on line.
Çok iyi. Motorlarımız devreye girer girmez yola çıkacağız. Anlaşıldı efendim.
Sir, I'm sorry. We'll be on our way.
Özür dileriz efendim, yolumuza devam edeceğiz.
Quickly, my children, make our guests comfortable aboard the aircraft and we'll be on our way.
Çabuk olun çocuklarim, konuklarimiz rahat etsin sonra da yola koyulalim.
Cast off that line, Nadine, we'll be on our way.
Halatı çöz Nadine, yola çıkıyoruz.
We'll be on our way in no time.
Yolumuza devam edebilmek için zamanımız yoktu.
We'll have to work on finding another way to modify our weapons so they'll be more effective.
Silahlarımızı ayarlamak için başka bir yol denemeliyiz. Böylece daha etkili oluruz.
I'll pack him up, and we'll be on our way.
Onu hazırlayayım, ve yolumuza koyulalım.
Return the core, and we'll be on our way.
Çekirdeği verin, ve bizde yolumuza gidelim.
If you give me my payment, we'll be on our way.
Eğer paramı ödersen, kendi yolumuza gideriz.
"Operation Vittles" "we'll soon be on our way"
Çıkarız yakında yola
We'll be on our way to Arrakis soon.
Yakında Arrakis'e hareket edeceğiz.