We're done for the day tradutor Turco
41 parallel translation
Tell Le Terrier and Godefroy we're done for the day.
Le Terrier ve Godefroy'a bugünlük işimizin bittiğini söyle.
I think we're done for the day.
Sanırım bu günlük yeterince zıpladık.
I think we're done for the day.
Bence bugünlük bu kadar yeter.
That's it. We're done for the day.
Tamamdır, bugünün işi bitti.
We're done fishing for the day.
Bugün av faslını kapattık.
Class, all right, when you're done with this pose, we're done for the day.
Sınıf, bu pozisyonu bitirince bugünkü dersi bitirelim.
Now, we move as a team, and we're done for the day.
Şimdi, bir takım halinde ilerleyeceğiz ve bu günlük bu kadar yeterli.
We're done for the day
Kapatmak üzereyiz.
We're done for the day.
Bugünlük bu kadar yeter.
We're done for the day.
Bugünlük işimiz bitti.
I think we're done for the day.
Bugünlük bu kadar yeter sanırım.
Closing time. Well, time to go, people, drop everything and going. We're done for the day today.
Biz geldik eller havaya.
We're done for the day.
Bugünlük bitti.
I think we're done for the day.
Sanırım bugünlük tamamdır.
We're done for the day.
Bugünlük bu kadar.
You wanna torture yourself for the harm you've done, and we're here to help you with that, every minute... of every day.
Madem sebep olduğun hasarlar için ızdırap çekmek istiyorsun, Biz de sana her günün her dakikasında bunun için yardım ederiz...
All right, we're - - we're done for the day.
Tamam. Bugünlük bu kadar.
Since the bone marrow is transferable, we're waiting for the day it's done.
Onun sayesinde ilik naklini gerçekleştirebileceğiz. Şimdi yalnızca sonuçları beklememiz gerekiyor.
We're done for the day.
Bugünlük bitirdik.
Uh, we're just about done for the day.
Bugün için bitirmek üzereyiz.
I'm afraid we're done for the day.
Korkarım ki, bu günlük işimiz bitti.
Uh, we're all done for the day. So, I'll call you later and tell you how it went. - Yeah, good- - thanks.
Bugünlük işimiz bitti, seni daha sonra arayıp nasıl gittiğini anlatırım.
Oh, that's El. We're done for the day.
El geldi, bugünlük bu kadar.
We're done for the day.
Antrenman bitmişti.
Oh, hey, Teddy came and picked up that order for Orange County, boss. We're... we're done for the day, really.
Teddy gelip Orange County'ye gidecek teslimatı aldı patron.
We're done for the day.
Bugünlük işimizi bitirdik. - Hayır!
I guess that means we're done for the day. Well, there is... one other thing we have to talk about.
Şey aslında konuşmamız gereken bir şey daha var.
I suppose we're done for the day.
Sanırım bugünlük işimiz bitti.
He goes in his house, we're done for the day.
Evine girerse, bugünlük işimiz biter.
Yeah! Looks like we're done for the day.
Görünüşe göre bugünlük işimiz bitti.
There's only one interview left tonight, and then we're done for the day, but then there's, uh... seven events tomorrow.
Bu gece sadece tek röportajım kaldı sonra bugünlük tamamız ama yarın yedi etkinlik daha var.
Yeah, I think we're done for the day.
Evet, sanırım bugünlük işimiz bitti.
We're almost done for the day.
Bugünkü çalışmayı bitirmek üzereyiz.