We're all tired tradutor Turco
148 parallel translation
We've been hiking all day and we're tired. Tired.
Sabahtan beri yürüyoruz, yorulduk.
All right then, we're both tired.
Tamam, ikimiz de yorgunuz.
Yes, I know it's late and we're all tired and we want to go to dinner. We'll continue in the morning.
Evet, biliyorum, geç oldu ve hepimiz yorgunuz... ve aşkam yemeğine gitmek istiyoruz... bu yüzden yarın sabah ilk iş devam ederiz.
We're all tired, except the old folks.
Hepimiz yorgunuz, dede ve nine hariç.
We're all tired, but that's no reason to show it.
Sadece çok yorgunum. Hepimiz yorgunuz, ama bunu göstermenin gereği yok.
We're very tired, we should all retire.
Çok yorgunuz, hepimiz ara vermeliyiz.
We're all very tired.
Hepimiz çok yorgunuz.
I know we're all tired, we'll get him to prepare the room soon.
Biliyorum, hepimiz yorgunuz... odayı hemen hazırlattırırız.
We're all tired.
Hepimiz yorgunduk.
We're all tired.
Hepimiz yorulduk.
We're tired of all this bullshit.
Βu saçmalιktan bιktιk.
We're all tired. - I'm tired and it's a lot of baloney.
- Yorgunum ve bunlar saçmalık.
We're all tired
Hepimiz yorgunuz.
And we're all very tired.
Ve hepimiz artık çok yorgunuz.
- We're all getting tired of it.
- Hepimiz sıkıldık.
We're all tired, okay?
Hepimiz yorgunuz, tamam mı?
I'd love to talk to you, but I know you're all tired out from your trip and all, so why don't you just turn in, and we'll chat tomorrow?
Ah, hayır! borularımıza gidiyor. Kırmızı balıkları, çok geç olmadan önce dışarı çıkarta biliriz.
Look, we're all tired... and we haven't had any sleep since Friday night.
Bak, hepimiz yorgunuz... Ve Cuma gecesinden beri uyumadık.
We're all a little tired ofthe act.
Bu oyundan hepimiz biraz sıkıldık.
We're all tired and scared.
Hepimiz yorgunuz ve korkuyoruz.
We're all just tired from gettin'torn apart.
Biraz zaman ve o ufaklığı bulacağız.
We're all so tired.
Hepimiz çok yorgunuz.
I don't have to tell you we're all a little tired up here.
Biraz yorgun olduğumuzu belirtmeme gerek yok.
All right. We're all tired.
Tamam, hepimiz çok yorulduk.
I think we're all tired of waiting for law enforcement to bring justice in our city!
Kanun güçlerinin şehrimize adalet getirmelerini beklemekten bıktık artık!
- Oh, you're sweet to offer... but we're all just so tired... we just wanna get to our new house and rest in peace.
- Çok naziksin ama çok yorulduk yeni evimize gitmek ve huzur içinde yatmak istiyoruz.
I know we're all tired but it's really very important to me.
Pekala, annenin buzdolabında neyi var, bir bakayım. Teşekkürler tatlım.
We're all tired.
Hepimiz yorgunuz.
Carla, we're all just a little bit too tired for such an important conversation.
Carla, hepimiz böyle önemli bir konu için epey yorgunuz.
We're all very tired, Phil.
Hepimiz çok yorulduk Phil.
Look, Buffy, we're all tired and a little edgy.
Buffy, hepimiz yorgun ve gerginiz.
We're all tired of it, but what does it matter?
Hepimiz bıktık ama bunlarla ne ilgisi var?
We're all really tired. That is it.
hepimiz gerçekten yorgunuz, hepsi bu.
Okay, so it's kind of late, and we're all a little bit tired.
Pekala, şey, biraz geç ve hepimiz biraz yorgunuz.
I think we're all a little tired of my name, rank, and serial number.
Sanırım hepimiz ismimi, rütbemi ve sicil numaramı duymaktan sıkıldık.
If cooking is stressing you out and we're all tired from whatever...
Biliyor musun, Pace? Bu pişirme olayı seni strese sokuyor. Kendini yorgun hissediyorsan...
I think we're all tired.
- Bir fikrim var.
Mommy says when you're tired, it would be like a vacation forever and ever and we can play all the time.
Annem emeklediğin zaman tatil gibi olacağını söylüyor. Sonsuza kadar sürecek bir tatil. Sürekli oyun oynayabileceğiz.
We're all... You're all really tired, I'm sure.
Eminim hepimiz çok yorgunuz.
We're all tired, we're all so busy...
Hepimiz yorgunuz, hepimiz çok meşgulüz.
We're all just a little tired of the whole sassy, gay-guy
- Bir meteor! - Uzaydan. Bir kontrol etsek mi Doktor?
I know we're all tired and hurting.
Hepimizin yorgun ve yıpranmış olduğunu da.
We're all tired of condolences, but I miss Lauren too.
Hepimiz taziyelerden bıktık ama Lauren'i ben de özledim.
All right, I won't. We're so tired.
Tamam, söylemem.
Look, we've all been drinking and we're really tired.
Bak, hepimiz içki içtik ve yorgunuz.
Oh, and by the way... that tired little dress you're trying to rock... we all know that ain't real.
Bu arada, soymaya çalıştığın Todd... hepimiz onunlayız.
We're all tired. I know that.
Hepimiz yorulduk, bunu biliyorum.
Well, we're all pretty tired.
- Bundan yoruldum. Başka birini deneyelim.
We're all tired, Gordon, every single one of us.
Hepimiz yorgunuz, Gordon. Her birimiz.
We're all sick and tired of hearing about your daughter.
Kızınla ilgili şeyleri duymaktan bıktık usandık.
We ´ re all sick and tired of your selfish ways.
Bencilce huylarından hepimiz bıktık usandık.
we're all in this together 77
we're all alone 36
we're all gonna die 172
we're all screwed 17
we're all in the same boat 16
we're all set 157
we're all good 109
we're all good here 16
we're all fine 28
we're all going to die 63
we're all alone 36
we're all gonna die 172
we're all screwed 17
we're all in the same boat 16
we're all set 157
we're all good 109
we're all good here 16
we're all fine 28
we're all going to die 63