English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / We're all family

We're all family tradutor Turco

351 parallel translation
Now we're all one little happy family again.
Artık yeniden küçük mutlu bir aileyiz.
We're all family.
Aile arasındayız.
If we're living on a graveyard, the Miyaji family will all die out.
Eğer bir mezarlıkta yaşarsak bütün Miyaji ailesi onlar gibi ölecektir.
It's all right, we're family.
Sorun değil, biz aileyiz.
After all, we're one big family here.
Ne de olsa, biz burada büyük bir aileyiz.
We're gonna put you out to pasture, all you'll have to do is give advice, be one of the family.
Artık seni emekli ediyoruz sadece bu tavsiyeyi kabul et. Aileden biri ol.
Villain or hero, we're all one family.
Kötü adam ya da kahraman, herkes ailenin bir üyesi.
You'll soon feel at home. We're all one big happy family.
Kendinizi evinizde hissedersiniz.
I haven't told you, but we're all mighty proud to have you in our family.
Sana söylemedim ama, senin gibi bir gelinimiz olduğu için çok gururluyuz.
Good, since we're all but one family here
Harika, mağdem hepimiz aile gibi olduk
We're all worried about your family.
Ailen için hepimiz çok endişelendik.
We're a family, after all... and we need a place... where we can be alone, don't we? Harry can stay as long as he likes.
Her şeyden önce biz bir aileyiz ve bizim yalnız kalacağımız bir yerimiz olmalı, öyle değil mi?
We're all one family
işte biz onlarız!
All we have is each other, we're one family.
Birbirimzden başka kimimiz var, Biz bir aileyiz.
Still, we're a family, and we all work together for the greater good of Rome.
Yine de, biz bir aileyiz Roma'nın yüce çıkarları için hep birlikte çalışırız.
Because after 25 years of building a home and raising a family and all the senseless pain that we have inflicted on each other, I'm damned if I'm gonna stand here and have you tell me you're in love with somebody else.
Çünkü 25 yılın ardından bütün acılara beraber göğüs gererek bir yuva kurduktan bir aile yarattıktan sonra hâlâ burada dimdik ayakta duruyorum ve sen gelmiş başkasına aşık olduğunu söylüyorsun.
- In Yelan, we're all one family.
- Yelan'da, hepimiz bir aileyiz zaten.
We're all one big happy family here.
Biz büyük mutlu bir aileyiz.
We're waiting for the first P.O.W. to emerge from the plane. All of America waiting, and in particular, his family is waiting.
Uçaktan ilk savaş esirinin inmesini bekliyoruz, tüm Amerika bekliyor ve özellikle ailesi bekliyor.
Then before we know it, we're all living together like one great big happy ugly family... he seems like a perfectly nice guy.
Sonra daha biz farkına varamadan büyük, mutlu, çirkin bir aile gibi bir arada yaşıyor oluruz... Harika bir adammış gibi gözüküyor.
Come closer! We're all a family.
Yaklaşın, biz bir aileyiz.
We're a family again, and we owe it all to you, Dr. Pinder-Schloss.
Aile gene bir arada, tüm bunları size borçluyuz, Dr. Pinder Schloss.
When we're stripped of all our worldly possessions... and all our fame and family, friends, we all face death alone.
Ün, aile, arkadaş gibi dünyevi varlıklarımızdan kurtulduğumuzda... ölümle yanlız yüzleşeriz.
We're all going to sit down as a family... and listen to an inspiring story of wilderness survival.
Şimdi hepimiz bir aile gibi oturacağız ve "Vahşi Doğada Yaşamak" konulu kitabı okuyacağız.
- We're all family here.
Ne diyor?
We're grateful to be here together, but we're grateful most of all... for the safety of our family and for the quick recovery of Matt.
Bugün burada hep birlikte olduğumuz için minnetarız, ama daha da önemlisi ailemizin güvenliği ve Matt çabucak iyileştiği için sana minnettarız.
We're all one happy family now.
Artık hepimiz mutlu bir aileyiz.
We're all eating right here, like a family.
Hepimiz burada, bir aile gibi yiyeceğiz. Tartışma bitmiştir.
Honey, this is a wonderful thing you're doing for your family. I want you to know we're all very proud of you.
Tatlım, ailen için yaptığın harika bir şey ve bilmeni isterim hepimiz seninle gurur duyuyoruz.
We're all one big family now. Yeah.
Artık büyük bir aile olduk.
At last we're all family, as we always should have been.
Sonunda bir aileyiz, olması gerektiği gibi.
We're all family here.
Hepimiz burada aileyiz.
I mean, after all... we're family.
Demek istediğim, her şeyden sonra... Biz aileyiz.
Now we're all one big, happy family again.
Şimdi tekrar büyük ve tek bir aileyiz.
Well, we're all family.
Aramızda yabancı yok.
- ~ We're family ~ - ~ All ofus ~
- ¢ İ Biz aileyiz ¢ İ - ¢ İ Hepimiz ¢ İ
We're all like family here.
Biz hepimiz aile gibiyiz burada.
We're gonna all get along like a family should.
Bir ailenin gerektirdiği gibi, hepimiz iyi anlaşacağız.
After all, we're both members of the primate family.
Aynı ailenin üyesiyiz.
So, some of your cousins are in town for a family barbecue, and we're all on the menu.
Birkaç kuzenin aile mangal partisine geldi ve menüde biz varız.
Well, we're all family here.
Demek hepimiz kardeşiz burada.
We're a family. This falls on all ears.
Biz bir aileyiz hepimizi ilgilendiriyor.
Since Shari and your family all signed releases, we're allowed to follow them on camera even though you're not with them.
Shari ve ailen Ray'in salonu için kefil olduklarından beri, onları, sen onlarla olmasan da çekme yetkisine sahibiz.
All right, well, we're not the Partridge Family.
Yo, hayır, Biz Partridge ailesi gibi değiliz.
Well, I'm glad we're all eating dinner together as a family.
- Bir aile olarak hep birlikte yemek yediğimiz için mutluyum.
After all, we're family!
Herşeyden sonra, biz bir aileyiz!
How are we feeling? I called your family, Jerry. They're on their way down, all right?
Aileni aradım Jerry.
Yes, Yumiko, we're all family.
Evet, Yumiko, Hepimiz bir aileyiz.
He is the ancestor of all movie makers, and we're proud to be family.
Aileden olmakla gurur duyuyoruz.
We're family, all of us.
Biz bir aileyiz, hepimiz.
It's just that, I mean, we're all family men here! Right?
Şöyleki hepimiz aile babasıyız değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]